Defne Koryürek, bir slow food konviniyumu olan Fikir Sahibi Damaklar’ın kurucusu, aşçı ve besin aktivisti; aynı zamanda Refika ve Dükkan İstanbul gibi mekanların yaratıcısı. Ama belki de hepsinden önemlisi Refika’nın annesi…
Kaç yaşında anne oldunuz? Planlı mıydı?
27 yaşında anne oldum ve evet planlıydı. şanslıydık, karı koca bile isteye yaptık, tuttu.
Öğrendiğinizde ne hissettiniz, yakınlarınıza nasıl söylediniz?
Tutacağına o kadar emindim ki daha testini yapmadan paylaştık ailelerimizle. Türkiye’de değildik, dolayısıyla telefonla haber verdik yanılmıyorsam.
Hamilelik nasıldı?
Biraz karışık geçti benim hamileliğim. İlk üçten ikinci üçe geçerken lyme hastalığına yakalandığımı fark ettik. Biraz endişelendirdi süreç hepimizi haliyle. Ama son iki ayına kadar hamileliğin hamile gibi de yaşanmıyor zaten, ben de yaşamadım. Asıl hamilelik son iki aydaydı ve yorucuydu, hatırladığım. Bir de aldığım tüm kiloları o iki ayda aldım. Fiziksel olarak “hoop, n’oluyor” demenize kalmadan oluveren şeyler var vücutta. Hamilelik oluveriyor! Sonra da sanki hiç olmamışcasına geçmişte kalıveriyor…
Onu ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?
Ben 14 saat haykıra haykıra doğurduğum için, en derininden, en basit, en temizinden bir rahatlama hissettim diyebilirim. Aşk, heyecan o saatin hisleri değildi benim adıma. Rahatlama, belki bir de onu tam ve sağlıklı görmenin huzuru.. ama o kadar.
Evde altları kim değiştirirdi?
Ben değiştirdim elbette! Bir bütün gününü çocuğuyla geçiren her anne gibi, poposunu yıkamak da emzirmek de benim işim oldu.
İsme nasıl karar verdiniz?
Yaşıtım bir Refika’ya bakarak “vay be, yaşlı olmak gerekmiyor bu dünya güzeli adı taşımak için” dediğim 14 yaşımdan bu yana kızım olursa adına Refika diyeceğimi biliyordum. Vasıf da hiç itiraz etmedi.
İş hayatınız nasıl etkilendi?
Türkiye’de değildim. Kurumsal da hiç çalışmadım. dolayısıyla Refika 2,5 olup da biz Türkiye’ye dönene kadar hep işimin yaşamımın parçası oldu. O kaosa alıştı, ben onunla hareket etmeye. Etkilemedi, dolayısıyla.
Nasıl bir anne olacağınızı düşünüyordunuz? Oldu mu?
İnsanın nasıl bir anne olacağına dair bir hayali, bir tarifi var mıdır ki?! Benim yoktu. Hala da yok. Olabileceğimin en iyisini olmaya çalışıyorum. Olup olmadığımı ölçmek de hiç istemiyorum. Olabileceğimizin en iyisi olmanın bir sınırı yok, ne kadarını başarabileceğimse.. fevkalade limitli. Helal etsin kızım ileride hakkını, tek huzurum o olacaktır.
Eş-dosttan giysi/oyuncak aldınız mı?
İkinci el dükkanları vardı, araba koltuğunu örneğin, oradan almıştık. Yatağı ev sahibemizden geldi. Giysilerini annem tutturdu yeni alalım diye, o döner dönmez Türkiye’ye biz bebek ikinci ellerine dadandık. Zıbınları dışında yeni almamaya gayret ettik. İki hafta kullanamadığı giyisiye para vermek manasız gelmişti.
Bebeğinizin bakımına kimler yardım etti?
Ben, kendim baktım. Vasıf katılabildiği her yerde vardı ama Refika asıl benim işim oldu.
Kendinizi annenizle kıyaslasanız..?
Neden böyle bir şey yapalım ki şimdi :)))
Kendi tarifiniz bebek/çocuk yemekleri varsa anlatsanıza.
Refika 18 aya kadar sadece meme emdi. 18. aydan itibaren en sevdiği ise muzlu yulaf ezmesi oldu. Hala çok sever. İçine bir fıske tuz eklediğiniz süte katacağınız yulafı karıştıra karıştıra pişiriyorsunuz ve bozadan ağırca bir kıvama geldiğinde içine iyice olgun muz ekliyorsunuz. Üzerine de biraz pekmez. Fevkalade güzel olur.
Çocukla beraber hayatınızda ve sizde neler değişti?
Refika’sız zamanımı hatırlamıyorum desem…
Çocuğunuzla beraber neleri yapmaktan zevk alıyorsunuz?
Beraberden çok beraberimde olmasına razı olduğum yaşlarındayız artık. Kendine ait bir düzen, başka bir dünya kurmanın arefesinde Refika, aynı evde yaşıyor dahi olsak. Ama okuldan döndüğünde bana anlatacakları varsa, o vakti ayırmayı seviyorum. 3-5 dakika ancak sürüyor zaten o paylaşımı da… Bir de kızımla ona akıl vermeden, hesap sormadan geçireceğim bir yemeklik süre çok değerli geliyor bana. O nedenle arada sebepsiz bir kahvaltı, bir öğle yemeği kaçamağı yaparız. sonra herkes kendi yoluna gider. eninde sonunda evden uçmak üzere genç bir kız Refika. ileride arada bir de olsa birlikte yemek yiyebilecek olma ihtimalini, bir yemeklik sürenin 2-3 yaşından beri paylaştığımız bir keyif oluşunu seviyorum.
Çocuğunuzun sevmediğiniz huyu?
Benden geçen pek çok huyu beni bazen çok zorluyor.
Deneyimlerinize dayanarak annelere ve adaylarına önerileriniz var mı?
Tek bir tecrübeye bakarak mı? Hayır! İnsan kendisini öğreniyor çocuğuna bakarak, bir başkasına akıl vermelik tecrübe edinmiyor kanaatimce.
Annelik neymiş?
Her şey ve hiçbir şey olma durumu :))
Sizin bir ölçü mısır ununa bir ölçü normal unla hazırlanan az malzemeli basit bir mısır ekmeği tarifiniz var, benle yaşar 🙂