Bianet’in “Çorbaların Kardeşliği” dizisi devam ediyor. Bu haftanın çorbası Xenia Nassar’dan Rum mutfağının gözdelerinden gerdan çorbası. 

Anacığım Maria’dan öğrendiğim Gerdan çorbası genelde kış akşamlarında veya bir vefat arkasında evde verilen yemekte olmazsa olmaz bir çorbadır.

Annem Maria’nın anısına…

Malzemeler:
500 gr gerdan
Yarım demet maydanoz
1 adet kuru soğan
1 adet havuç
6 su bardağı su
1 Fincan arpa şehriye
3 diş sarımsak
5 yemek kaşığı margarin
3 yemek kaşığı un
2 adet yumurta sarısı
Yarım limon
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber, tuz, karabiber

Yapılışı:
Soğan ve sarımsaklar soyulur. Soğanlar dörde bölünür.
Havuçları soyup büyük parçalar halinde keselim..
Maydanozlarımızı ayıklayıp, iri parçalar halinde keselim
Bu malzemeleri, 6 su bardağı su dolu bir tencereye biraz tuz ve gerdanı ekleyip yaklaşık 2 saat hafif ateşte pişmeye bırakalım.
Suyun üzerinde oluşabilecek köpükleri muhakkak delikli kepçeyle alalım..
Elde edilen et suyunu süzerek bir başka kaba alınır.
Gerdan eti didiklenerek parçalara ayrılır. Elimizle yalnız bıçakla değil
Derince bir tencereye 2-3 kaşık margarin konulup üzerine un ilave edelim. 4-5 dakika un pembeleşinceye kadar kavuralım..
Kenara ayırdığımız et suyundan azar azar çırpma teli ile sürekli karıştırarak ekleyelim.. Amacımız unun topaklanmadan et suyu ile özlenmesini sağlamaktır.
Didiklediğimiz gerdan parçaları da ekleyip, tuzunu karabiberini ayarlayıp,arpa şehriyesini ilave edip kısık ateşe pişirmeye başlayalım..
Çorbamızın vazgeçilmezi, limonlu terbiye hazırlanmasıdır.
Bunun için limon suyu ve yumurtalar iyice çırpılır. Çorbadan 5-6 kaşık çorba suyu azar azar bu limonlu terbiyeye ilave edilir.
Birbirine özlenerek yedirilir. Bu haliyle terbiyemiz hazırlanmış olur.
Bu aşamadan sonra ise tersi işlem uygulanarak, limonlu terbiyemiz kısık ateşte kaynamakta olan çorbaya azar azar ve sürekli karıştırılarak yedirilir.
Geriye kalan margarin bir tavada kızdırılıp, bir tatlı kaşığı kırmızı toz biber ilave edilir. Buna annem “çorbanın yağını yakmak” derdi.
Bu kızgın yağ, çorbanın üzerine gezdirilip servise sunulur. Anacığım Maria’dan öğrendiğim bu çorba genelde kış akşamlarında veya bir vefat arkasında evde verilen yemekte olmazsa olmaz bir çorbadır.
Bunun dışında sakatat ile yaptığımız Easter Çorbası ise tadına doyum olmayan ve her Paskalya yemeğinde yenilen bir çorbadır. Bunun vejetaryenler için de olan tarifi ayrı bir güzelliktedir..

Afiyet olsun.