Yapılan bir araştırmaya göre, kum havuzlarının 2,5 santimetresinde 7 bin 440 bakteri bulunduğu belirlendi.
Bu bakteriler insanların tükürüğünden, ellerinden, yiyeceklerden, kedi ve köpeklerden ve bebek bezlerinden yayılıyor. Havuzlardaki bakterilerin yanı sıra bazı parazitler de insan sağlığı için bir tehlike oluşturuyor.
Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Volkan Akyol, bu parazitlerin zoonoz olarak tabir edilen hayvandan insana bulaşabilen tabiatta olmasının yanında insandan insana bulaşabilen parazitler olduğunu söyledi. Çocuk ve gençlerde sıkça rastlanan bağırsak parazitinin kıl kurdu olduğunu kaydeden Akyol, zoonoz olarak ise askariyazis ya da kist hidatik hastalığının bulaşabildiğini dikkat çekti.
Bağırsak kurdu yumurtalarının ağızdan mideye ve bağırsağa ulaştığını kaydeden Prof. Dr. Akyol, “Vücudun içinde gelişimini tamamlayarak, kurtçuğa dönüşür. Kıl kurdu dişileri geceleri bağırsaktan dışarı çıkar ve ancak mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan yumurtalarını anüsün etrafına bırakır. Yumurtalar bu bölgede kaşıntı oluşmasına neden olur. Çocuğun bu bölgeyi kaşımasıyla, yumurtalar tırnakların arasına girer ve ağızdan yine bağırsağa ulaşır. Bu döngü iki aya kadar devam edebilir, bu yüzden bağırsak kurdu olan çocukların kurt ilacını ilk almalarından sonra, iki üç kere daha tedaviyi tekrarlamaları gerekir. Kıl kurtları dışkının içinde, hareket eden, bir iki milimetrelik beyaz iplik parçacıkları şeklinde görülebilir. Yuvarlak kurtlar normal solucanlara benzer.” diye konuştu.
Bağırsak paraziti bulunan çocukların yorgun ve halsiz olacağını dile getiren Akyol, şunları kaydetti: “Genellikle gözlerinin altında halkalar olur ve iyi gelişemezler. Kıl kurdu geceleri anüs bölgesinde şiddetli kaşıntıya neden olur. Yuvarlak solucanların bulaştıklarında neredeyse kolikler kadar şiddetli karın ağrılarına daha sık rastlanır, bu çocuklarda gaz ve nedeni anlaşılamayan ishal olur. Tenya sorunu olan çocuklarla anlaşılmaz karın şikâyetleri vardır, çok fazla acıkırlar ya da iştahları kapanır ve belirgin bir şekilde kilo kaybederler.”
Köpek ve kedilerin bağırsaklarında yaşayan echinococcus granulosus ve e. multilocularis adlı şeritlerin dışkı ile atılan halkalar içinde çevreye yumurtalarını yaydığını bilgisini veren Prof. Dr. Akyol, şöyle devam etti:
“Kedi ve köpekler içgüdüsel olarak dışkılarını kumluk – topraklık yerlere yaparlar. Parklardaki kum havuzları da tercih ettikleri bu yerlerden birisidir. Çocuklar, kum havuzunda oynarken dış şartlara çok dayanıklı bu yumurtaları yutarak enfekte olurlar. Yumurta içindeki larva insanlarda karaciğer, akciğer, beyin gibi organlara yerleşerek içi sıvı dolu kistler oluşturur. Bu kistler büyüklüklerine bağlı olarak yerleştikleri organlarda ciddi sağlık problemlerine yol açarlar. İlaçla tedavisi tam mümkün olmayan bu kistler sadece cerrahi olarak çıkarılabilir.
Kedi-köpeklerden bulaşabilen diğer bir rahatsızlık da askariyozisdir. Toxocara adı verilen parazitin yumurtaları hayvanın dışkısıyla dışarı atılır ve içinde larva oluşur. Bu enfektif yumurtaların ağız yoluyla alınması sonucu iç organ ve oculer (göz) larva migransı dediğimiz vakalarla karşı karşıya kalabiliriz. Göze göç eden larvalar gözde körlüğe neden olur.”
Prof. Dr. Akyol, park ve bahçeler gibi çocukların oyun alanlarında toxocara spp. yumurtalarının yaygınlığını göstermeye yönelik yapılan çalışmada ürkütücü sonuçlar elde edildiğini kaydetti:
“Çocuk parklarında toxocara spp. yumurtalarının Ankara’da yüzde 30.6, Konya’da yüzde 4.16 ve Van’da yüzde 25.97 oranında yaygın olduğu belirlenmiştir. Sorun sadece sahipsiz köpeklerden değil, sahiplilerinden de kaynaklanıyor. Sahipli hayvanlar kum havuzuna olmasa bile havuzun yakınına pisleyince parazit yumurtaları etrafa bulaşabiliyor. Bu sorunu çözmek için hem hayvan sahipleri, hem çocuk sahipleri ve hem de belediyelerin konuya duyarlı olması gerekiyor. Evlerde beslenen kedi köpeklerin veteriner hekim tarafından kontrol edilerek onlara sağlık karnesi verilmeli, aşı ve ilaçları düzenli olarak yapılmalıdır. Avrupa’da olduğu gibi parklarda köpek tuvaletleri yapılmalı, dışkılar ise hemen toplanarak özel torbalara konulmalıdır. Hayvan sahipleri yanlarında dışkı koymak için küçük poşetler taşımalıdır. Belediyeler hayvan sahiplerinin kullanımı için için parklarda poşet, fırça, süpürge bulundurabilir. Aslında köpek ve kedilerin park ve oyun alanlarına girmesine yasak getirilmesi en iyi çözümdür. Evcil hayvan sahiplerinin topluma karşı sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Belediye veteriner hekimleri mümkünse hayvan sahiplerine konuyla ilgili bilgilendirme yapmalıdır.”
Ebeveynlere çocuklarını kum havuzlarından uzak tutmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Çetin Volkan Akyol, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer mutlaka oynatacaklarsa kumları gözden geçirmeli, çocuklarının ellerini ağızlarına götürmelerini engellemeli ve oyundan sonra hemen çocuğun ellerini yıkamalıdır. Sonuç olarak, çocuk park ve bahçelerine, çocukların oyun alanlarına ve okul bahçelerine başıboş kedi ve köpeklerin girmesinin engellenmesi, dışkılarının uzaklaştırılması, sahipli ve sahipsiz köpeklerin antelmentiklerle periyodik olarak sağaltılması hem parazit türlerinin son konakları olan kedi-köpeklerdeki yaygınlığını azaltacak hem de insanlarda paraziter enfeksiyon riskini düşürecektir.”