“İki yaşında bir çocuk saatte 20 ila 25 kere ebeveynleriyle tartışır.” diyor bir araştırma.
11 ila 15 ay arasında, harika bir kelime öğreniriz: “Hayır!”
Bu, oldukça mutlu bir keşiftir. Kendi irademiz ile özerkliğimizi ilan edebileceğimizi öğreniriz. Her fırsatta “Hayır!” demekten zevk alırız.
Bizim “Hayır”ımız aslında kocaman bir “EVET”tir. Hayır diyebilmek, yaşam gücümüzün müthiş ve saf bir ifadesidir.
İlk sevimli “Hayır”ımızdan sonra, ebeveynlerimizin memnuniyeti de azalmaya başlar. Temel yaşam gücümüzün vecd-i ifadeleri genellikle ebeveynlerimiz tarafından onaylanmaz.
Babanızı veya annenizi şu cümleleri söylerken hatırlıyor musunuz:
“Bağımsız ve özerk olmanı seviyorum!”
“Kendi doğruların için dik durmayı öğrenmen ileriki yaşlarında da sana yardımcı olacaktır.”
Hiç sanmıyoruz. Hepimiz hayatlarımızda daha çok böyle bir tepki ile karşılaşıyoruz:
“Bana cevap vermeye cüret etme!”
Güçsüz ve tamamen bağımlı olduğumuz için, dile getirmeyi planladığımız hayırlarımızı da büyüdükçe gizlemeyi öğreniriz. Sızlanmaya, pasif direnişe ve manipülasyona başvurmaya başlarız. Yetişkinliğe ulaşana kadar, sık sık bizim için doğru olanı ortaya çıkaracak iç pusulamızın yönünü kaybederiz.
Küçüklerden biri hayır kelimesi ile aşk yaşıyorsa işte o zaman tehlike çanları içimizde çalmaya başlamıştır bile. Biz hayır demenin tehlikeli olmadığını biliyoruz.
Başkaldırı ne çocuğunuz ne de sizin için tehlikelidir. Başkaldırı sadece çocuğunuzun bir sorun yaşadığını gösterir. Demir yumruğumuzla aceleyle duruma müdahale ettiğimizde, gerçek sorunu ihmal etmiş oluruz ve yanlışa düşeriz.
Eğer hayır diyen çocuğunuz 8 ila 12 yaşları arasındaysa, mutlu olmalısınız. Bir araştırma, on ve üzeri yaşlarda olup, ebeveynlerine karşı çıkan çocukların akranlarına da aynı şekilde karşı çıkabildiğini gösteriyor. Ve şunu unutmamanızda fayda var; kendi gerçeğine karşı koyan ve hayır diyemeyen çocuklar hayatlarına bir bebek gibi devam ederler.
Çocuğunuzla pozitif bir ilişki içerisindeyken de “Hayır” diyebilirsiniz. Peki, çocuğunuzun “hayır”larına nasıl karşılık verebilirsiniz?
1. Çocuğunuzun “hayır”ını üstesinden gelinmesi gereken bir şey olarak görmeyin.
2. Çocuğunuzun “hayır”ını kişisel bir saldırı olarak düşünmeyin. Çocuğunuz sizinkinden farklı düşüncelere sahip olabilir.
3. Çocuğunuz “hayır” diyorsa onu önemseyin.
Çocuklarınızın önemsenmeye ihtiyacı vardır; daha çok görüldüğünü, dinlendiğini ve önemsediğini hissettiğinde, ilginizi daha az çekme ihtiyacı duyacaktır.
4. Hayır cevabı duymamak için teklifinizi bir oyun daveti şeklinde yapın.
5. Hayır cevabı ile karşılaşmamak için çocuğunuza seçenekler sunun.
6. Teklifinizden vazgeçmeden önce çocuğunuzun özerkliğini, tercihlerini önemsediğinizi ve takdir ettiğinizi belirtin.
“Banyo yapmak istemiyorsun, öyle mi? Tamam, tatlım. Beş dakika bekleyeceğim. Mutfakta plastik kaplara bakıp küvette hangisi ile oynamak istediğini seçebilirsin. Sorumluluk sana ait. Hangisi suyu daha iyi boşaltır?”
7. Çocuğunuzun “hayır”ına şaka yollu bir şekilde birçok hayır ile cevap verin.
“Ne yapmayı düşünüyorsun, bunu küvette yapmayacaksın. Hayır, hayır, hayır. Suyu açma. Hayır, hayır, hayır. Kıyafetlerini çıkartma.”
8. Hayır diyen çocuğunuzu sorumluluk aldığı için onurlandırın.
9. Çocuğunuzun ihtiyaçlarını ifade etmesinin tek yolunun size saldırmak olmadığını öğretin. Onu dinleyin ve cevap verin.
10. Sadece evet deyin.