İstanbul Üniversitesi Hukuk bölümü mezunu Ayşen Günsu Teker, Kuledibi Senaryo grubunun bir parçasıdır. Bugüne kadar yayınlanmış birçok dizinin senaristliğini yapan Teker’ in en akılda kalan işleri arasında Aşk Yakar, Beyaz Gelincik, Karayılan ve son dönemde yayınlanan Bizim Yenge yer alıyor.
Kaç yaşında anne oldunuz? Planlı mıydı?
İlk hamileliğimde 27 yaşındaydım. İstenmeyen bir durum değildi ama planlı da sayılmazdı. İkincisinde 30 yaşındaydım. Yine planlı değildi ama yıllık kalkınma planımıza alınmıştı.
Öğrendiğinizde ne hissettiniz, yakınlarınıza ne zaman, nasıl söylediniz?
İkisini de öğrendiğimde suratımda aptal bir gülümseme oldu. Bedri (yani eşim) benden farksız değildi. Birincisinde annem havalara uçtu. İkinciyi haber verdiğimde İstanbul’u terk etmeyi düşündü. Çalıştığım için ilk bebeğimize o bakmıştı. İkincide o kadar yüklenmedik anneme. İşim daha rahattı. Kızımla daha fazla zaman geçirebildim.
Hamilelik nasıldı?
İki hamileliğim de ufak tefek riskli durumlar dışında problemsiz geçti. Ne midem bulandı ne aşerdim. İşime son güne kadar devam ettim.
Onu ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?
İlk bebeğimi kucağıma verdiklerinde gözlerim doldu “bu benim olamaz” diye düşündüm. İkimiz de gençtik ve acemiydik, nasıl tutacağımızdan bile emin değildik. Beraber olgunlaştık galiba. İkincisinde kaşarlanmıştım artık ama değişen tek şey nasıl tutacağımı biliyor olmamdı. Kim ne derse desin, saçımızı süpürge etmek, hayatımızı adamak filan hikaye. Annelik aslında gayet bencil bir duygu. Çünkü ikisi de bana kendimi olağanüstü ve çok mutlu hissettirdi.
Evde altları kim değiştirirdi?
Evde altları genelde ben değiştirdim. Bedri kaytarmak konusunda çok yetenekliydi.
İsme nasıl karar verdiniz? Ne oldu?
İlk doğumum epey zordu. Önceleri “Barış” olmasını düşündüğümüz isim bu kadar badire atlatmış bir bebeğe yeterli gelmediğinden Yiğit olsun dedik. İkincinin ismi en baştan belliydi. Dila Hanım filmini ve Türkan Şoray’ı ve de Deniz ismini çok severim. Doktorum da göbeğini “Deniz” diye kesti ama nüfusta bir karışıklık olunca Deniz ismi atlandı. Yani Dila oldu kızımın ismi.
İş ve sosyal hayatınız nasıl etkilendi?
Annemin yardımları sayesinde iş hayatım fazla etkilenmedi. Ama kalan zamanımı çocuklara ayırmayı istediğim için ilk yıllar sosyal hayatımız çocukları olan arkadaşlarla beraber olmak şeklinde gelişti. Allahtan arkadaşlarımızla aynı zamanlarda bebek sahibi olmuştuk. Böylece birbirimizi anlamamız kolay oldu.
Nasıl bir anne/baba olacağınızı düşünüyordunuz? Oldu mu?
Çocuklarını özgür büyüten bir anne olmayı düşünmüştüm. Ama abarttım, işin cılkı çıktı 🙂
Eş-dosttan giysi/oyuncak aldınız mı?
Eş dosttan giysi de aldık oyuncak da. İkinci bebek doğduğunda birinciden kalanlar sayesinde pek bir şey almak gerekmedi. Ama Dila uzun bir süre etek, elbise filan giymek istemedi. “Action man” oyuncaklarını bebeklerden daha çok sevdi.
Bebeğinizin bakımına kimler yardım etti?
Bebeklerimizin bakımında en büyük yardımcım annemdi. Muhtelif yardımcılar da geldi gitti. Bu konuda kitap yazabilecek kadar aksiyonel deneyimlerimiz oldu.
Kendinizi annenizle kıyaslasanız..?
Ben ve annem annelik konusunda tam anlamıyla zıttık. Annem fazlasıyla disiplinli bir anneydi. Ama anneanneliği tıpkı benim anneliğime benzeyince hiç sorun yaşamadık. İşin aslı annelik kitaplardan filan öğrenilebilir mi veya bir okulu var mı veya olmalı mı bilmiyorum ama ben el yordamıyla öğrendim ve büyüttüm. Ve bu konuda tek bir doğru olduğunu sanmıyorum.
Kendi tarifiniz bebek/çocuk yemekleri varsa anlatsanıza.
Kendi tarifim yemekler vardı ama çok zaman geçti unuttum. Bir tek şunu hatırlıyorum. Sevmedikleri ne sebze varsa çorba haline getirmek en kolay yoldu benim için. Bir de asla yenmeyen ıspanağı dolmanın içine maydanoz kisvesi altında doğrayıp yedirmeyi başardım.
Çocukla beraber hayatınızda ve sizde neler değişti?
İnsan yeni bir arkadaşla bile değişebiliyor, çocukla birlikte değişmemesi imkansız tabii. En klişesi ama en doğrusu annemi anlamaya başlamamdı. Daha hoşgörülü, yumuşak ve sevgisini gösterebilen bir insan oldum. Aslında bunu çevremdekilere sormak lazım.
Çocuğunuzla beraber neleri yapmaktan zevk alıyorsunuz?
Çocuklar küçükken birlikte sinemaya, tiyatroya gitmekten çok hoşlanırdık. Artık büyüdüler. Biri 18 diğeri 21 yaşında. Hala sinemaya gidiyoruz. Pazar kahvaltılarını birlikte yapmayı çok seviyorum. Ortak müzik zevkimiz yok ama arada aynı şarkıları beğenip dinlediğimiz oluyor. (ccr’yi oğlum da öğrenemedi 🙂 Birlikte daha az şey yapabiliyoruz. Ama onlarla birlikte yaptığım her şeyden büyük bir zevk alıyorum.
Çocuğunuzun sevmediğiniz huyu?
İkisi de çok inatçı. Onun dışında çok şahaneler (yalan tabii malum kuzgun yavrusu durumu)
Deneyimlerinize dayanarak annelere ve adaylarına önerileriniz var mı?
Annelere fazla bir önerim yok. Çünkü eskiden nasılmış bilmiyorum ama şimdiki çocuklar hormonlu besinlerden etkilendiklerinden midir nedir bilmem ama kişilikleri fazlasıyla gelişmiş olarak doğuyorlar. Saygı gösterip bazı şeyleri baştan kabullenmekte fayda var. Bir de klişe olacak ama, zaman o kadar çabuk geçiyor ki beraber geçirilen zamanları dibine kadar kullanmaya çalışmak lazım. Çok hızlı kendi hayatlarına başlıyorlar.
Annelik neymiş?
Annelik büyük bir aşk ama aynı zamanda sürekli bir endişe haliymiş.
ben de teyze olmak sürekli neşeli ve eğlenceli olmaktır die yazı yazcam:)