İlginç ve tarihi 6 çocuk fotoğrafı
Çocuk her zaman her yerde çocuk. Bu tarihi fotoğraflara mutlaka göz atın.
Devamı…Uzunçorap | 25 Şub 2014 | Haberler, Slider, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |
Çocuk her zaman her yerde çocuk. Bu tarihi fotoğraflara mutlaka göz atın.
Devamı…Uzunçorap | 24 Şub 2014 | Çorap Örenler |
2003 yılının nisan ayıydı. Rutin kontrol sırasında “yumurtalığında kist var” dedi doktor. “Çok önemsiz bir kist, bunu basit bir ameliyatla alalım”. Muayenehaneden çıkınca Akif’e “hemen çocuk yapmamız gerekiyormuş” dedim, durum fenaymış, 6 ay içinde hamile kalamazsam bir daha çocuğumuz olmayabilirmiş”. Daha evli bile değildik. “Tamam o zaman” dedi Akif, “bence çocuğumuz olmasa da olur ama sen istiyorsan hemen yapalım”. “Şaka, şaka” dedim, “önemsiz bir kist varmış sadece, o alınacakmış”. Hayatımda yaptığım en kötü şakaymış meğer, farkında olmadan geleceği görmüşüm. 2007 yılında bilinçli bir anne adayı olarak “Ben hamile kalmaya karar verdim, tavsiyelerinizi almaya geldim” diyerek Birgül Hanım’a gitmiştim. Birgül...
Devamı…Biliyorum, İlyas okula gitmeli. Bir şey öğreneceği için değil. Hatta öğreneceği o şeylerin hiçbiri umurumda değil. Okulda saçma sapan “faaliyet”ler yapıyorlar. Bir kağıdı kesip sonra bana gururla göstermeyi öğrendi. Çaresizlik içerisinde beğeniyorum. Basit hareketlerinin ödüllendirilmemesi gerektiğini biliyorum. Ödüllendirmenin tıpkı cezalandırma gibi faydasızlığını biliyorum. Normal şeyleri normal yaşaması gerektiğini iyi biliyorum. Hiç bir çocuğun sıradan çizik çuzukları için aferin almaması gerektiğini biliyorum.
Devamı…Çocuğunuz okuldan ‘bugün öğretmen saçımda bit buldu,’ müjdesiyle gelebilir. İnsana dünyanın en kötü annesiymiş gibi hissettiren bu haberle hemen kendinizde suç aramaya başlamayın. Etrafta soruşturmaya başladığınızda aslında hemen herkesin başından bir bitlenme olayı geçtiğini duyacaksınız. Özellikle okul öncesi ve okul çocuklarında çok sık görülen bu olay aslında çok ciddi bir sağlık sorunu değil sadece biraz can sıkıcı ☺olabilir… BİT NASIL BİR ŞEY? Bit saçta yaşayan, gözle de görülebilen bir parazittir. Susam tanesi kadardır ve rengi bej-griden daha koyu renklere doğru değişebilir. Yumurtasını saçlı deriden 3 mm mesafede saç teline tutkal gibi bir maddeyle yapıştırır. Kepek ya da saçta...
Devamı…Birkaç kısa hikaye… Bizim okuldan birkaç çocuğun komik yalanlarını ve yakalanışlarını anlatıp bu tip bahaneleri size sıralayacağım. Gerçekten komik bahaneler. Bazıları gerçekten abartılı. 1- Sınıftaki bir çocuk haftanın en fazla iki günü gelen tiplerden biri. Biri sorunca “babamın dükkanında çalışıyorum” diye yalan söylüyor. Babasının dükkanı var ama o yardım etmiyor. Üstelik geçen gün karnı ağrıdığı için erken çıkan bir arkadaşımız onu caddedeki Türksel’de ipadle oynarken görmüş. ( Angry Birds oynuyormuş.) 2– Daha fazla devamsızlığı olan bir başka öğrenci de Almanya’dan geliyordu. Bir keresinde işi iyice abartıp “evde boru patladı o yüzden ödevimi yapamadım” dedi. 3- Bir tanesi ise en...
Devamı…“Annelik bir başkaldırı ve direniş” demiş Ayşegül Yalkın yazısında, beğendiğim bu yazıyı okurken sürecin, sistemin aslında herkes için aynı olmadığı fikri de belirdi bende, kendi deneyimim canlandı gözümde. “Anne var, anne var” diyen bir girişle söylemeliyim ki tabii ki herkesin kendi doğruları ve kuralları var çocuk büyütürken, hamilelikle başlayan kendi hikâyesi var herkesin. Ama değişmeyen bazı şeyler var işler yürürken. Anne olanların anneleri de var bu hikâyenin bir yerlerinde. Ayşegül Yalkın’ın annelik için kullandığı, “sürekli bilgiçlik taslayan ve sizi eleştirenlerin varlığıyla bir ruhsal bataklık!” tarifini okuyunca yaşadıklarımı farklı açıdan da tarif etmiş olduğunu anladım. Büyükler her şeyi bilir evet...
Devamı…Uzunçorap | 21 Şub 2014 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |
Kendilerine ‘makam şoförleri’ ismini veren gönüllüler, özel tasarım kasalı bir bisikletle engelli çocuklara İstanbul’u gezdiriyor. Hedefleri bu etkinliği tüm Türkiye’ye yaymak. Kendilerine ‘makam şoförleri’ diyorlar. Aralarında işçiden sanatçıya, işletmeciden avukata farklı meslek gruplarından onlarca gönüllü var. Makam şoförü olmak kolay değil. Yoğun bir eğitimden geçiyorlar. Hareket kabiliyetleri kısıtlı olduğu için dışarı çıkamayan engelli çocuklara Hollanda tipi kasalı bir bisikletle İstanbul’u gezdiriyorlar. Gerçekleştirdikleri gezi etkinlikleri kısa sürede kulaktan kulağa yayılan gönüllülerin şimdilerde çiçeği burnunda bir de dernekleri var. Engelsiz Pedal Derneği olarak engelli çocukları gezdirmek için özel tasarlanmış bisikletlere yenilerini eklemek, gezi etkinliklerini tüm Türkiye’ye yaymak istiyorlar. Eğitimlerini tamamlayan bazı...
Devamı…Pavuryalar ilk kez bu yıl dört yaşında okula başladılar, yani anaokuluna. Yaşıtları neredeyse iki yaşında başlamışlardı kreşe. Biz bu zamana kadar dayandık. İyi mi, kötü mü ettik, bilmem ama bize göre iyi oldu. Yaşadıklarımız buna işaret ediyor. Bu ay ilk karnelerle karşılaştık. Çok heyecanlıydım ben. Sanırım evimizdeki en acayip heyecanı ben yaşadım. Pavuryalar da çok heyecanlansınlar istedim, çabaladım ama yok olmadı. Onlara tatili bile çok zor anlattık. İlk hafta neredeyse her sabah ‘’Bugün de okula gitmeyeceksiniz’’ dedim, onlar ‘’Nedeeeeen?’’ diye sordular, anlattım… Havaların soğukluğu dışarıya çıkmamızı biraz zorlaştırdı zira tam okulun son günü ikisi de beta olduğundan bir süre...
Devamı…Bilimsel camia gıdalar ve kilo alımı ile olan ilişkilerini kalori hesabı üzerinden kurar. Buna göre her 100 gramda, şekerlerin de içerisinde bulunduğu karbonhidratlar 4, proteinler 4, yağlar ise 9 kilokalori içerirler. Ancak bu rakamlar kalorimetri denen “doğrudan yakma” yöntemi ile saptanır. Oysa biyolojik sistemde enerjinin yakılması tamamen farklıdır, kalorimetriden elde edilen değerlerle örtüşmez. Örneğin, proteinler daha fazla kalori yaktırırlar, bu da protein ağırlıklı diyetlerin kilo verdirici etkisini bir yere kadar açıklar. Tükettiğimiz besinler içerisinde en fazla ilgi gösterdiğimiz grubu şeker içerenler oluşturmaktadır. Bunun nedeni sadece şeker tadının sevilmesi değildir, şeker aynı zamanda insanın duygu durumunun da yükselmesine neden olur....
Devamı…Uzunçorap | 20 Şub 2014 | Çeviri, Haberler, Slider, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |
Woody Allen üzerinden sürmekte olan ateşli tartışmada sanki insanların üzerinde anlaşabildiği tek bir şey var: Kamuoyu hiçbir zaman 1992 yılında, sözü geçen o gün tam olarak ne olduğundan bilemeyecek. Oysa Dylan Farrow babasının onu tavan arasında bir odaya götürdüğünü ve cinsel tacizde bulunduğunu söylemekte. Allen masum olduğu konusunda ısrarlı. Geçen hafta sonu kendisini The Daily Beast’te savunan dostu, belgeselci Robert B. Weide dahil, destekçileri kanıtlar gözden geçirildiğinde, bu yanlış anıları Farrow’un aklına annesinin yerleştirdiği sonucuna ulaşılabileceğini iddia ediyorlar. Bu arada Jezebel, Salon ve The New Republic gibi yayınlar, okuyucularına gerçeğin bilinemeyeceğini hatırlatarak, daha dengeli bir bakış açısını korumaya çalışıyorlar....
Devamı…
