Advertisement

Yazar: Uzunçorap

1 yaşında bebek için doğumgünü partisi kılavuzu

Başından beri bu bebeğe doğum günü kutlama hikayesi konusunda tereddütler yaşadık. Öyle ya, bu tarihten ibaret bir gün. Bebek için basitçe HİÇ BİR anlamı yok. Belki ileride bir merak unsuru olacak, o kadar. Ama bizler için epey önemli. Kolay mı? Bir sene boyunca neredeyse tek gündem maddemiz olmuş. Artık bir şeyler kutlamak için vesile arıyoruz 🙂 Velhasıl yakın zamana kadar bebeği anneannesine bırakıp çıkıp eşle dostla rakı içerek kutlamak en kuvvetli olasılıktı. Çünkü bugüne kadar tanık olduğumuz bebek doğum günü partileri bebekler için -hadi işkence demeyelim ama sıkıcıydı. Değerlendirdiğimiz seçenekler kabaca şunlardı. Evde parti: Eh, bebekli arkadaşlar dahil insan...

Devamı…

Antibiyotik kullanımı

Kırklı yılların başında ilk keşfedilen antibiyotik penisilin gerçekten hayat kurtarıcıydı. O güne kadar toplu ölümlere neden olan enfeksiyon hastalıklarında yıllar içerisinde dramatik bir azalma yaşandı ve ortalama insan ömrü belirgin olarak uzadı. İlerleyen yıllarda yeni tip antibiyotikler keşfedildi. Özellikle son 20 yılda ise her konuda olduğu gibi antibiyotikler konusunda da önemli yenilikler yaşandı. Ancak antibiyotiklerin kullanımıyla beraber, yıllar içerisinde bundan zarar gören bakteriler de canlı birer organizma olarak kendilerini korumanın yollarını geliştirmeye başladılar. Özellikle antibiyotiklerin gereksiz yere sık ve uzun süre kullanımı antibiyotik direncini artırdı. Bu nedenle özellikle hastanede yatan ve ciddi hastalıkları nedeniyle enfeksiyona maruz kalan hastaların tedavisinde...

Devamı…

10 maddede hamilelikte tehlike belirtileri

Gebelik süresinde anne adayının bebeğin gereksinimleri doğrultusunda bedensel ve ruhsal büyük değişimler yaşadığı aşikârdır. Bu değişimler ile anne adayı bebeği için kalp-damar sisteminden tutun da rahim, doğum yolu, solunum sistemi, özetle saçtan tırnağa kadar gebeliğe uyum sağlar. Bu değişiklikler “anne bedeninin gebeliğe uyumu” olarak tanımlanır. Gebelik döneminde oluşan belirti ve durumların gebeliğe özgü yani normal olup olmadığının ya da anne ve bebek açısından tehlikeli olup olmadığının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin acilen alınarak tedavi uygulanması hayati derecede önemlidir. Bu açıdan anne adayları ve aile bireyleri bu bulgular konusunda bilgili olmalı gerektiğinde hemen hekimi ile bağlantı kurmalı ve en önemlisi de...

Devamı…

Geçmişte bir “hastalık”, günümüzde fizyolojik bir süreç olarak “Diş Sürmesi”

Süt dişlerinin sürmesi tıbbın eski çağlardan beri ilgisini çekmiştir. Bu süreçle pek çok önemli sağlık sorunu ilişkilendirilmiş, çoğu zaman “hastalık” diye kabul edilmiş, tedavi edilmeye çalışılmıştır. Diş sürmesi bütün çocukların yaşadığı fizyolojik bir süreç olmakla beraber, eşlik ettiği varsayılan bulgulardaki çeşitlilik ve sürecin beraberinde getirdiği farklılıklar kafa karıştırıcı olabilmektedir. Diş sürmesi zamanlaması, dişlerin sürme sırası ve diş sürmesi sırasında yaşanabilen bulgular oldukça fazla bireysel değişkenlik gösterir. Bebeklerin çoğunluğu ilk dişlerini genellikle hayatlarının 6. ayı civarında çıkartmaya başlayıp 30 aylığa kadar da tamamlarlar. Ebeveynler pek çok çocuğun diş sürmesi sırasında pek çok sorun yaşadığını yaygın olarak ifade etmektedir. Diş sürmesine...

Devamı…

Laktasyon döneminde ilaç kullanımı

Emziren anneye tedavi gerektiğinde dikkatli davranılarak ilaç seçimi yapılırsa anne sütünün kesilmesine gerek kalmayabilir. İlaçların maternal kan düzeyinin % 1-2 si bebeğe difüzyon ile geçer. Annenin kullandığı ilaçların süte geçmesinde ve bebeği etkilemesinde; anne kanındaki seviyesi, proteine bağlanma oranı, lipid eriyebilirliği, moleküler ağırlığı, infanttaki oral biyoyararlanımı, moleküler ağırlığı, pKa, maternal ve infantın plazma kompartımanlarındaki yarılanma ömrü etkilidir. Amerikan Pediatri Akademisi ( AAP ) anne sütü ile beslenme sırasında kullanılan ilaçları kategorize etmiştir : Kategori I: İlaç kesinlikle laktasyon sırasında kullanılmamalı. Maternal alım ile bebekte ciddi yan etkilerin olduğuna dair kuvvetli delillerin varlığı ( Ergotamin ). Kategori II: Bebekte etkisi bilinmeyen ilaçlar: amitriptilin, desipramin. Dikkatli kullanım önerilen ilaçlar: doxepin, fluoksetin, imipramin, trazodon, diazepam, lorazepam, midazolam.. gibi bu grupta sayılmaktadır. Kategori III: Anne sütü ile geçinebilir olanlar bu grupta yer almaktadır: Karbamezapin, fenitoin, valproik asit, atenolol, propranolol, diltiazem, kodein, fentanil, metadon, morfin, propoksifen, butorphanol, lidokain, mexiletene, asetominofen, ibuprofen,indometasin, ketrolak, naproksen, kafein. Tablo II’de laktasyonda kontrendike olan ilaçlar verilmiştir. Tablo II: Laktasyonda kontrendike ilaçlar: Sitotoksikler Bromokriptin Ergotamin Simetidin Au tuzu Fenindion Radyoaktif İyod Amfetamin Alkol Süt veren annenin kullandığı ilaçlardan bazı örnekler. Narkotik olmayan analjezikler: Süt veren annelere doğumdan hemen sonra ağrılardan dolayı sıklıkla bu ilaçların verilmesi gerekmektedir. Aspirin hariç asetaminofen, ibuprofen ve naproksen gibi nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların anne sütüne geçerek çok ciddi bir yan etki yapmadıkları düşünülmektedir. Narkotik analjezikler: Kodein: Oral olarak alınan kodeinin çok az bir kısmı anne sütüne geçtiğinden...

Devamı…

Gebelik döneminde ilaç kullanımı

Gebelik dönemi bazı yakınmalar, önceden varolan hastalıklar ya da gebelikte yeni gelişen durumlar nedeniyle çeşitli ilaçların kullanıldığı bir dönemdir. WHO (World Health Organization: Dünya Sağlık Örgütü) dünya genelinde yaptığı bir çalışmada anne adaylarının tüm gebelik dönemi boyunca vitamin ve demir ilaçları hariç ortalama üç ayrı ilaç kullandığını belirlemiştir. Buna “over the counter” denilen ve reçetesiz satın alınabilen ilaçlar dahil değildir. Gebelik döneminde en sık kullanılan ilaçlar bulantı gidericiler, antiasitler (mide asidini düşüren ilaçlar), antihistaminikler (allerji belirtilerine karşı kullanılan ilaçlar), analjezikler (ağrı kesici ilaçlar), antibiyotikler, sakinleştirici ilaçlar, uyku ilaçları gibi ilaçlardır. Gebelik ve laktasyon döneminde ilaç kullanılması bu dönem özellikleri nedeni ile ileri derecede dikkat gerektirir.. Yapılan çalışmalara göre anne adaylarının %80’e yakını gebelik döneminde herhangi bir ilaç kullanmakta bunun % 50 kadarı ise özellikle organ gelişim döneminde olmaktadır. Ayrıca gebeliklerin %50 kadarı planlanmadan oluştuğu için hanımların gebe kaldıklarını bilmedikleri ilk dönemde de ilaç kullanımı ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bir yandan gebeliğe bağlı olarak annede oluşan fizyolojik değişiklikler, diğer yandan kullanılan ilaçların embriyo ve fetusa geçebilmeleri bu dönemde ilaç kullanımının önemini artırmaktadır. Gebelik döneminde kullanılan ilaçların emniyeti ve etkileri ile ilgili bilgilerimiz gebelerde ilaç etkilerinin araştırıldığı klinik prospektif çalışmaların etik olmaması nedeni ile sınırlıdır. Daha çok retrospektif çalışmalar, olgu sunumları ile değerlendirme yapmak durumunda kalınılmaktadır. Yapılan hayvan deneyi çalışmaları sonuçları ise ilaçların insandaki etkilerine birebir uymadıkları için yanıltıcı olabilmektedir. Buna en iyi örnek talidomit’in hayvanlarda teratojen olmamasıdır. Annenin...

Devamı…

Doğum sonrası form

Doğumdan hemen sonra bir kadın forma girip eski haline dönebilir mi? Gebelik ve doğum sürecinde anne bedeninde çok farklı hormonların etkileri ile fetüsün (bebek ) rahimde büyümesi, beslenmesi, oluşturduğu metabolizma artıklarının atılması, doğum için doğum yolunun hazırlanması ve doğumdan sonra da beslenmesi için süt salgılama hazırlıkları için birçok değişiklik gerçekleşir. Diğer yandan da bebek ve ekleri ile birlikte anne vücudunun aldıkları ile ortalama 10 kg alınır. Tabii bu normal bir gebelik sürecinde alınması düşünülen kilodur. Oysa 7-25, 30 kilolara kadar kilo alan anne adayları görülmüştür. Rahim ile birlikte karın büyümesi, ağırlık merkezinin değişmesi ile vücut duruş değişiklikleri, karın ön...

Devamı…

Hamilelik sonrasında cinsellik

Tıbbi açıdan kadının kanaması durduktan ve doğuma veya sezaryene bağlı yara iyileşmesi tamamlandıktan sonra cinsel ilişkide bulunulmasında sakınca yoktur. Bu da doğumdan sonra ortalama 4–6 haftalık bir dönemi kapsar. Bu dönemde eşler birbirinden uzak durmamalı fiziksel ve duygusal yakınlığı sürdürmelidirler. Eşlerin birbirlerine sarılıp okşamaları, duygu ve düşüncelerini paylaşmaları yapılacak en güzel davranıştır. Emzirme ve doğumun etkisi ile gebelik şansı azalmakla birlikte güvenilir bir doğum kontrol yöntemi doğumdan 1.5 ay sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Bu dönemden sonra cinselliğe başlanılabilr. . İlk başlarda vajende eskiye oranla bir kuruluk görülebilir. Bunun nedeni özellikle emziren kadınlarda yüksek prolaktin hormonunun bazen cinsel istekte azalma ve vajinada kuruluk yapabilmesidir. Kuruluk vajinal jellerle giderilebilir. Doğum ve bebek bakımının kadın için son derece yorucu olması nedeniyle doğum sonrası ilişki sıklığında azalma beklenen bir durumdur. Ancak doğum sonrası depresyon veya başka bir sorun eklenmediğinde genellikle doğumdan 3 ay sonra gebelik öncesi cinsel ilişki sıklığına dönülmektedir. İsveç’te yapılan bir çalışmada çiftlerin doğumdan 6 ay sonraki cinselliğini inceliyor. Buna göre en sık görülen cinsel aktivite miktarı ayda 1 veya 2 olarak belirlenmiş. Buna en büyük neden olarak çiftler ve özellikle kadınlar “cinsel aktivite için çok yorgun olduklarını” söylüyor. Bebeğin bakım ihtiyaçları azaldıkça, uykusu düzene girdikçe cinsel aktivitenin de normale dönmesi bekleniyor. Etken olan bir başka faktör ağrı duyulmasıdır. Emziren annede meme başı tahrişi ve normal doğuran annede epizyotomi bölgesindeki ağrı problem oluşturuyor. Doğumdan sonraki 6. ayda da devam eden ağrılı cinsel...

Devamı…

Engelsiz fırsat okulları

Merhabalar sevgili okurlar. “Her sabah okuluna gittiğinde, içinden ‘NE OLUR, OKULUMA ENGEL KOYMAYIN’ diye haykıran yüz binlerce engelli çocuğumuz var.” diyerek yola çıkan Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, çocuk dostu engelsiz okullar için AB destekli yeni bir proje gelistirdi. ENGELSİZ FIRSAT OKULLARI (EFOP) adını tasıyan bu proje kapsamında, İstanbul’da 20 okulun engelleri kaldırılacak. Bugüne kadar yapılan gözlem ve tespitler, engelli çocukların okullara ve dolayısıyla eğitime erisiminde kilit rolü anneler, okul müdürleri ve görevlilerin üstlendiğini gösteriyor. Okullarımız engelli çocukların eğitime erisimine hazır değil ve ihtiyaçlarını karsılamaktan fazlasıyla uzak. Bu okullara kayıtlı engelli çocuklar, sınıflarının bulunduğu katlara yalnızca anneleri ya da okul görevlilerinin sırtında çıkabiliyor. Anneler çocuklarının tuvalete gitmek, bahçeye inmek gibi ihtiyaçlarını karsılayabilmek için bütün gün okulda bekliyor. Olumsuz kosullar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalan çok sayıda engelli çocuk var. Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (KASDER) ile İsitme Engelliler ve Aileleri Derneği’nin (İED) proje ortağı oldukları ENGELSİZ FIRSAT OKULLARI projesi; İstanbul Gaziosmanpasa ve Bağcılar ilçelerinde seçilen 20 pilot ilköğretim okulunu, engelli öğrencilerin erisimleri için standartlara uygun çocuk dostu, engelsiz okul olarak eğitime kazandırma hedefiyle baslıyor. 8 aylık proje kapsamında, okulların engelli öğrenciler için ‘erisilebilir’ olmasını sağlamak amacıyla alınacak tedbirler, çözüm önerileri ve mimari projeler, hem okullar hem de Milli Eğitim ve diğer ilgili birimler ile paylasılacak. Projenin uzun vadeli hedefi ise; Türkiye genelinde engelli çocuklar açısından okulların durumunu yansıtan bir harita çizmek, yapılması gerekenler konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak ve yetkilileri bu konuda...

Devamı…

Onur Caymaz: Birbirimizi, birlikte değiştireceğiz.

Bir anneye/babaya sorduk köşemizin ilk misafiri şair ve yazar Onur Caymaz. 1977 doğumlu Caymaz’ın birçok gazete ve dergide yazıları yayımlandı, öykü ve şiirleri çeşitli ödüllere layık görüldü. Halen BirGün gazetesinde bir köşesi var. Kaç yaşında baba oldunuz? Planlı mıydı? Eskilerin yolun yarısı dediği, benimse daha yarısına vardığımı hiç düşünmediğim, aslında sonradan da geç kalmışım dediğim bir yaşta baba oldum: 35. Plan vardı tabii ama sürecin uzun olacağını; tüp, aşılama vs gibi yöntemlere başvurma ihtimali doğacağını göz önünde bulundurmuştuk. O anlamda sürpriz oldu diyebilirim. Bir akşam eve geldiğimde eşim buzdolabının üzerine sakladığı testi çıkarıp gösterdi. Çok şaşırmıştım. Öğrendiğinizde ne hissettiniz,...

Devamı…