Advertisement

Yazar: Leyla Akın

On'lar tatilde – 4: Çocuklarınızı uzak tutmanız gereken 10 şey

1. Ayılar: (Öncelikle hayvan olan ayıları tenzih edelim.) Bu ayıların sürekli yapılan hatalı tarifin aksine kıllı, göbekli, ayakkabısının arkasına basıp beyaz çorap giymesi gerekmez. Her kılıkta olabilirler. Tatil “beldeleri” av sahalarıdır. Genellikle yavşak gülüşleri ve sahtekâr bakışları ele verir onları. Çocuğunuzu sevmeye yanaşarak sosyalleşmektir dertleri. Sosyalleşmek fazla masum bir kelime oldu. Şöyle açalım konuyu: Ya bir şey satmaya çalışıyorlardır. Yahut çocuğunuz üzerinden size asılıyorlardır. Dikkat: En tehlikeli formları yavru köpeklerle gezerler. Kendileri şirin olamadığı için köpekleri kullanan bu ayılar sezon sonunda zavallı köpekleri atarlar. 2. Gitar gençleri: Akdeniz Akşamları, Boat on the River, Wish You Were Here, Blowin’in the...

Devamı…

Normal doğum iyidir diye başbakan, bakan cahil ya da yalancı olabilir mi?

Baştan doğru girelim topa: Doğum süreci diyalektik değil analitik bir durumdur. Sezaryenle normal doğum arasında bir çelişki yoktur. Doğum zaten normal olur. Doğum doğumdur. Milyonlarca yıldır. Ona normal doğum demek de abesle iştigaldir. Ha, fantezi sahibi aileler havuza toplanıp konu komşu parti şeklinde de yapıyorlar. Buna ben de normal doğum diyemeyeceğim. Merak edenler için Youtube bunların videolarıyla dolu. Siz normal sigara içme, normal kitap okuma filan gibi şeyler duydunuz mu hiç? Çin yemeğine Çin’de sadece yemek demiyorlar mı? Onun adı burada Çin yemeği. (Gerçi kentli boğazlar için ehlilleştirildiği için Çin yemeğine Çin’de “American Chinees food” diyorlarmış, dağılmayalım.) Doğumun olması...

Devamı…

Çocuk zekâsı için 12 faydalı hareket

Peşin söyleyeyim, nörolog yahut psikiyatr değilim. Eser miktarda kaliteli çocuk nöroloğu ve çocuk pskiyatrı tanırım. Epey nöroloji ve psikoloji kitabı okudum. Her okuduğum kitap kafamı biraz daha karıştırdı. Çocuk nöroloğu arkadaşlarımın ise neredeyse hiç faydasını görmedim. Onlarla nöroloji mevzubahis olunca aynı Türkçeyi bile konuşmuyoruz. Çocuk psikiyatrları, biraz daha anlaşılır insanlar. Çocuklarla konuşmaya alışkın olduklarından olsa gerek. Aşağıdaki yazıyı da nörolog ve çocuk psikiyatrı arkadaşlarıma okuttum. Tebessümle karşıladılar. Haklarını yemeyeyim, tebessümlerinde “Afferim kız” yukarıdan beğenmesi de var idi tabii. Maddelere geçelim. 1. Kendinizi deforme etmeyin: Çocuğunuzla konuşurken, onunla oynarken filan onun seviyesine inmeye çalışmayın. Siz kosinüs biliyor olabilirsiniz. Ya da...

Devamı…

Annelerimizin soyadını alalım!

Neden babamızın soyadını taşıyoruz? Çağrı merkezlerinin “Anne kızlık soyadınız?” güvenlik klişesini bir kenara bırakırsak bu basit sorunun rasyonel bir cevabı yok. Kadınların soyadı yok. Babasının, kocasının ya da ikisinin birden soyadını taşır. Bunun tam tersini öneriyoruz. Annelerimizin soyadını almalıyız. Çünkü: Soyağacı tespitinde en güvenilir sonuç mitokondrial DNA ile alınır. Mitokondrial DNA annelerden geçer ve sadece kızları bir sonraki nesle geçirir. Annesi belli olmayan çocuk yoktur. Nesebi kimseye dert olmaz. Sperm bankası gibi durumlarda sorun çıkmaz. Spermin kutsallığı azalır. Dolayısıyla namus cinayetleri de. Erkek egemenliği kestirmeden ve derin bir darbe almış olur. Piç kelimesi önemini yitirir. Oğlu, oğulları soyadlarından kurtuluruz...

Devamı…

Öğretmen cahilliği meselesi üzerine zorunlu açıklama

Gördüm ki sosyal medyada yazım teveccüh görmüş. Teşekkür ederim. Lakin sosyal medyada ve gelen mesajlarda gördüm ki “Türkiye’de öğretmenler genel olarak cahildir” lafına takılmış bir grup insan. Milli spor gibidir her şeyi kişisel almak. Keza alınganlık da. Kalp kırdıysam özür dilerim. Fakat özürüm kabahatimden değil, nezaketimdendir. Genellemeler hayatı kolaylaştırır.  Misal, polisler yakın zamana kadar rüşvetçiydi. Bu, bütün polislerin rüşvetçi olduğu anlamına gelmiyordu elbette. Keza, köylüler tarım ilacını bir kullanacakken beş kullanırlar. Seralarda sattıkları domates ayrıdır, yedikleri ayrı. Bu, bütün köylülerin böyle yaptığı anlamına gelmiyor elbette. Öğretmenler de cahildir. Bütün öğretmenlerin böyle olduğu anlamına gelmiyor elbette. Benim öğretmenlerimin ezici çoğunluğu öyleydi. Sonra tanıştıklarımın da....

Devamı…

Özel okul mu, devlet okulu mu? İstanbul mu, taşra mı, ABD mi?

Okul konusu kritik bir konu. Sorulacak çok soru var. Aşağıdaki yazının da çok derli toplu olmadığının farkındayım. Bu konularda bir süredir okuyan, tartışan ve düşünen birisi olarak, aklımda birikenleri yazmak istedim. Belki bu konuyu benim gibi kafaya takmış olanların zihinlerinde bir kapı açmış olurum ya da en azından aynı konuda yazacak başkalarına vesile olurum diye düşündüm. Fikirlerinizle katkıda bulunursanız da çok sevinirim. 1. Özel okulda fakir bir çocuk olmasını istemem ben. Çünkü özel okul diye en iyisini bulup suyunu çıkarmam çok muhtemel. Her durumda zengin bebelerinin yanında okuyacak. Allahıma bin şükür fakir kalmayacak, ama her gün ona servetleri harçlık...

Devamı…
  • 1
  • 2

Uzunçorap'a e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.