Arada bir annelik dışında birşeyler de yapmak, anne olmadan önce nasıl biri olduğunuzu hatırlayıp tazelenmek için anne olmayan arkadaşlarınıza ihtiyacınız var. Ama onları sizi anlamamakla suçlayarak ya da bebeğinizden başka hiçbir şey konuşmayarak arkadaşlıklarınızı zedeyelebilirsiniz… Elbette sizi anlamalılar ve onlarla bebeğinizden bahsetmelisiniz. Ama siz de onları anlamalı, size anlatmak istedikleri birşeyler olabileceğini gözönünde bulundurmalısınız. İşte anne arkadaşların eğer istiyorlarsa anne olmayan arkadaşlarını kaçırmak için sistematik olarak uygulayabilecekleri bir hain plan…

1. Aşırı paylaşım: Uzun bir gebelik maratonundan sonra doğum yaptınız, kendinizle gurur duyuyorsunuz. Bu süreç kelime hazinenizi biraz geliştirdi. Bedeninizin kimi parçaları, bebeğe ve size ait sıvılar vs. hayatınızın normal bir parçası. Ama acaba arkadaşlarınız işin bu tarafıyla yüzleşmeye hazırlar mı?

2. Nezaket istismarı: Sizi ziyarete geldi, yorgun bir haldeydiniz, kahve yapmak için bebeği arkadaşınızın kucağına yerleştirdiniz. O da ne unutmuş gibi görünüyorsunuz. Üstelik o da nezaketinden yorulduğunu söyleyemiyor. Üstüne kustu ve silmekle yetindiniz. Yetmedi denemek ister misin diye bebeğin altını değiştirttiniz. Anne olmadığınız günlerde bunların sizin için ne anlama geldiğini hatırlıyor musunuz?

3. Telefonda çocuk sesi: Arkadaşınız sizi aradı. O esnada çocuğunuz biraz huysuz gibiydi. Telefonun sesi ilgisini dağıttı ve neşesi yerine geldi. Hooop ahizeyi çocuğa verdiniz. Arkadaşınız hiç tanımadığı bu çocuğa söyleyecek bir şeyler bulmak zorunda. Kimisi bu konuda çok yaratıcı. Ama ya olmayanlar?…

4. İş paylaşımı: Bir lokantada arkadaşınızla yemek yiyorsunuz. Bebeğiniz de yanınızda. Ufak ufak huysuzlanmaya başladı. Araba arkadaşınıza yakın duruyor. “Poposunu bir koklar mısın?” Sizce arkadaşınız yemeğine devam edebilir mi bundan sonra?

5. Sürekli şikayet: Bebek yüzünden sosyalleşemiyorsunuz. Haklısınız bu çok üzücü. İş yükünüz bir anda beş kat arttı. Hayatınız kilitlenmiş durumda. Arkadaşınız da bunu bildiği için sizi ziyarete gelmiş zaten. Her ziyarette bu şekilde şikayet ederek onu yormuş hatta ona haksızlık etmiş olmaz mısınız?

6. Arkadaşınızı dinlemeyin: Ziyarete geldi, çocuk da içerde uyuyor. Aslında ağlamaya başlasa nasılsa duyacaksınız. Ama aklınız gene de içerde. Arkadaşınız bir şey anlatıyor, yüzüne bakıyor ama dinlemiyorsunuz. Bir şey sorduğu zaman farkına varıyorsunuz ikiniz de… Aynı durumda olsanız ne düşünürdünüz?

7. Sosyal paylaşım: Evde ve dışarda bebekten başka hiçbir şey konuşmadığınız gibi, sosyal medyada da yalnızca ve yalnızca bebeğinizle ilgili her türlü bilgiyi ve fotoğrafları paylaşıyorsunuz. Arkadaşlarınızın bu bilgiler ve fotoğraflar hakkında sizinle aynı şekilde hissetmesini bekleyerek arkadaşlığın çerçevesini biraz abartıyor olabilir misiniz?

8. Üstün anne oyunu: Anneliğin ne kadar zor, ne kadar meşekkatli, fedakarlık gerektiren, ancak aynı zamanda mutluluk verici, hayatı bütünüyle değiştiren bir şey olduğundan bahsediyorsunuz sürekli. Sahiden öyle mi? Milyonlarca yıldır, insanlar ve hayvanlar anne olmuyorlar mı?

9. İkna çabaları: Siz anne oldunuz ve mutlusunuz. Anne olmak istemeyen arkadaşlarınız var. Size bakıp çocuk sahibi olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamalarını istiyorsunuz. Şaşırmayın belki de bu ısrarlarınız yüzünden çocuk sahibi olmaktan iyice soğuyanlar var…

10. Bebek her yerde: Arkadaşınız sizin de bebekten uzaklaşıp birazcık kafanızı dinleyebileceğiniz birkaç saatlik bir mola önerdi. Aslına bakılırsa baba da evde, bırakabilirsiniz. Fakat olmadı, aklınız bebekte kalmasın diye yanınıza alıverdiniz… Buna hem baba hem de arkadaşınız alınsa yeri değil mi?

Kaynak: The Bump’tan uyarlandı… http://pregnant.thebump.com/new-mom-new-dad/your-life/articles/10-things-you-do-that-your-child-free-friends-hate.aspx