Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Ebeveynler çocuklara bağırmaktan vazgeçmeli

Taşlı sopalı bir kavgada çocuklarınızın kemiklerini kırabilirsiniz ama onların canını asıl yakanın kullandığınız kelimeler olduğunu bilmeniz gerekir. Yanlış uygulanan sözlü disiplin teknikleri, çocuğunuzu depresyona ve saldırgan tutumlar geliştirmeye sürükler. Bağırma, küfür etme ve aşağılama gibi sözde tekniklerin yarardan çok zararı vardır. 13 ve 14 yaşları arasında 7. ve 8. sınıf öğrencileri ile yapılan bir araştırma, çocuklarda gözlemlenen depresyon ve kötü davranışların, yanlış disiplin tekniklerinden kaynaklandığını ortaya çıkardı. Yanlış tekniklerin, istenmeyen davranışları arttırdığı gözlemlenirken çocukların kimlikleri üzerinde de olumsuz etkileri olduğu belirtildi. “Çocukların öz kimliklerini geliştirmeye başladığı ergenlik oldukça hassas bir dönemdir. Onlara bağırdığınızda benlik imajlarını zedelersiniz; yetersiz, değersiz ve...

Devamı…

Toksik stres çocukları nasıl etkiliyor?

New York’ta yaşayan Bernice, çocukluğuna dönüp baktığında hatırladığı pek çok şey var: Hastalıklar, uyuşturucular, duygusal ve fiziksel istismar… “İlkokulda, üvey babamdan matematik ödevime yardım etmesini istediğimde gözüme bir yumruk yemiştim,” diye anlatıyor Bernice. 18 yaşında hamile kalan Bernice, çocukluğunda yaşadığı travmaların üstesinden gelemedi ve şimdi bebeği de Bernice’in yaşadığı travmalar nedeniyle toksik stres riski altında. Bebek toksik stres ile karşılaştığında, beynin korku ile ilgili bölümü gelişirken beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümleri gelişimini durduruyor; bu da motor gecikmelere, öğrenme güçlüğüne ve hatta depresyon ve kalp hastalıklarına neden olabiliyor. Yoksulluk içinde travmalarla yaşayan çocuklar çevresinden de herhangi bir destek görmediğinde...

Devamı…

Bir anne anlatıyor: Çocuklarınıza temizlik yapmalarını söylemeyin!

Geçenlerde kendimi bir savaşın içinde buldum. Haddinden fazla temizlik yapıyordum, her şeyi ama her şeyi temizlemek istiyordum. Çocuklara sürekli evi toplamalarını söylüyordum, elbette ki bir sonuç alamıyordum. Odaları tam bir felaketti. Temizlik sonrası odanın eski haline dönmesi ise hiç uzun sürmüyordu; bu da beni oldukça sinirlendiriyordu. Yaptığım işi ve verdiğim onca emeği neden takdir etmiyorlardı? Neden eşyalarını kaldırmak içi çaba sarf etmiyorlardı? Bu durum evin başka yerlerinde de yanıydı. Mücadele devam ediyordu. Odaları onlar için topluyor ve temizliyordum, fakat gün, “aşırı” temizlik ve düzen kaygısı yüzünden kavga ile sonlanıyordu. Onlara milyonlarca kere yapmaları gerekeni söylüyordum ama düşündüğümden de yavaş hareket...

Devamı…