İçinde ana geçen pek çok şey bizi yakından ilgilendirir. Anayasa da bunların en önemlilerinden. Umarız, Türkiye onyıllar sonra 12 Eylül’ün anayasasından kurtulurken çocukları unutmaz. Yıldırım Türker, bir çok kurumdan aktarmış. Biz de kendisinden aktarıyoruz.
Kanımca yeni anayasa çalışmalarında en can alıcı katkı, çocuk hakları üstüne düşünmek olacaktır. Bugün bu konuda yapılmış bir çalışmayı paylaşacağım. Aşağıdaki metin, 24-25 Kasım 2011’de Türkiye Barolar Birliği ve UNICEF işbirliğinde düzenlenen ‘Çocuk Haklarına İlişkin Mevzuatın Sivil Toplumca İzlenmesi ve Anayasada Çocuk Hakları’ başlıklı çalıştay sonrasında bir araya gelen iletişim ağı tarafından oluşturulmuştur. Ağın, ‘Anayasada Çocuk Hakları’ başlığıyla mutabakata vardığı önerileri 8 baro, 2 üniversite birimi, 5 sivil toplum örgütü ve 33 üyesi olan bir iletişim ağı adına internet sitesi aracılığıyla TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletilmiştir. Getirilen ek önerilerle birlikte metin, şu anda 9 baro, 2 üniversite birimi, 10 sivil toplum örgütü ve biri 33, diğeri 8 üyesi olan iki platformla bir uluslararası kurumun imzasını taşımaktadır.
1- Anayasada çocuk hakları düzenlenirken dikkat edilmesi gereken ilkeler
* Anayasa yapım sürecine çocukların katılımı sağlanmalı.
– Anayasa yapım sürecinde, çocuklar haklarını düzenleyecek bir madde söz konusu olduğunda, çocukların ülke nüfusunun yaklaşık 1/3’ünü oluşturduğu ve çocuk haklarının hayata geçirilmesinin, insan haklarının hayata geçirilmesinin en önemli adımlarından biri olduğu akıldan çıkarılmamalı.
– Sürece hakkın öznesi olan çocukların katılımı sağlanmalı, görüşleri dikkate alınmalı.
– Anayasada çocuk haklarının yer almasının önemi, yaş ve olgunluk düzeyi ve içinde bulundukları durum (cezaevinde bulunma vb.) dikkate alınarak, tüm çocuklara, çocuk dostu bir dille anlatılmalı.
* Anayasa yapım sürecine katılımda ‘çoğulculuk’ ve ‘şeffaflık’ temel ilke olarak benimsenmeli.
– Çocukların ve yetişkinlerin Anayasa’da çocuk haklarının yer alması konusundaki görüşleri alınırken, temel ilke ‘çoğulculuk’ olmalı; toplumun farklı kesimlerine eşit ve özgür şekilde görüşlerini ifade etme hakkı tanınmalı.
– Çocuk hakları konusunda, Türkiye’deki mevcut durum ve uygulamalar konusunda oluşan bilgi birikimi göz önünde tutulmalı; sürece farklı örgütlenmelerden çocuk hakları konusunda bilgi sahibi olan kişilerin katılımı (siyasi partiler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, ilgili meslek örgütleri, ilgili sendikalar, üniversite ve araştırma merkezleri vb.) sağlanmalı.
– Görüşlerin alınması sürecinde çoğulculuğun yanı sıra, ‘şeffaflık’ ilkesi de dikkate alınarak; konuyla ilgili herkesin süreçle ilgili bilgilere ulaşması sağlanmalı.
* Çocuk hakları konusunda uluslararası ilke ve yönelimler dikkate alınmalı.
– Türkiye’nin taraf olup olmadığına bakılmaksızın çocuk hakları konusunda uluslararası düzenlemeler, yeni eğilimlerle uluslararası örgütlerin görüş, rapor ve incelemeleri dikkate alınmalı.
– Bu konu özelinde farklı ülkelerdeki anayasal süreç ve düzenlemeler titizlikle incelenmeli.
2- Anayasada çocuk hakları düzenlenirken izlenmesi önerilen yöntem
* Çocukların, toplumun diğer üyelerinin ve tüm ilgili kurumların ‘Anayasada Çocuk Hakları’ konusunda bilgilendirilmesi ve görüşlerinin alınması öncelikli amaç olmalı. Bunu sağlamak için;
– Bölgelere göre farklılaşan önceliklerin anlaşılmasını sağlamak adına bölgesel düzeyde ve hizmet sunumu düzeyinde çeşitli kurumlarca bilgilendirme ve görüş toplama toplantıları yapılmalı,
– Medya organlarından yararlanılmalı, konuyla ilgili farkındalık arttırıcı programlar yapılmalı,
– Çocukların etkin biçimde dahil olduğu sosyal ağların ve yeni medyanın etkin şekilde kullanılmalı,
– Çocukların sürece dahil olması konusunda, yaş ve olgunluk durumlarını gözeten farklı yöntemler kullanılmalı.
* Aynı zamanda, anayasa yapıcılar tarafından da anayasa hazırlık sürecinde çocukların ve ilgili diğer aktörlerin çağırılacağı ‘danışma toplantıları’ yapılmalı.
* Çocukların ve toplumun görüşlerini anayasa yapıcıya doğrudan iletebilmesine dönük yollar kolaylaştırılmalı. Çocukların ve yetişkinlerin görüşlerini TBMM’ye iletmesi için daha basit yollar geliştirilmeli.
* TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi, çocuk hakları konusunda duyarlılık ve uzmanlığa sahip milletvekillerinden oluşmalı.
* Sivil toplum ve meslek örgütleri çocukların, TBMM üyelerinin ve toplumun tüm kesimlerinin konu hakkında bilgilendirilmesi ve görüşlerin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na aktarımı konusunda aktif rol almalı.
3- Anayasada çocuk haklarına dair düzenlemelerin kapsamı
* Anayasa, çocuğu tüm boyutlarıyla hak sahibi bir birey olarak tanımlamalı.
– Anayasa ‘hak temelli’ olmalı.
– Anayasada çocuğun tanımı yapılmalı ve çocuğun, aile içinde ve aileden bağımsız olarak, kendine özgü gelişimsel özellikleri olan hak sahibi bir birey olduğu anlayışından hareket edilmeli.
* Anayasada BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de belirlenen 4 rehber ilke (Yaşama ve Gelişme, Ayrımcılık Yasağı, Yüksek Yarar, Çocuk Katılımı) yer almalı.
– BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilkeleri ve ruhu, anayasada yapılacak düzenlemenin ruhuna yansıtılmalı.
– BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 4 rehber ilkesi (Yaşama ve Gelişme Hakkı (md. 6), Yüksek Yararın Gözetilmesi (md. 3), Ayrımcılık Gözetmeme (md. 2), Çocuk Katılımı (md. 12)) Anayasa’da yer almalı ve çocuğa dair düzenlemeler bu ilkeler rehberliğinde yapılmalı.
– Bu çerçevede, örneğin mevcut Anayasa’nın 42/6. maddesindekine (topluma yararlılık) benzer ve çocuklar arasında doğrudan ya da dolaylı şekilde ayrımcılığa yol açacak herhangi bir kıstas (yaş, cinsiyet, din, dil, etnik köken, engellilik, cinsel yönelim/cinsel kimlik, içinde bulunulan durum (hastalık, hükümlülük, ailevi durum vs.), doğduğu/yetiştirildiği yer ya da koşullar vb.) ya da hüküm hiçbir şekilde Anayasa’da yer almamalı.
– Anayasa’da haklarının hayata geçirilmesi noktasında çocuklar lehine ‘pozitif ayrımcılık’ yapılabileceği vurgulanmalı.
* Çocukları ilgilendiren her maddede, çocuğun özel durumuna dair hükümler de yer almalı.
– Eğitim, sağlık, adalet, sosyal güvenlik, istihdam, güvenlik, sosyal refah hizmetleri gibi kapsam bakımından çocukların özel durumlarının dikkate alınmasını gerektiren her tür maddede, çocuklara yönelik özel hükümlere yer verilmeli.
* İlgili tüm hükümlerde, çocuk haklarının hayata geçirilmesi ve çocukların haklarını ihlal edebilecek her tür durumdan korunması konusunda devletin pozitif yükümlülüğü vurgulanmalı.
* Çocuk haklarının hayata geçirilmesi konusunda bağımsız izleme mekanizmalarına da (Ombuds kişi, bireysel şikâyet gibi) anayasada yer verilmeli.
* Yeni anayasa süreci, BM Çocuk Hakları Komitesi’nin Türkiye hakkında yayımladığı “Komite, Taraf Devleti Sözleşme’nin 17, 29 ve 30. maddelerine koyduğu çekincelerin kaldırılması konusunu değerlendirmesi konusunda teşvik etmektedir” şeklindeki Sonuç Gözlemi’nin dikkate alınması bakımından bir fırsat olarak değerlendirilmeli.
* Anayasa, gençlerin haklarını da düzenleme altına almalı.
Kaynak: Radikal Gazetesi