Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlığının 2013 yılı projeleri çerçevesinde ruh sağlığı problemi olan hastaların tedavi edileceği toplum temelli ruh sağlığı merkezleri kurulacağını, ayrıca önümüzdeki yıl ilaç tasarrufu için kampanyalar yapılacağını söyledi.
Buna göre hastanın evine en yakın yerde tedavi olacağı sistemde, gerekirse kısa süreli bir yatışın ardından takip, toplum temelli ruh sağlığı merkezlerinde yapılacak.
Şu anda 50’den fazla toplum temelli ruh sağlığı merkezinin bulunduğunu bu sayının 200’ün üzerine çıkarılacağını belirten Akdağ, şöyle devam etti:
“Bütün şehirlerimizde ruh sağlığı problemi olan hastalarımızı toplum içinde tedavi edebileceğimiz, ailesiyle ya da toplumla irtibatını daha yakın tutup rehabilitasyonunu sağlayabileceğimiz bir modele geçiyoruz. Bu hastaneleri 2-3 yıl içerisinde dönüştürmüş olacağız. Yani yüzlerce kişinin bir arada toplandığı hastanelerden kişinin daha çok kendi ortamında tedavi gördüğü bir modele geçiyoruz.”
Yeni yılda ayrıca hava ambulans filosunu güçlendireceklerini anlatan Bakan Akdağ, 3 yeni ambulans uçağın eklenmesiyle toplam sayının 5’e ulaşacağını belirtti.
Acil hizmetler açısından vatandaşa artık çok rahat ulaşabildiklerini ifade eden Akdağ, kara ambulansı filosuna da takviye yapacaklarını söyledi.
Aile hekimlerinin, sağlıklı hayatı teşvik için oluşturulan programlara dahil edileceğine dikkati çeken Akdağ, sigara ve obeziteyle mücadele gibi konuları aile hekimlerinin daha yakın takip edeceğini bildirdi.
İlaçta tasarruf
2013’te ilaç israfının önlenmesi için akılcı ilaç kullanımı konusunda bir kampanya başlatacaklarını kaydeden Akdağ, “Çok ilaç değil, bilinçli ilaç diyeceğiz. Vatandaşımızda bu farkındalığın oluşması gerekiyor. Vatandaşlarımızın doktorlarımızı ilaç yazmaları konusunda asla zorlamamaları gerekiyor” dedi.
Tedavi edici hizmetler açısından ise oluşturulan kamu hastane birliklerinin vatandaşa verilen hizmeti daha da geliştireceğini vurgulayan Recep Akdağ, 2013’te Merkezi Hastane Randevu Sistemi’ni daha da yaygınlaştıracaklarını kaydetti.
Halen hastaların dörtte birinin bu sistemi kullandığını dile getiren Akdağ, bu oranın 2013’te yüzde 50-60’ların üzerine çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi.
“Toplum temelli ruh sağlığı” ne demek?
Ana amacı hastanın evine en yakın yerde hizmet alması olan sisteme göre, kısa süreli yatış gerektiren durumlarda hasta bir psikiyatri kliniğinde yatırılarak takip edilecek.
Yatışı gerektiren sorun ortadan kalkınca hasta toplum temelli ruh sağlığı merkezine yönlendirilecek.
Bu merkezlerde psikiyatri uzmanı, sosyolog, sosyal çalışmacı, uzman hemşirelerin çalıştığı alanlar olacak. Hastaların rehabilitasyonuna katkı için uğraş terapistleri de görev yapacak.
Sistem süreç içerisinde aile hekimleri ile de irtibatlandırılacak.
Kaynak: ntvmsnbc
İlk bakışta gayet güzel görünüyor, “depo hastanelerin” vahim durumunu nihayet fark ediyorlar, diyesi geliyor insanın. Ancak, bu uygulama hastanelerdeki kötü muamalenin önüne geçebilecek belki ama, ilaç kullanımını bakanın arzu ettiğinin tersine yukarıya çıkaracaktır. Hastaneden çıkanların çoğu sonraki dönemlerde düzenli ilaç kullanmıyorlar, bunun takibini de yapamıyorlar. Oysa şimdi bu kişiler yakın takip altına alınacaklar ve ilaç almaları da sağlanacak bir şekilde. Bakın, yakın zamanda “ruh sağlığı hastanelerine” bağlı “rehabilitasyon merkezleri” kurdular, ilk uygulama yanılmıyorsam, Kocaeli’de oldu. “Uğraş tedavileri” filan adı altında hastaneden çıkmış kişileri düzenli olarak bu merkezlere çağırdılar. Bu merkezlerin finansörleri kimlerdi biliyor musunuz: İlaç şirketleri. İnsan şaşırıyor, psiko-sosyal bir uygulamaya ilaç şirketi neden para yatırsın, di mi? Yatırıyor, çünkü bu insanların merkezleri düzenli ziyareti, ilaçlarını da düzenli alması anlamına geliyor.
Bakan, eğer hayırlı bir iş yapmak istiyorsa “ruh sağlığı” alanında, Soteria Evleri kursun, ya da Finlandiya’da çok başarılı bir şekilde uygulanan “Açık Diyalog” modelini hayata geçirsin. İkisi de çok daha az masraflı ve çoook daha iyi sonuç veren uygulamalar. Ayrıntı istiyorsa bana ulaşsın!… :-))