Gün yalnızca 24 saatten ibaret olduğu için, vaktimizin ne kadarını internet başında geçirdiğimizi fark ettiğimizde dehşete düşüyoruz. Çoğumuz günün en az 8 saatini ekran başında geçiriyor, hayatını tadını daha az çıkartıyoruz.

200 kadar ebeveyne internet kullanımının hayatlarında neyi azalttığını sorduk. En çok verilen üç cevap şunlardı:

– Kitap okumak

– Telefonla konuşmak

– Spor yapmak

Elbette bundan fazlası da var. Öte yandan akla başka bir soru daha geliyor: İnsanlar gerçekten bu etkinliklerden vazgeçtiler mi, yoksa bunların yerine internet aracılığıyla yapabilecekleri benzerlerini mi koydular? Örneğin, kimi ebeveynler daha az kitap okuduklarını söylüyorlar ama başka sorulara verdikleri cevaplardan dijital araçlar aracılığıyla kitap okumaya devam ettiklerini görüyoruz. Tablet bilgisayar satışları arttı. İnternet üzerinden gazete okuma etkinliği hiç yadsınamaz. Örneğin şu anda sizin yaptığınız gibi insanlar ciddi bir biçimde blog okuyorlar.

Telefon kullanımı da benzer şekilde ikame edilmiş olabilir. 10 yıl önce telefon mesajı göndermek bile önemli bir işti. Fakat bugün yetişkinlerin yüzde 73’ü cep telefonu kullanıcısı ve üstelik mesaj göndermek, almak, okumak gibi temel becerilerde de gelişkinler. Öte yandan telefonun yerini e-posta, facebook, google gibi başka iletişim araçları aldı. Hatta pek çok insan arkadaşlarıyla blogları aracılığıyla haberleşiyor.

Çoğumuz dijital iletişim araçları ortaya çıkmadan önce nasıl haberleştiğimizi hatırlamıyoruz bile. Ama kimi dijital ürünler isterseniz size spor da yaptırıyorlar. Dijital egzersiz oyunları sizi hareket ettiriyor, nabız atışlarınızı yükseltiyor ve adrenalin sağlıyorlar. Ama tabii ki kilo verdirdikleri iddia edilemez. Dahası bu saydıklarımızın hiç biri parkta arkadaşınızla can-ciğer bir sohbetin yerini tutamaz.

Şimdilik bu teknolojilerin yerini gelecekte ne alacağını tahmin bile edemiyoruz. Çünkü henüz bunları bile yeterince öğrenebilmiş değiliz. Ancak hayatımızı radikal bir biçimde değiştirdiklerini biliyoruz. Peki bu değişikliğin ne kadarını kendi taleplerimiz belirliyor?

Ailelerle çalışan doktorlar olarak teknolojinin ilişkiler ve çocuk gelişimi üzerindeki etkileri bizi çok ilgilendiriyor. Tıpkı sizler gibi bizler de uyum sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü bu yeni düzende ortaya çıkan problemlerle de ilgilenmek durumundayız. Şimdilik söyleyebileceğimiz tek şeyse, ilişkilerin kesinlikle ve radikal bir biçimde dönüşüme uğradıkları. Bu dönüşümün farkında olanlar ortaya çıkan sorunları da çözmekte başarılı oluyorlar. Ancak farkına varmayıp teknolojiyi bir kural gibi görenlerin işleri sahiden çok zor.

Tristan Gorindo, PsychologyToday