Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden ‘ kürtaj ‘ tartışmasında, en çok konuşulan konulardan biri hamile kalan tecavüz mağdurlarının akıbetiydi. Tartışmaya ilk örnek Trabzon ‘dan geldi…
17 yaşındaki B.A. iddiaya göre kendisinden 20 yaş büyük komşusunun tecavüzüne uğradı. Korkudan başına gelenleri kimseye anlatamayan genç kız hamile kaldığını fark edince durumu ailesine bildirdi. Aile de tecavüzcü komşudan korkup olayı sakladı. İlk akla gelen kürtaj yaptırmak oldu. Ancak ‘günah olur. Bebeğe kıyamayız’ düşüncesiyle kürtajdan vazgeçildi.
Geçen hafta B.A.’nın sancısı tutunca aile kızlarını Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’ne getirdi ancak kayıt yaptırmak istemedi. Yetkililer ‘buna mecburuz’ deyince B.A.’nın ailesi gerçeği polise anlatmak zorunda kaldı. Polis tecavüzcünün peşine düştü.
B.A. bir erkek bebek dünyaya getirdi. Ailenin bebeği istemediğini söylemesi üzerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri devreye girdi. İl Müdürlüğü yetkilileri B.A.’nın ve ailesinin kimlik bilgilerinin gizli tutulması yönünde hastane yönetimini uyardı.
Devlet belgeyle teslim aldı
Küçük anne B.A. hemşirelerin ‘bebeğini görmek ister misin’ teklifine ‘Eğer sarılırsam bir daha bırakamam’ yanıtını verdi ve bebeğini hiç görmedi. Hemşirelerin, ‘İsmini ne koyalım’ sorusunu da sadece ağlayarak yanıt vermeyen talihsiz kız, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileriyle görüştü. B.A. çocuğunu devlete teslim ettiğine dair ailesiyle bir belge imzalayıp hastaneden ayrıldı.
Çocuk hastaneye, aile psikoloğa
Henüz ismi konulmayan bebek, troidlerindeki rahatsızlığıyla ilgili tedavisinin ardından Trabzon Fatih Çocuk Yuvası’na teslim edilecek. Trabzon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri ‘Olayda hem aile hem de bebeğin manevi olarak zarar görmemesine özen gösterildi. Aileye destek için bir psikolog görevlendirildi. Uzman ekiplerimiz de bebeğin bakımı ve tedavisini takip edecek’ dedi.
‘Devlet bakar’ sözü
Kürtaj ve sezaryen yasasıyla ilgili düzenlemeler sırasında hükümet, özellikle kadın hakları savunucularından yoğun eleştiri almıştı. Bu eleştirilerden birisi de ‘Ya anne adayı tecavüze uğramış ve o bebeği istemiyorsa’ yönündeydi. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ o eleştirilere bir röportajında ”Bebeğin yaşam hakkını çok önemsiyoruz. Gerekirse bebeğe devlet bakar’ diyerek yanıt vermişti. Öte yandan Isparta ‘nın Yalvaç İlçesi’nde kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü Nurettin Gider’i tüfekle vuran, ardından bıçakla başını kesip ‘Millet kelle görsün’ diyerek köy meydanına atan Nevin Y.’nin 29 haftalık hamile olduğu anlaşılmış, bu nedenle kürtaj yapılamayacağına karar verilmişti.
Üreme Sağlığı Yasası’nda “tecavüz” meselesi
‘Üreme Sağlığı Yasası’ ekim’ ayında, TBMM açıldıktan sonra görüşülecek. Tıbbi zorunluluk olmasa da kadının 10 haftaya kadar kürtaj yaptırma sınırının değişmediği yeni yasal düzenlemenin şu şekilde olması bekleniyor:
10 haftadan fazla olan gebeliklerin sonlandırılması ise annenin hayatının tehdit etmesi; gebeliğin anne adayında ağır ruhsal ve bedensel hastalıklara sebep olması, bebeğin ağır engelli olması ve kadının mağdur olduğu bir suç yani tecavüz sonucu hamile kalmış olması…
10 haftadan sonra kürtaj ancak Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleriyle üniversite hastanelerinde yaptırılabilecek.
Gebelik süresi 10 haftayı aşan kadın çocuğunu isteyerek düşürürse hakkında verilecek ceza bir yıldan 3 yıla çıkarıldı.
Kaynak: Akşam