Yale Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde tarih, felsefe ve Güney Amerika Siyasal Tarihi üzerine eğitim gördü.
Bir süre çalıştı, sıkıldı ve dünyanın birçok farklı bölgesini gezerek seyahat kitapları kaleme alma yolunu seçti. 1998 yılında Küçük Oteller Kitabı‘nı ilk kez yayınladı. Bu kitapla Türkiye için yayınladığı seyahat kitapları serisi başlamış oldu. Sonrasında İzmir’in Selçuk ilçesinin Şirince köyüne yerleşerek, otelcilik yapmaya başladı. Şirince’nin tanıtımı için çalışmalar yürüttü, eski ev restorasyonunda uzmanlaştı.
Şirince’de yıkılmakta olan evleri, yapı ve iskan ruhsatı olmadan restore ettiği gerekçesiyle 2002 yılında 10 ay hapis yattı. Bu dönemde Türkçenin etimolojisi üzerine, “Sözcüklerin Soyağacı: Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü” ve “Elif’in Öküzü ya da Sürprizler Kitabı” adlı kitapları yazdı.
Yanlış Cumhuriyet / Atatürk ve Kemalizm Üzerine 51 Soru ve Adını Unutan Ülke (Türkiye’de adı değiştirilen yerler sözlüğü) de önemli eserlerindendir.
Kaç yaşında baba oldunuz? Planlı mıydı?
İlk 36 yaşında, son 55 yaşında, beş kez. Hepsi bilerek ve isteyerek oldu.
Öğrendiğinizde ne hissettiniz, yakınlarınıza ne zaman, nasıl söylediniz?
İlkinde uçtum. Sonrakilerde insan biraz kanıksıyor.
Hamilelik süreci nasıldı?
İlkinin üçüncü ayında arabayla Batum üzerinden St. Petersburg’a seyahat ettik. Gürcistan’da iç savaşın içine düştük, Kafkas Dağları’nda eşkiya çetesine misafir olduk, üç kez silahlı soyguna uğradık. Rusya ortalarında bir yerde arabamız hapı yutunca yola arabasız devam ettik.
Kuzey Kutup Denizi’nin oralarda sessizlik yemini etmiş keşişlerin adasına gittik. Bunun dışında genellikle (sekizinci ayın sonuna kadar) köyde inşaatla uğraştık. İkincisinin dördüncü ayında eşimle beraber Sri Lanka’da hapse girdik; Allahtan az kaldık. Yedinci ayındayken bir kamyon tuğlayı tek başına indirdiği için erken doğum yaptı. Üçüncüsünün kaçıncı ayıydı hatırlamıyorum, Kaçkar Dağı’nda ve Hakkari’de Alman macera turları için yürüyüş rotaları belirledik. Cilo Dağı’nın epey bir yerine kadar yürüdük. Dördüncüsü ile beşincisi başka markaydı. O kadar eğlenceli olmadı.
Onu ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?
Çok şekerler. Çok güzeller. Üstelik her biri full kişilikli, apayrı bir birey. Gördüğün an anlıyorsun ki seri imalat değil, her biri ayrı bir karakter, ayrı bir gülüş, ayrı bir çekim gücü.
Evde altları kim değiştirirdi?
Yüzde doksan beş anneleri. Belki haftada bir ben.
İsme nasıl karar verdiniz?
Ermenice isimleri olsun istedim. Sonradan çıkma suni isimler olmasın, tarihi, kökü ve geleneği olsun, ama dini mahiyette de olmasın. Ayrıca Türkçenin ve başka dillerin fonetiğine aykırı olmasın, ‘yumuşak g’ içermesin, filan.
İş ve sosyal hayatınız nasıl etkilendi?
Etkilenmedi.
Eş-dosttan giysi/oyuncak aldınız mı?
Epey giysi aldık. Bir sürü alacalı bulacalı, zilli zurnalı oyuncak da geldi ama onların çoğunu attık.
Bebeğinizin bakımına kimler yardım etti?
Birincisinde tek başımızaydık; ara sıra kayınvalide yardımcı oldu. Sonrakilerde evde her zaman bir iki yardımcı eleman bulundu.
Kendi tarifiniz bebek/çocuk yemekleri varsa anlatsanıza.
Biz ne yiyorsak çocuklara da aynısını verdik. Dişleri yokken püre yapıp veriyorduk. Acılı Adana dahil her şeyi yer ve sever çocuklar. “Çocuk yemeği” vermek çocuğu aşağılamaktır. Aşağılanmış bir çocuktan sağlıklı yetişkin çıkmaz.
Çocukla beraber hayatınızda ve sizde neler değişti?
Olgunlaştırdı galiba bir miktar. Sorumluluk üstleniyorsun sonuçta.
Çocuğunuzla beraber neleri yapmaktan zevk alıyorsunuz?
Yaşına göre. Küçükken “agucuk gugucuk” yapmayı, iki yaşından sonra beraber marangozluk yapmayı, dağ yürüyüşüne çıkmayı, sonra satranç oynamayı, bilgisayar programı yazmayı, daha sonra dedikodu yapmayı, İngiliz edebiyatı tartışmayı.
Çocuğunuzun sevmediğiniz huyu?
Yok.
Deneyimlerinize dayanarak babalara ve adaylarına önerileriniz var mı?
Çocuğunu adam yerine koy. Saygı göster. Söylediğini ciddiye al ve adam gibi cevap ver. İlgilendiğin zaman tüm yüreğinle ilgilen, ilgilenmek istemediğin zaman da seni esir almasına katiyen izin verme. Zevkini küçümseme. Çocuk kitabı alacaksan önce sen oku: sen zevk alıyorsan çocuk da alacaktır. Yoksa alma. Çocuk yemeği ve çocuk oyuncağı verme. Bunlar çocuğu eblehleştirir.
Babalık neymiş?
Görev ve sorumluluk.