Roboski Katliamı’nın üzerinden tam iki yıl geçti. Ancak sorumlular hala yargı önüne çıkarılmadı.

Şırnak’ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden, 28’i aynı aileden 34 kişi savaş uçaklarının bombardımanıyla 28 Aralık 2011’de öldürüldü.

Bu süre zarfında ailelerin talebi değişmedi: sorumlular yargı önüne çıkarılsın.

Peki bu iki yılda ne oldu?

2011 yılı

Başbakan Genelkurmay’a teşekkür etti

28 Aralık: Televizyon kanalları, olayın üzerinden 12 saat geçtikten sonra TSK’dan yapılan açıklamanın ardından haberi verebildi. TSK, şu açıklamayı yaptı:

“Bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır.”

29 Aralık: Cenazeler defnedilirken Başbakan Erdoğan’dan ilk açıklama geldi: “40 kişilik bir grubun olması daha önce Gediktepe ve Hantepe baskınlarında silahlar katırlarla taşınmasını hatırlatıyor. O zaman da niye bunlara müdahale edilmemişti denmişti.”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de “Uludere bir operasyon kazasıdır” dedi.

30 Aralık: Başbakan Erdoğan, “Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesine bu konudaki hassasiyeti nedeniyle medyaya rağmen teşekkür ediyorum” dedi.

2012 yılı

3 Ocak: Bölgeye giden insan hakları savunucuları, sendikacılar, doktorlar ve avukatların hazırladığı rapora göre, katliamın ardından saatlerce yardım gitmediği için donarak ölenler olmuştu.

9 Ocak: Başlatılan soruşturmada Gülyazı Sınır Alay Komutan Vekili Jandarma Albay Hüseyin Onur Güney görevinden alındı. 17 muvazzaf askere de sınır kaçakçılığına göz yumdukları gerekçesiyle görevi ihmalden soruşturma açıldı.

İlçe Kaymakamı Naif Yavuz’a saldırdıkları iddiasıyla da “Kasten insan öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla beş kişi tutuklandı.

11 Ocak: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Uludere Alt Komisyonu kuruldu.

16 Ocak: Bombardımandan sağ kurtulan Davut, Servet ve Hacı Encü Gülyazı Alay Komutanlığı’nda “pasaport kanununa muhalefet”, “sınırı yasadışı yollarla ihlal etme” ve “ülkeye sınırdan kaçak mal sokma” iddialarıyla ifade verdi.

26 Ocak: BDP, Roboski katliamını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı.

4/6 Şubat: Komisyon üyeleri Roboski’de incelemeler yaptı.

16 Şubat: Katliam öncesinde çekilen Heron görüntülerini izleyen komisyon üyeleri “Görüntüler çok net. Göz göre göre ölmüşler” dedi.

1 Mart: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Uludere’de kasıt yok” dedi.

6 Mart: Askerî Elektronik Sanayi’nin (ASELSAN) komisyona sunduğu raporun da bu görüşle örtüştüğü açıklandı.

5 Nisan: Milli Savunma Bakanlığı komisyona sunduğu raporda, Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığın ve Uludere Sulh Ceza Mahkemesi’nce konulan gizlilik kararını gerekçe göstererek sorulara yanıt vermedi.

Komisyon üyesi, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, bianet’e yaptığı açıklamada, Savunma Bakanlığı’nın komisyona sunduğu raporda “elle tutulur hiçbir bilgi ve belge olmadığını” söyledi.

6 Nisan: Şırnak’ın Uludere ilçesindeki Gülyazı (Bujeh) ve Ortasu (Roboski) köylerinden hava bombardımanıyla öldürülen 34 kişinin aileleri Meclis’te Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) grubuyla görüştü.

TBMM İnsan Hakları Uludere Alt Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener bu ayın sonuna kadar komisyon raporunu tamamlamayı umut ettiklerini söyledi, ”Şu anda sadece İçişleri Bakanlığı’ndan rapor bekliyoruz” dedi.

30 Nisan: İçişleri Bakanlığı raporunda “Ya ikinci bir Heron var ya F-16’lardan verilen koordinatlar girildi, ya da başka bir ülkeden görüntü desteği alındı” değerlendirmesini yaptı.

WSJ: İstihbarat ABD’den

16 Mayıs: Wall Street Journal (WSJ) Roboski katliamındaki hava bombardımanı öncesinde ABD’nin insansız hava aracı Predatör’den görüntü alındığını yazdı.

18 Mayıs: Genelkurmay, haberin hemen ardından “Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır” açıklamasını yaptı ve haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın da haberi yalanmasının ardından WSJ ikinci bir haber yaparak, haberlerinin doğru olduğunu ve kaynaklarının ABD Savunma Bakanlığı olduğunu vurguladı.

19 Mayıs: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Genelkurmay mı bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkenin Milli Savunma Bakanı yok mu, bu ülkenin Başbakanı yok mu? Bu hükümetin sözcüsü yok mu?” diye sordu.

21 Mayıs: Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada, haberin “uydurma olduğunu” bir kez daha tekrarladı ve istihbaratın TSK’dan alındığını, WSJ’deki haberin ABD’deki seçimlerle ilgili olduğunu öne sürdü.

22 Mayıs: Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ “İstihbaratın milli kaynaklardan olduğu çok net bir şekilde açıklandı, artık bu konu üzerinde değerlendirme yapmak doğru olmaz diye düşünüyorum” dedi.

Genelkurmay da konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlattıklarını açıkladı.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Roboski katliamıyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

23 Mayıs: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiğini” söyledi.

25 Mayıs: Başbakan Erdoğan, Roboski katliamını gündemde tutanların “terör örgütü ve uzantıları olduğunu” söyledi.

27 Mayıs: Savunma Bakanı İsmet Yılmaz konuyla ilgili ilk kez konuştu. Olayla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini söyleyen Yılmaz, yargı sürecini etkilememesi veya bu yönde bir algı doğurmaması için, bugüne kadar “Uludere olayı” konusunda Bakanlık tarafından herhangi bir açıklama yapılmadığını ifade etti.

28 Haziran: Sivil toplum örgütleri ile Roboski Katliamı’nın yaşandığı yere yürümek isteyen ailelere polis tazyikli suyla müdahale etti.

Savcılık WSJ’yi doğruladı

5 Ağustos: Roboski katliamını araştıran Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, Wall Street Journal’ın haberini doğruladı, Predatör’lerin de olaydan önce görüntü aldığını ve görüntülerde köylülerin seçildiğini açıkladı.

21 Ağustos: Asker taşıyan sivil araç Uludere’de şarampole yuvarlandı, dokuz asker ve minibüsün şoförü hayatını kaybetti. Kazada yaralanan askerlere, Roboski’de katledilen yurttaşların yakınları yardım etti.

16 Ağustos: Roboski katliamında 11 akrabasını kaybeden Ferhat Encü, bir formalite yerine getirilmediği için sistemde hala “aranıyor” göründüğü için de altıncı kez aynı sebeple gözaltına alındı.

12 Ekim: Aynı dosyadan altı kez gözaltına alınıp “yanlışlıkla oldu” diyerek bırakılan Encü’nün açtığı tazminat davası, “hakkınızda soruşturma var” denilerek reddedildi.

Şener: Talimatı Genelkurmay verdi

6 Aralık: Roboski katliamının sorumlularının yargılanması ve hükümetin resmi özür dilemesi talepleriyle imza kampanyası başlatıldı.

10 Aralık: BDP Mersin Milletvekili Kürkçü, bianet’e konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Roboski katliamı, 34 köylünün öldürüldüğü hava harekatı öncesinde 23. Sınır Jandarma Tümen Komutanlığı’na bağlı yerel askeri birlikler tarafından başlatılmış olan ‘Yıldız’ uçarbirlik harekatının devamı.”

“Eldeki bilgilerin değerlendirilmesi hava harekatı öncesinde yapılması tasarlanan fakat sonra ikinci ordu emriyle durdurulan bu ‘uçar birlik’ harekatının gerekçesi konusunda büyük çelişkiler olduğunu gösteriyor.”

“Genelkurmay bu harekatın sınır içerisine doğru bir sızma ihtimaline binaen yapıldığını söylüyor. Tümen Komutanlığı ise uçar birlik harekâtını sınırdan çıkışlar olacağına dair istihbaratla gerekçelendirmiş. Ancak bu gerekçelendirmenin aşağıdaki birimlere bir yazılı emirle bildirildiğine dair kayıtlar da bulunmuyor.”

Sınır ötesi yetkisi Hükümet’te

26 Aralık: Meclis Uludere Alt Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda Genelkurmay’ın talimat vermiş olabileceğini açıkladı. Şener, olayda kasıt bulunmadığını ancak zincirleme hata olduğunu açıkladı.

Şener, soruşturma sırasında Genelkurmay’ın olayla ilgili tüm belgeleri komisyonla paylaşmadığını belirtti.

Komisyon Roboski raporunu olayın yıldönümünde açıklayacaktı ancak bugün, “raporun siyasi amaçla kullanılmaması için olayın yıldönümünden sonraya Ocak ayına sarkıtıldığı” ifade edildi.

Bu açıklamayı bianet’e değerlendiren Ertuğrul Kürkçü ise sınır ötesi saldırı yetkisinin Genelkurmay’da değil hükümette olduğunun altını çizerek Genelkurmay’ın böyle bir operasyona girişmişse bunun hükümet tarafından onaylanmış olması gerektiğini söyledi.

2013 yılı

6 Mart: Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’nın alt komisyonu olan Uludere Alt Komisyonu’nun hazırladığı rapor taslağı, üç muhalefet oyuna karşı beş AKP’li üyenin oylarıyla kabul edildi.

Gizlilik kararı alınan raporu milletvekillerinin sadece okumasına izin verildi. Raporda, “Kasıt yok, sivil irade ile yetkililer arasında koordinasyonsuzluk var” denildi.

27 Mart: Rapor İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda kabul edildi.

Roboskili aileler raporun kabul edildiği gün Meclis’e gelerek, raporun olayı aydınlatmadığını, failleri göstermediğini anlattı.Roboskili ailelerin sözcüsü Ferhat Encü ise şöyle konuştu:

“Komisyon acılarımızı paylaşmaya geldiğinde çok mutluyduk. ‘Devlet katliamı açığa çıkarmaya çalışıyor’ dedik. Görüntüleri izlediler ve birlikte ağladık. Ancak 455 gün geçti ve halen açık, net, planlı bir katliamın sorumluları cezalandırılmadı.”

29 Nisan: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonun hazırladığı rapora karşı yazdıkları muhalefet şerhini kitapçık haline getirdi.

11 Haziran: Soruşturmayı 1,5 yıldır yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölme sebebiyet vermekten dolayı” Roboskî katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi.

Roboski katliamında öldürülen 34 kişinin ailelerinin avukatları, yaptıkları basın açıklamasında, soruşturma dosyasının Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmesine tepki gösterdi: “Savcılık bu bir kazadır diyor. Uçaktan bomba düşmüş, 34 kişi ölmüş. Bu nedenle dosyayı askeri mahkemeye göndermeye karar verdi.”

20 Haziran: Roboskili ailelerin avukatları, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmada görevsizlik kararı vermesine ve dosyayı askeri savcılığa yollamasına itiraz etti.

Görevsizlik kararına ilişkin 10 sayfalık itiraz dilekçesinde, savcılığın bu kararının hukuksuz ve insan haklarına aykırı olduğu belirtilerek, kararın kaldırılması talebinde bulunuldu. Avukatlar, soruşturmadaki gizlilik kararının da kaldırılmasını istedi.

bianet‘in haberidir.