Çiçek bakmak için termometreyle hareket etmeye gerek yok.

Bahar elbette bir panayır, o zamanki çeşitliliği yılın diğer zamanlarında bulmak kolay değil ama bir siklamen, bir kasımpatı, bir erica kışın olmazsa olmazları.

İlerleyen zamanlarda lale, sümbül, nergis, çiğdem de listeye eklenecek. Şimdi konumuz tavşan kulaklı buhurumeryem, diğer ismiyle siklamen.

Ankaralıysanız çiçekçide mazeretlerden kaçamazsınız.

Ne zaman bir şeye elim gitse, önümde kapı gibi bahane “Soğukta olmaz.” Sanki yeşilin saati var, sanki o saat ille bahara ayarlı. Aslında öyle bir kaide yok. Nasıl ki yazın sebzesi ayrı meyvesi ayrıysa, çiçeği de ayrı…

Nasıl ki biz yağmurda şeker gibi eriyip gitmiyor, kendimizi değişen havalara adapte ediyorsak, bizim hayli hayli dayanıklımız yeşiller de öyle yapıyor.

Ama elbette bu demek değil ki, bütün çiçekleri sere serpe ortada bırakın. Balkonda ufak tefek değişiklikler yapmanın zamanı artık. Yazlık fideleri ve mevsimlik çiçekleri kaldırdığınızı varsayıyorum, hâlâ açan sardunya gibi bitkilerin neşesine aldanmayın, ister yağlı kağıttan, ister dönüşümlü market poşetlerinden onlara korunak yapmaya başlayın. Bunun için bizim kırtasiyelerde satılan çıtalardan yardım alabilirsiniz.

Çıtalar saksıya saplanacak, poşet ya da kağıtlar lastikle sabitlenecek. Derme çatma seranız hazır.

Gelelim, bugünkü konumuz buhurumeryeme. Kışı seven çiçek de var, kışın açan da demiştik. Koyu pembeden beyaza envai çeşit renkle tezgahlara dökülen siklamen nazlı görünüşünün aksine, serin hava seven, yağmurda karda açan bir çiçek.

Genelde sonbaharda kendini göstermesiyle alınıp salonların baş köşesine yakıştırılan siklamen, çok geçmeden sıcak ortamda yüzünü buruşturuyor, yapraklarını döküyor. Siklamenin ideal sıcaklığı 20 dereceyi geçmiyor. Aydınlık seven bu çiçek nem de istiyor.

Buruşturulmuş kağıt gibi büyüyen çiçekler bir süre sonra yüzlerini yukarı dönüp, yaprakları dağınık halde açıyorlar. Bu dağınık çiçekler çok dayanıklı oluyor. Zamanla kuruyup, kahverengiye dönen yaprakları atmak siklameni rahatlatmak için yapılması gerekenlerden.

Siklamen çok don görmedikçe ölmüyor. Yurtdışında şehir düzenlemesinde kullanılan bu çiçek, İstanbul, İzmir gibi kışı çok da soğuk geçirmeyen şehirler için iyi bir dış mekan bitkisi aynı zamanda. Adıyla özdeşleşmiş koyu pembe bir rengi olsa da, beyazı, açık pembesi, moru da var.

Siklamenin soğanlarını saklayıp gelecek seneye saklamak mümkün israfa lüzum yok. yeniden dikimde siklamen toprağına biraz da gübre istiyor.

Havanın hızla soğuduğu, hızla ısındığı bugünlerde, yine bitkilerden faydalanmakta yarar var. Bu dengesiz havalarda, akşamları bir ıhlamur, adaçayı ya da rezene çayı bünyenizi güçlendirmenize yardımcı olur. Üstelik bu çaylarımıza giren bitkilerin çoğunu balkonunuzda yetiştirebilirsiniz. Örneğin biberiye.

Hem yemeklerde, salatalarda, hem bitki çaylarında kullanılan biberiyenin esasında iyi bir çit bitkisi olduğunu biliyor muydunuz? Yayılmayı seven ve sık aralıklı büyüyün biberiye hafızayı güçlendirici etkisiyle tanınan bir bitki.

Sonbaharın şu günlerinde de çarşılarda fide halinde bulunan bu bitkiyi kışın mutfağınızın bir kenarına koyup unutabilirsiniz.

Güneş ve su dışında bir şey istemez, üstelik kestikçe büyür… Üstelik sonbaharda sizi olası hastalıklardan koruması da cabası…