* Az sonra karşınıza çıkacak fotoğrafların bir kısmı sizi rahatsız edebilir. Her ne kadar “mutlu son”la biten bir hikaye de olsa, anlık olarak kötü hissedebilirsiniz.
Deniz yıldızı hikayesini bilirsiniz… Okyanus kıyısında, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize geri atan adama “Burada binlerce deniz yıldızı var, birkaçını denize atman ne değiştirecek ki” diye sorarlar… Yerden bir deniz yıldızı alıp denize atan adam, dönüp yanıt verir: “Benim için değişen bir şey yok ama o deniz yıldızı için çok şey değişti.”
Inside Edition’da, Johanna Li imzasıyla yayınlanan bir haber sayesinde böylesi bir deniz yıldızı hikayesinden haberdar olduk. Uzunçorap okurları da bu deniz yıldızının, Ryan’ın hikayesini öğrensin istedik. Kim bilir belki içinizdeki bir deniz yılıdızının hayatını değiştirme gücünü hatırlarsınız, belki sahile vurmuş bir deniz yıldızı gibi hissettiğiniz anlarda umudunuzu kaybetmemeniz gerektiğini ayrımsarsınız.
Hikayemizin merkezinde, Bulgaristan’da nanizm (cücelik) adlı patolojik durumla doğan Ryan adlı çocuk var. Açlıktan ölümün eşiğine gelmiş ve muhtemelen yaşama veda etmek üzere olan yedi yaşında ve sadece 3 kg. 600 gram ağırlığındaki Ryan’ın kaderi, Facebook sayesinde değişiyor.
ABD’nin Tennessee eyaletinden Priscilla Morse, rutin bir Facebook gezintisinde, Bulgaristan merkezli, evlat edinme konulu bir Facebook sayasında Ryan’ın fotoğraflarını görüyor. Priscilla ve David Morse çifti, aralarında binlerce kilometre mesafe olmasına rağmen, Ryan’ı evlat edinmeye karar veriyorlar.
Kendisi de evlat edinilmiş bir çocuk olan Priscilla Morse, 9 yaşında kaybettiği erkek kardeşini hatırlatıp şöyle diyor:
“Onu kaybettiğimizde çok küçüktüm; ama anne ve babamızın bütün o özel ihtiyaçlara ve zorluklara rağmen kardeşimi ne kadar çok sevdiğini hatırlayabiliyorum. Ben de aynısını, ihtiyacı olan bir çocuğa sunmak istedim Herkes bir aileyi hak eder.“
Türlü hikayeden sonra da ulaşıyorlar Ryan’a. Inside Edition’a ilk buluşma anını şöyle anlatıyor Priscilla Morse: “ilk buluşmamız oldukça korkutucuydu. Bir deri bir kemikti. Tamamen iskelet gibiydi. Aklıma ilk gelen öleceği oldu.”
Ryan’ı evlat edinmeyi ve ABD’yi götürmeyi başaran Morse çifti, küçük çocuklarını Vanderbilt Çocuk Hastanesi’ne yatırıyorlar hemen. Ryan’ı gördüklerinde doktorların ağladığını aktaran Priscilla Morse, görevli sosyal servis memurlarının da Ryan’ın hayatını kaybedeceğini düşündüğünü söylüyor. Hastanedeki süreçte Ryan’ın serebral palsi (beyin felci), mikrosefali (normalden küçük baş), skolyoz (omurga eğriliği), pes ekinovarus (yumru ayak) ve nanizm (cücelik) teşhisleri konuyor.
Arada yaşanan zorlukları belki tahmin etmemiz bile güç. Ancak görünen o ki Priscilla ve David Morse çifti, benzersiz niteliklere sahip, çok büyük yürekli insanlar. Zira, Ryan’ın bir de down sendromlu, Rusya’dan evlat edinilmiş bir de ablası var. Son 13 ayda yedi kg. alan Ryan da fotoğraf ve videolardan da göreceğiniz gibi bugün çok daha iyi.
“Küçük ve mutlu bir adam olduğunu ve bir umudu olduğunu söyleyebilirsiniz onun için” diyor Priscilla Morse ve ekliyor:
“İnsanlar, özel ihtiyaçları olan çocuklarla birlikte yaşamaktan korkabilir; ama onlar aslında bu çabaya değer. Herhangi başka bir çocuk gibi sevilmeye kesinlikle hak ediyorlar.”
Yazımızın girişindeki bildik hikayeyi anımsayarak bitirelim:
Deniz yıldızı hikayesini bilirsiniz… Okyanus kıyısında, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize geri atan adama “Burada binlerce deniz yıldızı var, birkaçını denize atman ne değiştirecek ki” diye sorarlar… Yerden bir deniz yıldızı alıp denize atan adam, dönüp yanıt verir: “Benim için değişen bir şey yok ama o deniz yıldızı için çok şey değişti.”
Kaynak: Inside Edition, LADbible, Facebook/Saving Baby Ryan