Farkındayım çok uzun süredir yazamıyorum ama çok meşgulum. Neyse hemen konuya girsem iyi olabilir. Başlığımdan da anlaşıldığı gibi bugün konumuz İstanbul… Bu uzun ve kapanmaz konuyu ben bugün özetlemeye çalışacağım. Bakalım, artık olup olmadığı size kalmış.

Tasarım: Aponia

İstanbul aslında güzel şehirdi. Dikkat ettiniz mi “di” koydum. Bu eskiden güzeldi demek. Bakın yine bir “di” var.

Neden eskiden güzeldi de şimdi değil? Çünkü şu “kentleşme” zımbırtısının esiri oldu.

Neden en küçük ve en sakin yerler diğerlerine oranla daha yeşil oluyor? Çünkü oralarda daha az ev yapılıyor, insanlar çöp atsa bile kalabalık olmadığı için bir zararı dokunmuyor. Hayır, demiyorum hadi şimdi güzel diye şehir hayatını bırakıp köye gidelim. Sadece köy hayatının güzel yanlarıyla şehir hayatının güzel yönlerini birleştirelim. Ben ne istediğimi biraz daha detaylı açıklayacağım. Sonraki paragraf tamamen benim hayalimdeki şehire dair olacak…

Benim hayalimdeki şehir şöyle; ağaçlar bol olacak, etraf milim ilerleyemeyecek kadar kalabalık olmayacak (bu maddede abartmıyorum, siz hiç yeni yıl gibi özel bir günde İstiklal Caddesi’ne gittiniz mi?!) en önemlisi de aşırı ve düzensiz kentleşme olmayacak (yani etrafta altmış veya seksen kat kadar uzun, yüzlerce gökdelen olmayacak.) Bunlar olmayınca zaten diğer bir çok problem kalkıyor. Kalabalık değilse trafik yok ve çevre kirliliği daha az. Ağaçlar bol olursa temiz hava artar ve daha rahat yaşanabilir. Bu gibi örnekleri daha çok çoğaltabiliriz…

İstanbul’a gelince, güzel şehirdi demiştim. Hala güzel ama değeri bilinmiyor ve hatta gitgide kötüye gitmesine sebep olunuyor. Düşünün bakalım neden İstanbul’da geceleri yıldızları göremiyoruz? Çünkü İstanbul’un içinde ışık kirliliği var. Okulumuzdaki Melike adlı fen öğretmenimizin açıklamasına göre ışık kirliliği aşırı fazla ışık olması… Yani şehrin ışıkları güzel olsa da hava kirliliğine eklenince üç yılda bir yıldız görüyorsun ve ilginç olan yıldızı görür görmez, “Aman Allah’ım, bu bir yıldız!” diye bağırasın geliyor.

Kısaca insanları gönülden tebrik ederim, nasıl becerdilerse İstanbul’u yok ettiler, yok edecekler. Anlaşılmayan bölüm dünya üzerinde bulunan en güzel şehirlerden biri nasıl bazı yaratıklar tarafından 5-10 yıl gibi kısa bir sürede yok ediliyor? Çok karmaşık bir konu…

Tavsiyem, gelin ve İstanbul’u gezin ama sakın böyle bir şehirde yaşamaya kalkmayın. Benden söylemesi sonunuz vahim olur. 10 güne kalmaz geri dönmeye kalkarsınız… Amacım sizi korumak, yanlış anlaşılmasın. Tekrar tekrar taşınmak herkese zor gelir. Bu arada ikinci bir tavsiyem var olsaydı, “İlk tavsiyeme kulak verin.” derdim.

Hepinize yazımı okuma zahmetine katlandığınız için teşekkürler, görüşürüz…