Gündem Çocuk Derneği Van’da depremzede yaklaşık 500 çocuğun birçok hak ihlaliyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
“26 Ağustos’tan beri barınma ve iş olanağı talepleriyle açlık grevindeki depremzede ailelerinin çocukları okula alınmıyor; barınma ve sağlık hakkından yararlanamıyor.”
Derneğin Van’daki Anadolu, Tahirpaşa ve Kayaçelebi konteyner kentlerinde gerçekleştirdiği görüşmelere ve gözlemlere dayanarak yaptığı tespitlerin bazıları şöyle:
* Verilen bilgiye göre Anadolu konteyner kentte hijyen koşulları nedeniyle beş çocuk enfeksiyon sebebiyle ciddi tedavi görmek durumunda kaldı. Hijyen sebebiyle bulaşıcı hastalık riski devam ediyor.
* Çocuklarla yapılan görüşmeler esansında çocuklar elektrik kesintisinden dolayı 12 günden beri banyo yapamadıklarını söyledi.
* Havaların soğumaya başlaması ile çocuklarda yaygın bir şekilde soğuk algınlığı ve solunum yolu enfeksiyonları görülmeye başlandı.
* Bazı konteynerlerde fare görüldüğü ve bunun çocuklarda korkuya neden olduğu gözlendi.
* Yaşanan bu zor koşullar ve geçim sıkıntısı; aile içinde şiddete yol açıyor. Bu durum da depremin yarattığı etkilerden kurtulamayan çocuklar ve diğer bireyler açısından başka travmalara sebep oluyor.
* Açlık grevi sebebiyle sağlık sorunlarının oluşması, ambulansların yaşam alanlarına sık sık gelişi, bu kişilerin hastaneye götürülmeleri çocuklarda psikolojik olarak olumsuz yaşantılar oluştururken; depremin ardından bir kere daha travmatik yaşantıya sebep oluyor.
* Yüz yüze yapılan görüşmelerde çocuklar; depremin etkilerini henüz atlatamadıklarını, korku yaşadıklarını, bazen geceleri deprem olduğu korkusuyla uyanıp ağladıklarını belirtti. Çocuklara yönelik herhangi bir psikososyal destek hizmeti verilmiyor.
* Okulların başlamış olmasına karşın çocukların hiçbiri okula devam edemiyor. Bunun sebebinin yerel basında yer alan “depremzedeler ortak karar alarak çocuklarını okula göndermeyecekler” bilgisinin aksine çevredeki okulların kaldıkları konteyner kenti kalıcı ikametgah olarak görmemesi ve bundan dolayı kayıt yapmaması olduğu belirtildi.
* Çocuklar görüşmeler sırasında okula gitmek istediklerini ama zaten elektriklerin kesik olduğu için ders çalışmayacaklarını anlattı ve özellikle “mum ışığında mı çalışacağız” diye sordu.
* Elektrik kesintisinden dolayı akşam su içmeye kalkan bir çocuğun önünü görememesinden dolayı düştüğü ve kolunu kırdığı, başka bir çocuğun kafasını dolaba çarparak yaraladığı çocuklar tarafından ifade edildi.
* Çocukların depremden önce kaldıkları adrese yakın okullara kayıt yapmaları isteniyor, ancak ekonomik durumları zaten kötü ailelerin şu anda kalmakta oldukları yere çok uzakta olan bu okullara çocukları gönderemiyor. Çocuklar okula gitmek istediklerini ancak okula kayıtlarının yapılmadığını belirtti.
* Tüm yaşanılanlar çocuklarda sosyal devlete ve yetişkinlere ilişkin güvensizlik yaratıyor. Bu durum onların adalet duygularını zedeliyor.
Gündem Çocuk konuyla ilgili bilgi notunda çocukların içinde bulundukları duruma ilişkin ifadelerinden örnekler de yayımladı. 12 yaşındaki M.T. yaşadıklarını şöyle dile getirdi.
“Bir konteynırda dört kişi kalıyoruz. Babam ikinci evliliğini yaptı, bize bakmıyor, bizim yanımızda değil. Biz iki senedir burada kalıyoruz.
“Ailelerimiz dışarıda taş ocak kurarak bize yemek yapıyor. Biz bundan rahatsız oluyoruz. Çünkü böyle yemek yapıldığında çocuklar hasta oluyor. Elektrik kesildiğinden beri beş çocuk hastaneye kaldırıldı. Hepsi enfeksiyon kaptığı için hastanelik oldu. Biri komşumuzdu dokuz gün hastanede kaldı.
“Okula gitmiyoruz. Gitsek bile mum ışığında nasıl ders çalışacağız diye düşünüyoruz. Hem önümüz kış. Mont üst üste giydiğimizde elimiz kalem tutmaz. Ders çalışmak için bana sıcak bir yuva lazım. Bana değil, bu konteynır kentte kalan bütün çocuklara, ailelere gerekiyor.
“Biz çocuklarla toplanıp konuştuğumuzda, hayal kuruyoruz. Zaten bu dünya hayali bir dünya. Evimiz olduğunda oraya gittiğimizde ne yapacağımızı hayal ediyoruz. Ama onlar böyle yaparsa, yetkililer duyarsızlığa böyle devam ederse hiçbir şey elde edemeyeceğiz. O yüzden yetkililerin duyarlı olmasını istiyorum.”