Bebeğin başından poposuna olan uzunluğu yaklaşık 28 cm’e, boyu 41- 42 cm. uzunluğuna, ağırlığı ise 1600 gr’a ulaşmıştır. Bu haftalardan itibaren organ gelişimine nazaran daha çok kilo alacaktır.
Deri altında yağ depolanmaya devam etmektedir. Bu yağ tabakası cildinin rengini kırmızıdan gül pembesine dönüştürür. Kalsiyum, fosfor ve demir mineraller depolanmakta ve kemikler büyüyüp, güçlenmektedir.
Sinir ve beyin gelişiminde ikinci hızlı büyüme dönemine girilir. Akciğerlerin gelişimi devam ediyor.
Anne adayının karnı göbeğin yaklaşık 10 cm. üstüne kadar büyümüştür. Göbek deliği tamamen silinmeye başlamıştır. Büyüyen rahimle beraber bir yandan nefes zorlanmakta bir yandan da mideye artan baskı ile reflü (mide yanması) oluşmaktadır. Bu şikayetleri azaltmak için sık aralıklarla, azar azar yemek yemeli, içeceği aralarda almalıdır.
Yemekten hemen sonra yatmaktan kaçınmalı, yatarken göğüs kısmını yükseltecek şekilde sırtı yastıkla desteklemelidir. Karında gerilmeye bağlı kaşıntı hissi olabilir. Karın cildine bebek yağı, badem yağı gibi nemlendirecek ürünlerle masaj yapılması kaşıntı şikayetlerin azalmasına katkıda bulunurken çatlak oluşumunu da azaltabilir. Otururken mümkünse ayaklarını kalça seviyesinin üstüne uzatmak bacak ağrılarını ve ödemin azaltmasına yardımcı olacaktır.
Bebeğin kemik gelişimleri hızlandığı için anne kalsiyumdan zengin beslenmeye gayret göstermelidirler.Bu haftalarda bebek hareketleri giderek daha kuvvetli hissedilir.
Gebelik gelişiminde 32. hafta
Bebeğin ağırlığı 1700 gr. başından poposuna olan uzunluğu yaklaşık 29 cm’e ve boyu 42-43 cm. uzunluğuna ulaşmıştır.
Eskiye oranla bebek hareketleri daha az olabilir bu durum rahim içindeki alanının daralmasına bağlıdır. Gelişimi hızla devam etmektedir. Beyin gelişimi ve tüm duyuları gelişmektedir. Beyin testlerine göre REM uykusunun (rüya dönemleri) bu aylar civarında başladığı belirlenmiştir. Saçları büyümeye devam etmekte ve tırnakları neredeyse tamamen oluşmuştur. Yüzünün hatları bu haftalarda oluşmaktadır.
Bu haftalardan sonra anne adayının bir yandan bebeğinin rahim içinde hareketlerine bir yandan da gebelikte uyarıcı ve özellikle erken doğum belirtilerine dikkat etmesi gereklidir. Hareketlerde azalma olduğunda, sık (15-20 dakikada bir veya daha sık) ve düzenli aralıklarla gelen karın bölgesinde toplanma ya da rahimin kasılma, sancılar, bel ağrısı, kasık ağrısı olursa, nişan gelmesi durumunda (rahim ağzı koyu kıvamlı sümüksü bir yapı ile kapalıdır. Sancıların başlaması ve rahim ağzı açıklığının oluşması sonucu bu sümüksü akıntı vajinadan dışarı atılmasına denilir.) anne adayları hemen hastane ya da hekime başvurmalıdır.
Rahim büyümesine bağlı olarak yemek şikayetleri, kabızlık, gaz, reflü artabilir. Uygun beslenme ile yakınmalar olabildiğince azaltılmalıdır. Az az, sık sık yemek, sıvıyı yemek dışı zamanlarda almak, yemeklerden sonra düz yatmamak, lifli gıdalar ile beslenmeye özen göstermek gibi.
Ülkemizde tekiz bebekler için 32. hafta bitiminden itibaren ikiz gebelikleri için ise 30. haftadan sonra doğum öncesi izne ayrılma hakkı vardır. Ancak gebe sağlığı uygun olduğunda ve isterse 37. haftaya kadar çalışabilir ve bu iznini doğum sonrasına aktararak bebeği ile daha fazla evde kalma şansı elde edebilir.