Dilara Evden Kaçtı!, Suzan Geridönmez’in yeni kitabı. İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabı, yazarın kızı Çağla Vera Kılıçarslan resimlemiş. Böylece ortaya bir anne-kız ortak yapımı çıkmış.
Suzan Geridönmez, pek çok çocuk ve gençlik kitabının yazarı ve çevirmeni. Hiç Adil Değil! adlı gençlik romanını çok severek okumuştum. İyi yazar, iyi çevirmen oluyor demek. Dili çok iyi kullandığından olsa gerek. James Krüss’ün kült romanı Satılan Gülüş’ün çevirisi mükemmeldi. Kirsten Boie’nin yazdığı Şanslı Aile de mükemmel diliyle beni çarpmıştı.
Dilara’nın evden kaçtığını gazeteden öğreniyoruz. Cemal Bakkal, her sabah muzlu süt alırken hatırını soran küçük arkadaşının resmini gazetede görünce onu bulma telaşına düşüyor. Ne de olsa Dilara’dan başka onunla ilgilenen kalmadı, herkesin marketlere gittiği bu mahallede.
Mahalleli, Cemal Bakkal’ın Dilara’nın kaçtığını duyurmasına hiç kulak asmıyor. Artık mahallenin dedikoducusu da yok ki her yere haber salsın. Yine bir gazete haberi yetişiyor imdadına: “Çağımızın En Büyük Dedikoducusu: İnternet!”
İyi de Cemal Bakkal’ın bilgisayarı bile yok. Gazete ilanlarından bir bilgisayar bulabilir mi kendine?
İlanların arasında gördüğü İkinci Bahar’ın yazdıkları aklına takılıyor. “(…) Benim gibi yalnızlık çekiyor, (…) mutluluk arıyorsanız bana telefon açın. Rumuz İkinci Bahar”
Cemal Amca cesaretini topluyor, İkinci Bahar’ı arıyor. Bu romantik karşılaşma sayesinde Dilara’yı arama macerası başlıyor!
Yazar, heyecanlı bir macerayı romantizmle, eski mahallelerin özlemiyle, saygı ve sevgiyle donatmış. Üstelik kıvrak bir dille eğlenceli bir okuma sunuyor. İlerleyen bölümlerde maceraya köpek Pufi, Dilara’nın arkadaşı Baran ve Şengözler de katılıyor.
Dilara Evden Kaçtı!, sıradan bir çocuk hikâyesi değil. Bizi yalnızlıkla, kentin kalabalık ıssızlığıyla, modern hayatın unutturdukları ile yüzleştiriyor, yeniden tanıştırıyor. Her yaştan okurun sevgiyle okuyabileceği bir kitap.