Bebeğinizi dondurucu soğukta öğlen uykusuna yatırır mıydınız? İskandinavyalı bir anne ya da baba olsaydınız, bu soru kulağınıza pek bir tuhaf gelirdi. Onlar ikinci kez düşünmeden “evet” deyivereceklerdir. Çünkü soğuk hava onların da bebeklerinin de hayatlarının doğal bir parçası.
Stockholm’de kış boyunca hava genellikle -5 derecenin altında. Ama tabii ki anneler de bebekleri de dışarıya çıkmaktan alıkoymuyor bu durum.
Şehirde dolaşmaya çıktığınızda kafelerin önlerinde sıraya dizilmiş bebek arabalarını görmeniz çok mümkün, anneler ise bebekleri arabaların içinde oynarken içerde kahvelerini yudumluyorlar.
Stockholmlü bir arkadaşınızı çocuğunuzla ziyaret ettiğinizde ve bebeğiniz öğlen uykusuna ihtiyaç duyduğunda size yatak odası yerine balkon ya da bahçe önerilirse de şaşırmayın.
Stockholm’deki bir yiyecek dağıtım şirketinde çalışan üç çocuk annesi Lisa Mardon, “Bence böylesi çocuklar için daha iyi, çünkü bu sayede ihtiyaç duydukları kadar temiz hava solumuş oluyorlar.” Mardon, özellikle kış aylarında soğuk havanın çocuklar için daha iyi olduğunu, bu sayede herkes hastayken çocukların sağlıklı kalabildiklerini düşünüyor. Doğduklarından bu yana çocuklarını dışarda uyutuyor.
En küçükleri Alfred, iki yaşında. Mardon Alfred’i günde en az bir kez, bir ya da yarım saatliğine dışarda uyutuyor. Daha küçükken günde en az iki kez uyguluyormuş bu yöntemi. Ayrıca Mardon’un anlattığına göre bu hiç de yeni bir yöntem değil. Şimdi 61 yaşında olan annesi Gunilla da Lisa’yı böyle büyütmüş. Diyor ki, “Evet, çocukları eskiden de dışarda uyuturduk. Çünkü sağlıklı olmak için temiz hava şart.”
Lisa’nın babası Peter de annesi tarafından aynı şekilde büyütüldüğünü anlatıyor. 1950’lerde, ancak hava -10 derecenin altına düşerse öğlen uykusu içerde uyunurmuş.
İsveç’teki pek çok çocuk yuvasında da aynı yöntem uygulanıyor. Daha büyük çocuklar içerde uyutulurken, bebekler genellikle dışarda, bebek arabalarının ve uyku tulumlarının içinde uyutuluyor.
Stockholm’deki Forskolan Orren adlı yuvada, çocuklar üç yaşına gelinceye kadar dışarda yatırılıyorlar öğlen uykusuna. Yuvanın yöneticisi Brittmarie Carlzon, “Isı -15 derecenin altına düştüğünde, uyku tulumlarına ayrı bir battaniye daha ekliyoruz. Mesele yalnızca ısının derecesi değil, hissedilen ısı da önemli. Kimi günlerde -15 derece gösteriyor termometre, ama rüzgar yüzünden hissedilen sıcaklık -20 derece olabiliyor” diyor.
Geçen yıl birkaç gün boyunca böyle olmuş. O günlerde bebekleri içerde uyutmuşlar, ama kışın geriye kalanında yine dışarda uyutmaya devam etmişler.
Okul öncesi bir grup yuvadaki bütün zamanını, ki bu sabah 09.00 ile öğlen 15.00 arası anlamına geliyor- yine dışarda geçiriyor. Çünkü okul yönetimi içerde yapılabilecek bütün etkinliklerin, dışarda, temiz havada yapılmasının daha iyi olduğu düşüncesinde. Çocuklar içeriye yalnızca yemek saatinde ve hava alışılmışın dışında soğuksa giriyorlar.
Finlandiya’da da durum aynı. Pek çok ebeveyn çocukların dışarda, temiz havada daha iyi uyuduklarını düşünüyor araştırmacı Marjo Tourula’ya göre. Üstelik bu düşünce istatistiki bulgularla da örtüşüyor. Tourula, “Bebekler dışarda, içerde olduğundan daha iyi uyuyor. İçerde 1-2 saat uyuyabilirlerken, dışarda bu süre 1.5-2 saate çıkabiliyor.” Bunun sebebinin muhtemelen soğuğa karşı önlem olarak giydirilen giysiler olabileceğini söylüyor, “Giysiler bebeğin fazla hareket etmesini engelleyerek uyku süresini uzatıyor, ayrıca soğuk hava bu giysiler içinde terlemeden gereken ısıda kalmayı sağlıyor.”
Tourula’nın araştırmasına göre, dışarda öğlen uykusu için en iyi sıcaklık -5 derece, ama kimi aileler -30 derecede bile çocuklarını dışarıda uyutabiliyorlar.
Peki soğuk havada uyutulan bu çocuklar üşütüp hasta olmuyorlar mı?
İsveç Çevre Koruma Ajansı’ndan Pediatrist Margareta Blennow bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Kimi araştırmalara göre okul-öncesi dönemde dışarda daha çok vakit geçiren çocuklar, zamanlarının büyük bir bölümü içerde geçirenlere oranla daha seyrek hastalanıyorlar. Kimi araştırmalara göre ise iki grup arasında pek bir fark yok.”
Ur och Skur adlı pedagoji grubundan Martin Jarnstrom, soğuk havada öğlen uykusunun bir başka savunucusu. Dışarıdaki havanın soğukluğu ölçüsünden, çocuğun vücut ısısının yükseldiğini söylüyor. Diyor ki, “Bunun için çocukların yün giysiler giymeleri önemli, sıcak giysiler ve sıcak bir uyku ortamı sağlıklı bir uyku için yeterli.”
Bir İsveç atasözü de bu bilgiyi doğrular nitelikte: “Kötü hava yoktur, kötü giysi vardır.” Bir başka atasözü ise “Bir parça temiz havadan kimseye zarar gelmez” diyor.
Kaynak: BBC