Dünya üzerinde yaklaşık 1.000.000 bitki türü olduğu tahmin edilmektedir. Bunların yaklaşık yarısı tanımlanmış, her sene de 2 bin kadar yeni bitki tanımlanmaktadır. Bilinen bitkilerin yaklaşık 3 bin kadarı gıda olarak kullanılmaktadır.
Bitkilerin gıda olarak kullanımı dışında hastalıkların tedavisi için kullanımı da yaygın ve çok eski bir uygulamadır. Bitkilerin tedavi amacı ile kullanımına ait bilgilere Yontma Taş Devri’nden (MÖ 50.000) kalma buluntularda bile rastlanılmıştır. Bitkilerin tedavi amacı ile kullanımı medeniyetler günümüze yaklaştıkça artmış, çeşitlenmiş ve yaygınlaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1600’den fazla bitkinin tıbbi kullanımı tanımlanmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya üzerinde 70.000 kadar tıbbi bitki bulunmakta, bunların 21.000’i ilaç sanayinde kullanılmaktadır. Gene Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun 3/4’ü geleneksel bitkisel ilaç kullanmakta, %60’ı sentetik ilaç kullanmamaktadır.
Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde tıbbi bitkiler, ilaç olarak ruhsatlandırılarak eczanelerde satılmaktayken, pek çok ülkede geleneksel yöntemlerle hazırlanmakta ve böylece kullanıcılara ulaşmaktadır. Türkiye’de ise pek çok tıbbi bitki “gıda takviyesi” olarak, Tarım Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılarak piyasaya sürülmektedir. Bu durum bir ürünün, Sağlık Bakanlığı tarafından ilaç olarak kabul edilmesi ve ruhsatlandırılması için gereken pek çok önemli değerlendirilme yapılmaksızın kullanıcıya ulaşmasına yol açmaktadır. Bu konunun yarattığı ve yaratabileceği sorunlar nedeniyle çalışmalar devam etmektedir.
Türkiye’de 11.400 kadar doğal yetişen çiçekli bitki ve ot bildirilmiştir. Bunların üçte biri endemik olup 1000 kadarı tıbbi amaçlı kullanılmaktadır. Bu tıbbi bitkilerin bir kısmı ilaç sanayine hammadde oluştururken bir kısmı geleneksel yöntemlerle hazırlanan reçetelerde kullanılır.
Geleneksel yöntemlerle hazırlanan reçetelerde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Başta doğru bitkinin toplanması gelir. Bitkinin faydalı etkilerinin hangi bölümünde yer aldığının bilinmesi, hangi mevsimde toplanması gerektiği, toplanan bitkinin faydalı etkileri elde edilmek üzere nasıl hazırlanacağı, nasıl kurutulacağı, nasıl saklanacağı, ne sıklıkta ve ne miktarda kullanılacağı bilinmelidir. Bitki tabiattan toplanacaksa kirli su kaynakları yakınından, fabrika, otoyol kıyılarından toplanılmamalı, aktardan alınacak ise bu noktalara dikkat edilmelidir.
Kimi bitkinin faydalı etkileri yapraklarından elde edilirken, bir başkasının çiçeklerinden, kabuğundan, kökünden, yumru veya soğanından, tohumları veya meyvelerinden, reçine veya özsuyundan elde edilebilir. Hangi bölümün kullanılacağı bilinmelidir.
Çocuklarda kullanılan bitkisel ilaçlar genellikle şurup, damla, merhem ve yağlar şeklindedir. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bitkisel ilaçlar ise demleme, kaynatma, toz halinde, lapa ve yağlar şeklinde kullanılır.
Bitkilerin tüm dünyada tedavi amacıyla yaygın kullanımının temel avantajları kolay ulaşılır olması, ucuz, çoğu zaman da bedava olması, imalat kolaylığı ve birden fazla etkiye sahip olması olarak sayılabilir. Çocuklarda geleneksel yöntemlerle hazırlanan bitkilerle tedavinin dezavantajları da vardır. Bunlar da yanlış bitki kullanımı, kullanılan bitkide tarım kimyasalı veya ağır metaller gibi çevre kirliliği izleri olması, bitkisel ilacın dışında kullanılan diğer ilaçlar ile etkileşimin gerçekleşebilmesi, bitkisel ilacın yan etkilerinin çocuk üzerinde yeterince tanınamaması veya bilinmemesi, hazırlanan bitkisel ürünün etken madde dozunun her hazırlanışta aynı miktarda olamayışı, etken maddenin doze edilememesi, standart üretim zorlukları olarak sayılabilir. Tedavi amacı ile kullanılan bitkinin içinde genellikle birden çok etken madde vardır. Bu durum öngörülemeyen etkilere yol açarak dezavantaj da oluşturabilir.
Bitkisel ilaçları kullanmanın en güvenilir yolu, ideal mevsimde, ideal şekilde yetişmiş bitkiden elde edilen, ne kadar miktarında ne kadar ilaç etkisi olduğu standart hale getirilmiş ürünler kullanmaktır.
Çocuk yaş gurubunda yaygın olarak kullanılan bitkilerden bir tanesi Ekinezya’dır (Mor Kozalak çiçeği). Bu bitkinin çiçek ve kökler tedavi edici etkileri için kullanılır. Temel kullanım alanı bağışıklık sistemini uyarıcı etkileri, alerjilerdir. Genellikle, damla ,şurup, toz, çay şeklinde kullanılır. Doz ve süre konusunda tavsiyelere uymak gerekir.
Arnika (Dağ Öküzgözü) gene çocuklarda sık kullanım alanı bulur. Yurdumuzda yetişen bir bitki değildir. İyileştirici etkileri çiçeklerinden elde edilir. Tamamen cilde dışarıdan uygulanarak kullanılır, yiyecek, içecek olarak kullanılmaz. Kullanım alanları travmalara bağlı morluklar, şişlikler, kas- eklem ağrılarıdır. Yara iyileştirici etkileri de vardır. Jel, merhem formunda kullanılır.
Aloe Vera (Sarısabır) bitkisi çocuklarda tedavi amacıyla kullanılabilir. İyileştirici etkileri yaprakların içinde bulunan özsuyundan gelir. Dışarıdan cilde sürülerek veya yenilerek kullanılabilir. Dışarıdan kullanılabileceği sorunlar yaralar, kesikler, yanıklar, egzema, yiyerek veya içerek kullanılacağı yakınmalar iştahsızlık ve kronik kabızlık olarak sayılabilir.
Nane, tedavi amaçlı kullanımı 10.000 yıl öncesi kaynaklarda anılan bir bitkidir. İlaç etkileri yapraklarında bulunur. Ezilmiş yaprakları kas ağrılarına uygulanırken, demlenerek hazırlanan çayı bulantı, kusma, barsak gazlarını tedavi etmek için kullanılır.
Papatyanın çiçekleri, yaprakları ve sapları yararlı etkiler gösterir. Demleme olarak hazırlanan çayları rahatlatıcı, uyku getirici, sakinleştirici, sindirimi rahatlatıcı, iştah açıcı etkileri için kullanılır. Çayı sivilceleri, yaraları temizlemek amacıyla hariçten de kullanılabilir.
Kimyon kullanımı, tarihte Roma döneminden gelmektedir. İyileştirici etkileri tohumlarından elde edilir. Gaz söktürücü, iştah açıcı, sindirimi kolaylaştırıcı, ishal azaltıcı etkileri için çocukta kullanılır.
Hint Cevizi (Muskat) meyvesi, çocukta mide, barsak gazlarına bağlı sıkıntıları azaltmak, sindirimi kolaylaştırmak için kullanılır.
Anason tohumları ilaç etkisi için kullanılır. Genellikle demleme çağ veya yağı olarak kullanılır. Gaz söktürücü, karın ağrısı azaltıcı, iştah açıcı, sindirim kolaylaştırıcı etkileri vardır. Emziren anne için de anne sütünün artmasına katkıda bulunur.
Bu yazı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet ILIKKAN tarafından Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi, Geleneksel Tıp Festivali 2014’de sunulmuştur.