AKP neden sürekli seçiliyor cümlesine fiks bir cevabım var. AKP sağcı, şuursuz kapitalist, memlekete geri dönülemez zararlar veren bir parti. Ama CHP, MHP, ÖDP, TKP, DSP filan parti dahi değil. Bunların mecliste olanları ne dediği belirsiz, ehliyetsiz, plansız, programsız arkaik teşekküller. Dışardakiler de seçmenlerini GSM’lerinin adres defterine sığdırabilen arkadaşlık kulüpleri.

Partiler böyle de geri kalanı nasıl? Allah için, bir kısım insan hakları kuruluşu dışında işe yarar bir muhalefet alanı biliyor musunuz?

Dün, Taksim’de Taksim Platformu’nun eylemine gittik. Ali İlyas yüzünden geç gittik biraz.

Elbette 30 kişi filan vardı. Gittiğimizde birisi çok makul konuşuyordu. Çok hoşuma gitti. Allah allah dedim.

“Herhangi bir siyasi sebeple burada değiliz. Çok basit bir toplanma sebebimiz var. Taksim yayalaştırma projesi adı altında insansızlaştırılıyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve özürlüler için ulaşılamaz hale getiriliyor. Yeşil alanları yok ediliyor.” diye başlayan bir konuşma yaptı.

Ne güzel.

Tabii ki bir sonraki konuşmacıya kadar.

Bir sonraki konuşmacı çok önemli bir sır veriyormuş gibi bir havaya bürünerek özetle dedi ki: “AKP’nin asıl derdi buraya cami yapmaktır. Dindarlaştırmaktır. Emekçilere kapatmaktır. Kendileri toplumdan kopuk oldukları için Kazlıçeşme’de miting yapıyorlar. Bize de orayı gösteriyorlar. Biz onlar gibi toplumdan kopuk değiliz, Taksim’i istiyoruz.”

Her cümlesi berbat, işlevsiz, kalitesiz, izansız bir konuşma.

Öncelikle kendisinden önce konuşanı bütünüyle yalanlayarak siyasi bir konuşma yaptı.

Daha sakatı dünyayı kendi minik ve yaratıcılığa uzak dünyasından ibaret zannediyordu.

30 kişiye caz mırıltıları eşliğinde bağırarak konuşan kendisi toplumdan kopuk değildi. Kazlıçeşme’de 500 bin kişiye miting yapan ve her iki kişiden birinin oyunu almış AKP toplumdan kopuktu.

Aha sana memlekette muhalefetin özeti. Adam hayal dünyasında yaşıyor olsa sempatik olur. Düpedüz halisünasyon görüyor. Kendini toplumdan kopuk değil sanıyor çünkü karşısındaki 30 kişiyi toplum sanıyor.

Peki Taksim’i kim kurtaracak? Dünyanın en önemli eğlence merkezlerinden birisini göz göre göre insansızlaştırıyorlar. Lütfü Kırdar’ın arkasında hiçbir işe yaramayan bir devasa meydan var ya, onu daha da büyüterek oturtacaklar nal gibi Taksim’in üzerine.

Üstelik detaylar belirsiz.

Bakınız Ankara’da Melih Gökçek nasıl becerdi, Küçükesat / Ayrancı ne varsa hepsini Çayyolu’na sürdü. Her köşeden su fışkırtıp “şehir güzelleştirdi”. Alt üst etti şehir hayatını. İstanbul da bu yolda ilk adımını atıyor. Taksim insansız insan Taksim’siz kalacak.

Taksim Platformu’nun bir an önce içindeki izan yoksunu değerlendirmeleri çöpe havale etmesi ve yaratıcı bir eylem planına girmesi gereklidir.

Ben inanıyorum ki böyle yaptığı durumda toplayacağı insan sayısı 30’un çok üzerinde olacaktır.

Yoksa, böyle muhalefete o AKP daha çok Taksim biçer geçer.