Hamile olduğu için her gün 800 kadın ölüyor. Ölümlerin yarısından çoğu ise, dünyada doğum esnasında hayatta kalma oranının en düşük olduğu yer olan kırsal Sahra-altı Afrika’da meydana geliyor. Ulaşım ve yeterli sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, birçok kadının kan kaybından ölmesine sebep oluyor.

Uganda’da, resmi istatistikler her 100,000 doğumda 310 kadının doğum sırasındaki komplikasyonlar nedeniyle öldüğünü gösteriyor. Ancak, Batı Uganda’nın Kyankwanzi bölgesinde doktor John Bosco Serebe’ye göre, doğum sırasında yaşanan ölümlerin çoğunun “kaydı tutulmuyor”.

Birkaç yıl önce, Ugandalı yetkililer yüksek ölüm oranları nedeniyle, 1980’li yılların başından beri, ülkenin anne bakım hizmetlerinde önemli bir yere sahip olan geleneksel doğum görevlilerini yasakladı. Ülkede 1500 ebenin eksik olduğu ve birçok kırsal klinikte yeterli personel olmadığı biliniyor.

Fotoğrafçı Bavman, zor koşullara rağmen sağlıklı bir şekilde çocuklarını dünyaya getirmeye çalışan anne adaylarının yaşadıklarını fotoğraflarıyla yansıtmaya çalıştı.

36 yaşındaki Annet Namata, Kampala’ya üç saat uzaklıktaki Ntwetwe Sağlık Merkezi’ne altıncı çocuğunu doğurmaya gelmişti.

Namata’nın bebeğinin göbek kordonu boynuna dolanmıştı. Bu riskli doğum nedeniyle, klinikte çalışan genç doktor, anneyi iki saat uzaklıktaki Kiboga Hastanesi’ne göndermek istedi. Fakat, annenin o kadar zamanı yoktu, şanslıydı. İyi bir sağlık ekibi ile donatılmış olan küçük klinikte eksikliklere rağmen sezaryen gerçekleştirildi, bebek sağlıklı bir şekilde Annet’in kucağındaydı.

Annet Namata'nın bebeği

18 yaşındaki Sharoni Babirye doğum yapıyor. Daha önceki gebeliği düşükle sonuçlanmıştı. Ntwetwedeki kliniğe bir motorsikletle ulaştı.

johanbavman.se