İşte en zor kısıma geldik!
En zor kısım diyorum; çünkü artık bu aşamada yıllardır görüştüğünüz uzmanlar, tüm yaşadıklarınız ve hatta siz tamamen olmasa da çok büyük oranda devre dışı kalıyorsunuz ve artık devreye, mübaşirler, hakimler, dosya numaraları ve hatta ne yazık ki en vahimi hazine avukatları giriyor.
Uzun süre yazamadım çünkü ne yazayım nereden başlayayım, duygularımdan nasıl sıyrılayım da soğukkanlı yazayım bilemiyordum, aslında şu anda da bildiğim söylenemez.
Sanırım, size bu aşamada yaşadıklarımdan çok yapmanız gerekenleri anlatacağım. Böyle daha kolay olacak.
Bizim debelendiğimiz ve yaşayarak öğrendiklerimizi siz en başından anlattığım gibi yaparsanız ve sabırlı olursanız davanızı ilk celsede bitirmemek için hiçbir nedeniniz yok.
İşin iki aşaması var:
1) Davadan önce takip etmeniz gerekenler
2) Dava süreci
Davadan önce takip etmeniz gerekenler:
Her bebek için kurum bir takım davalar açıyor. Koruma altına alma kararı gibi. Bunlardan biri de, “Anne baba rızası aranmaksızın evlat edindirme kararı”
Bu dava bebek kuruma geldikten ve annenin yazılı rızası alındıktan sonra açılıyor. Ancak, bürokrasi ve davanın içeriği nedeniyle bu dava oldukça uzun sürüyor. Biz kızımızı 2011 Ocak ayında teslim aldık ve 2012 ocak ayında dava açtık. Kızımın “Anne baba rızası alınmaksızın evlat edindirme kararı” 2012 Mart ayında kesinleşti.
Bu karar, bence bizler için çok önemli. Bu karar olmadan sizin davanızın da sonuçlanması pek mümkün değil ancak bazı hakimler bu kararı aramadan da velayet davanızı sonuçlandırabiliyorlar. Fakat, ilerleyen dönemlerde sıkıntı yaşamamak için bu karar önemli.
(İnternetteki kampanyayı hatırlarsınız. “Ben seni karnımda değil, kalbimde büyüttüm” Bu ailenin başına gelen de buydu. Anne baba rızası aranmaksızın evlat edindirme kararı yoktu. Çünkü doğuran kadın bir süre sonra vazgeçmişti ve aileye haber verilmemişti! Farklı illerde oldukları için ve akıllarına gelmediği için takip edememişlerdi. Tabii ki ki bunlar çok istisna durumlar. Bu sürece başladığımızdan bu yana yaklaşık 2,5 senedir onlarca kişi ile tanıştım, araştırdım, duyduğun sorun yaşayan tek aile bu aile idi.)
Burada yapmanız gereken:
Kurum ziyaretleriniz boyunca sürekli dava hakkında bilgi isteyin. Sosyal Hizmet görevlinizden, Hazine Avukatlarından dosya numarasını ve mahkemesini öğrenmesini isteyin. Bunu ısrarla isteyin. Hazine avukatlarına ulaşmak çok zor ama isterseniz siz de arayıp öğrenebilirsiniz. Dosya numarasını öğrendikten sonra kendiniz de takip edebilirsiniz.
Dava sırasında yapmanız gerekenler:
Son ziyaretinizde Sosyal Hizmet görevlinizden dava hakkında bilgi isteyin. Onlar size bir dava dilekçesi örneği verecekler. Biz bir avukat tuttuk. Ancak, size tavsiyem eğer dosyanızda olağandışı bir durum yoksa avukat tutmayın. Avukatların bu dava hakkında neredeyse hiç tecrübesi yok. Ve bazen iyi niyetle yaptıkları bazı şeyler sizin davanızın daha fazla uzamasına neden oluyor. Bizim davamızda avukatımız sürekli dava tarihlerini öne almaya çalıştı. Çünkü, bizim heyecanımız ona bir an önce davayı sonuçlandırma isteği yarattı. Başardı da ama diğer taraftan hazine tarafındaki işlemler bitmediği için sürekli davamız ertelendi. Tek celsede bitecek dava 4. celseye kaldı. Ancak, mahkemenin verdiği o çok uzun tarihi öne almasaydık, arkadaki işlemler bitmiş olacak ve belki tek celsede dava sonuçlanacaktı, biz de git gel yapıp sinir olmayacaktık.
Dava dilekçenizi yazıp ekine kimlik fotokopileri ve 2 tane tanık ismi, tc numaraları ve adreslerini yazarak adresinizin bağlı bulunduğu adliyede aile mahkemesine davanızı açıyorsunuz. (Tanıklar 1. derece akraba olmayacak. Bunun dışında size yakın herkes olabilir.)
Davayı açtığınızda size bir dosya numarası verecekler. Bu dosya numarasını ve kaçıncı aile mahkemesinde olduğunu hemen Sosyal Hizmet görevlinize bildiriyorsunuz. Çünkü, duruşmalarda çocuğunuzu temsil etmesi için kayyum atanması gerekiyor. Bu nedenle kurumun dava açması gerekiyor. Şimdi sıkı durun, biz Ocak ayında dava açtık ve hemen kuruma bildirdik. Mayıs ayında ilk duruşmamız vardı ve ne öğrendik dersiniz, Hazine avukatları Nisan ayında açmışlar davayı ve duruşma tarihi Temmuz ayında verilmiş.
Bu nedenle, bildirdikten sonra sürekli sosyal hizmet görevlinizi arayın ve davanın açılıp açılmadığını sorun. Gerekirse gidin ve gerekli yerleri arayarak sormasını sağlayın. Dosya numarasını alın ve takip edin. Hazine avukatları çok yoğunlar ve ne yazık ki düzenli takip etmiyorlar. Aslında kayyum ataması için duruşma günü vermeden hakimler karar yazdırabiliyorlar. Ama bunu Hazine avukatının istemesi lazım. Bu karar çıkmadan ve kesinleşmeden Kayyumunuz duruşmalara katılmıyor. Kayyum gelmeden de hakiminiz kesinlikte tanıkları dinlemiyor ve karar yazdırmıyor.
Bu arada açtığınız dava için hakim ön inceleme başlatıyor. Kurum yazı yazıp görüş istiyor. Bağlı bulunduğunuz karakoldan sizin için araştırma istiyor. Karakoldan bir memur geliyor ve gelir durumunuz ve bunun gibi bir takım konularda size sorular soruyor. Bu memur da mahkemeye bir rapor sunuyor. Tüm bunlar tamamlandığında mahkeme size duruşma günü veriyor. Eğer yukarıda yazdığım iki karar çıkmışsa (takip ettiğiniz için biliyor olacaksınız.) Kayyumunuzdan bu kararları da getirmesini isteyin. Onlar avukatlardan alıp getirecektir. Ve her şey hazırsa ilk celseye tanıklarınızı da götürün, hakime tanıklarınızın hazır beklediğini söyleyin. Hakim çok da aksi biri değilse, kayyumunuz da duruşmada hazır olduğu için tanıklarınızı da dinleyip büyük ihtimalle karar verecektir.
Bizim kayyum kararımız 2. celseden bir gün sonra çıktı.
3. celse Temmuz ayındaydı, hah, artık bitecek derken hakim aniden izne çıktı ve yerine bakan hakimin de vekil olduğu için dosyaları karara bağlama yetkisi olmadığı için yeni duruşma günü almaktan öteye geçemedi ne yazık ki! Bir de üstüne adli tatil girmedi mi.
4. celse Eylül ayındaydı.
Bizim davamız yukarıda anlattığım nedenlerden uzadı. Bu nedenle sizden sabırlı olmanızı istiyorum. Çok geç duruşma günü verdiler diye üzülmeyin. Diğer kararlar ancak yetişecek ve biraz sabrın sonunda siz ilk celsede işi bitireceksiniz.
Duruşmanız bittikten sonra kararın yazılma ve kesinleşme süreleri var. Bu da yaklaşık bir ay sürüyor. Bu süre dolduğunda mahkemeden kararınızı alıp (Büyük çoğunlukla aynı binadaki) Nüfus Müdürlüğüne giderek kısa sürede çocuğunuzun yeni kimliğini alıyorsunuz.
Not: Dava dilekçenize kimliğinde yazmasını istediğiniz ismi yazmanız gerekiyor. Hakim duruşmada soruyor bu ismi mi kullanıyorsunuz diye. Karar yazdırılırken isim değişikliğini unutturmayın. Hakim atlarsa da hatırlatın. Yeni kimliği çıkarken kararda yazan ismi yazıyorlar!
Ve unuttum, tüm duruşmalara katılmakla yükümlüsünüz. Mutlaka orada olmanız lazım.
Umarım tüm süreç sizin için çok daha kolay ve sorunsuz geçer. Ama diğer yandan bu da bizim doğumumuzun bir parçası.
Sevgiler…
***
Evlat edinme sürecini okumak için tıklayınız.