Dallarda çiçek, manavlarda çilek mevsimi başladı nihayet. Uzun ve zorlu geçen bir kışın ardından kendini gösteren güneş, dilerim herkese iyi gelsin…
Camlar açıldı, odalarımıza temiz hava girdi derken Bacaksızın Kitaplığı da bahar temizliğinden nasibini aldı. İşinizi kolaylaştıracak bir kaç tüyoyu da not aldım… Çocuklara kitaplık hazırlarken ya da var olanı düzenlerken işinize yarayabilir umuduyla:
– Öncelikle sizin kitaplığınızın yanı başında ya da bacaksızın odasında uygun bir alan belirleyip, onun seveceğine inandığınız bir kitaplık seçmeniz tavsiye ediliyor… Çünkü seveceği bir kitaplık ileride okuma alışkanlığı kazanmasında yardımcı olabiliyormuş. Bana sorarsanız, her yerde bulabileceğiniz basit bir kitaplık edinip, sticker, boya kalemleri, oyuncaklar, birlikte çekildiğiniz fotoğraflar ve çeşitli küçük objelerle seveceği hale getirebileceğinize inananlardanım. Kitaplık satın almak yerine akşam pazarından toplayacağınız ahşap kasa ya da kalın kartondan yapılmış kutuları da kullanabilirsiniz diye düşünüyorum. Kasaları rengarenk boyayıp kalın iplerle birbirlerine tutturabilirsiniz. Duvara sabitleyebilirsiniz, ard arda bağlayarak bir kamyon ya da tren yapabilirsiniz. Arkasındaki duvara beraber resim çizip, fotoğraflar yapıştırabilir, rengarenk iplerle, balonlarla harikalar yaratabilirsiniz. İş sizin beceriniz ve Bacaksız’ın hayal gücüne kalmış.
– Kitaplığın boyunu miniğinize göre ayarlamakta fayda var, istediği zaman istediği kitaba ulaşabilmeli…
Bu yapılamıyorsa, güvenlli bir basamak da kullanılabilir…
Yine hayalgücünüze kalmış bir ışıklandırma sistemiyle gece lambasına dönüşen bir kitaplık tasarlayabilirsiniz. “Ben beceremem, elimden gelmez” diyenler, yapı-tasarım mağazalarında oldukça uygun fiyata satılan duvar aydınlatmalarını kullanabilir. Bakınız; mavi yıldız benim favorim:
– Kitaplığınızı düzenlerken yıpranmış kitapları onarabilir, yeni kitaplara yer açmak için ek raflar yapabilir ya da bir kısmını kaldırabilirsiniz. Benim kitaplığımdaki fazla ya da okunmuş kitaplar Yüksekova’lı Bacaksız’ların -kurulma aşamasındaki kitaplıklarındaki- yerlerini almak üzere yola çıktı bile. Siz de destek olmak ve Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu’na Yardım Kampanyası ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz göz atabilirsiniz.
Gelelim bu haftanın kitabına…
İki yazar, iki ressam, farklı türler, farklı maceralar ve çılgın bir tempo: Kırmızı Şemsiye
Uçanbalık Yayınevi tarafından “Okumayı Seviyorum” dizisi kapsamında Nisan 2007’de yayımlanan, enerjisi içine sığmayan bir kitap; Kırmızı Şemsiye… Aytül Akal’ın öyküleri ve Mavisel Yener’in şiirlerinden oluşan kitabı, Saadet Ceylan ve Ayda Kantar resimlemiş. Bir çocuk kitabında bulmak isteyeceğiniz herşey birarada! Keyifli öyküler, eğlenceli şiirler ve rengarenk resimler… Yedi ve üzeri yaşlardaki bacaksızların severek okuyacağını düşündüğüm Kırmızı Şemsiye’nin, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından düzenlenen Yılın Çocuk Kitabı Ödülleri’nde “En İyi Çocuk Kitabı Tasarımı” dalında Özendirme Ödülü’ne layık görüldüğünü de belirtmemde fayda var.
Çocukların severek okuyacağını düşündüğüm bu yaratıcı, sıradışı ve eğlenceli kitap kimi sayfalarında bir çizgi romana dönüşürken, hemen arkasından hem şiir hem öykü, hem kitap harfi, hem el yazısına dönüşüyor… Kırmızı Şemsiye’nin resimleme sürecinde yaşananların çizgi romana dönüştürülüp kitaba eklenmesi de oldukça hoş bir sürpriz…
64 sayfadan oluşan kitabımızda anlatılan öykümüze gelince; Yağmur yağsın yağmasın sürekli şemsiyesiyle gezen kırmızı şemsiyeli adam, bu garip huyu yüzünden insanların dikkatini çekmiş ve hakkında sayısız hikayeler anlatılır olmuştu. Bu öykülere inanan insanlar kımızı şemsiyeli adama önce önyargıyla yaklaşır ve onu anlamaya çalışmazlarmış. Bir gün kırmızı bir şemsiye bulan kırmızı şemsiyeli adam, bu şemsiyenin sahibini bulmak için insanların ön yargılarını değiştirmesi gerektiğini farketmiş. Aklına bir dünya soru takılmış; bu şemsiyenin kimdir acaba sahibi? Nerededir? Şemsiyenin sahibi Sihirbaz Kırmızı ise, şemsiyesi olmadan sihir yapamayacağı için her yerde şemsiyesini ararmış… İşte okuyacağınız öyküler, kırmızı şemsiyeli adamın, şemsiyenin sahibini arayışı sırasında yaşadığı komik olayları anlatıyor.
Çocuklar kadar sizin de beğeneceğinizi düşündüğüm Kırmızı Şemsiye umarım bahar temizliğinin ardından Bacaksızın kitaplığındaki yerini alır. Üşenmeyeceklere şimdiden kolay gelsin…
Not: Geçtiğimiz hafta çocuklara kitap okumayı sevdirmek için ne yapmalıyız diye sormuştum. Çocuk kitapçısı Kipitap’ta konuyla ilgili bir makaleye rastlayınca paylaşmadan edemedim. Merak edenler için: İyi bir okuyucu yetiştirmenin 7 yolu.