Hamilelik günlüğü no. 8
Merhaba, Son zamanlarda şunun farkına vardım, “Amanıın 2 ay kaldı!”, “Ay bitmiyor, ay sıkıldım” derken sona yaklaşmışız meğerse. Bir de bu sefer sancıyı bekleyeceğimiz için de gerilimim artıyor. Bu yüzden azıcık telaşlanıyorum ara ara. Bir de zaten büyüyen göbek yüzünden daral daral dolaşıyorum. Biraz fazla yesem neremden nefes alacağımı bilemiyorum. Kıyafetlere çok gıcık oluyorum. Her yere pijama ve tişörtle gitmek istiyorum. Gece çiş ya da İlyas yüzünden uyanırsam, bir daha uykuya dalmam en az bir saat sürüyor çünkü anında cin gibi uyanıyorum ki bu ben değilim. Kocam uyurken değmesin diye yatağın kenarında düşmek üzere yatıyorum, çünkü en ufak bir diz, el değmesine bile çok sinir oluyorum, daralıyorum ve uyanıyorum, hadi sil baştan. Bu yüzden telefonu salonda bırakıyorken artık yanıma alıyorum ki uyanınca oyalanabileyim, yoksa kalkacağım ve ertesi gün mahvolacak. Ay, yazarken bile sıkıldım yemin ederim. Yapılacak işler var ufaktan. Bebeğe kıyafet hazırlamak gibi. İlyas’ınkileri saklıyorum ama başta birikenleri Van depremine yolladığım için 0-18 ay arası yok sonrası var. Bu hazırlamak dediğim “evet, arkadaşlar, kimde ne var çıkarın” anonsu yapmak aslında. Zira çocuğun yediği helal giydiği haram düsturundan yola çıkarak İlyas’a toplama kıyafetler giydiriyoruz. Hani Uzunçorap yazarımız Ferhan’ın pavuryaları var ya, hah işte ondan geliyor kıyafetlerimiz çoğunlukla ki onlara da bir yerden geliyor. İlyas 5. el filan yani. Yavrum Yaman bu durumda 6. olacak:) Evet Yaman, yani çıkana kadar. Baktık Yaman değilmiş, o zaman düşünürüz. Ali İlyas’ın adına karar verdiğimizde...
Devamı…


