Advertisement

Yazar: Uzunçorap

4-5 ay

Uzatılan nesneyi kolaylıkla kavrar. Elle yakaladığı nesneyi kolaylıkla ağzına sokar, ağzına sokmayı sever, yakaladığı her şeyi önce bir ağzına sokar. Bir elindeki nesneyi diğer eline geçirebilir. Sırtüstünden yüzüstüne veya yüzüstünden sırtüstüne döner. Yattığı yerden doğrulmaya çalışır. Etrafı seyretmekten, gezdirilmekten hoşlanır. Tanımadığı kişiye hemen gülmez, dikkatle bakar, ağlayabilir. Tanımadığı mekanı ayırt eder, tedirgin olup ağlayabilir. Gece-gündüz ayırımı belirginleşmiştir. Geceyi daha çok uyuyarak, gündüzü daha çok uyanık geçirir. Emme sırasında gelen sesler dikkatini dağıtır, emmeye ara verir, tekrar emer. Emerken memeyi, biberonu eller, kavramaya çalışır. Yalnız kaldığında, ilgilenilmediğinde söylenir, ağlar, ilgi geri geldiğinde...

Devamı…

3-4 ay

Yüzüstü yattığında uzun süre başını yerden yukarıda, dik tutar. Yenidoğan refleksleri canlılığını kaybetmeye başlar, istemli gibi görünen hareketler çoğalır. Etrafı tanımaya çalışır, bakınır. Baş kontolü iyidir: başını kucaktayken dik tutar, başı düşmez, başını istediği yöne rahatlıkla çevirir. Ayaklarını birbirine sürter, tekme atmaya çalışır, bacaklarının güçlendiği hissedilir. Uyanık olduğunda ellerini sıkça ağzına götürür. Uzatılan nesneyi kavramaya, nesneye ulaşmaya çalışır. Elle kavradığı nesneyi ağzına sokmayı dener, bazen başarır. Ağzındaki salyalanma, tükürük miktarı artmıştır. Dönmeyi dener. Emerken anneyle göz göze gelmeye çalışır, memeye, biberona kolaylıkla dokunur. Kol altından tutup yere bastırıldığında adımlamak yerine dizlerini bükebilir, adımlama refleksi hala canlıdır. Gece uykusunda dışkılamaması belirginleşir. Gece belli saatte uyuyup belli saatte kalkması belirir. Genelde beslenmek için...

Devamı…

2-3 ay

Yakın mesafeden gözlerine bakınca karşılık olarak gözlerinizin içine bakar. Karşısındaki gülümsediğinde gülümseyerek yanıt verir. Karşısındaki konuştuğunda o da sesli yanıt verir: au, uu gibi. Kendi kendine sesler çıkarır, yüzüne, vücuduna dokunmaya başlar. Sesin kaynağına başını çevirip, bulmaya çalışır. Baş kontrolü gelişir, kucaktayken başını dik tutar. Ellerini bazen yumruk yapmaktan vazgeçer, yumruk yerine parmaklarını ağzına sokmaya başlar. Elleriyle yakın mesafedeki nesnelere uzanmaya çalışır, ancak kavrayıp tutamaz. Ellerini orta hatta birleştirir. Gece- gündüz ayırımı başlar. Gece daha uzun uyuyup, gündüz daha uzun süre uyanık kalır. Aynı odada uzakta hareket eden birini takip edebilir. Yatarken ellerinden tutup kaldırılınca başını kaldırabilir. Arama refleksi kaybolmuştur. Ayakları ile pedal çevirir hareketler yapar. Ağızda tükürüklenme, salyalanmada artış dikkat çeker. Kol altından tutup bastırıldığına adımlama refleksi canlıdır. Genelde geceleri...

Devamı…

1-2 ay

Kısa süre, yakın mesafeden hareket eden birini, parlak kırmızı renkli bir objeyi takip edebilir. Uyanıkken bazen gülümser, uyurken mimik kaslarında hareketler devam eder. Kısa süreli göz kontağı kurmaya başlar. Annesinin sesini tanır, duyunca sakinleşir. Sese dönebilir. Yüzüstü yatırıldığında başını yataktan kısa süre kaldırır. Kucakta iken başını henüz uzun süre dik tutamaz. Ellerini yumruk şeklinde ağzına sokmaya başlar. Uyku periodları daha düzenli, verimli hale gelir. Beslenmekle giderilemeyen ağlamalar başlar, kucakta kalmak hoşuna gider, güvende...

Devamı…

Yenidoğan 0-1 ay

Ani sese sıçrayarak, kol- bacakları gerilerek yanıt verir. Çoğu zaman eller yumruk şeklinde kapalıdır. Emme, arama, kavrama gibi yenidoğan refleksleri canlıdır. İstemsiz gülümser, yüz mimik kasları oynar.  Uyku ve uyanıklık dönemleri gece gündüz fark etmeden 24 saate eşit dağılır. Birkaç hafta içinde annesinin sesini tanımaya, duyunca sakinleşmeye başlar. Parlak ışığa kısa süre bakabilir. Ağlamalarının çoğu beslenme ile giderilir. Uyurken bazen mutsuz görünüp birden ağlar, kendiliğinden sakinleşir. Bazen de gülümser gibi...

Devamı…

Apgar skoru

Bebek anne karnında iken doğal ortamında sıvı içerisinde bulunur ve soluk alıp veremez, oksijen gereksinimini anneden plasenta yoluyla gelen kan dolaşımıyla karşılar. Gebeliğin 38. haftasından itibaren dış ortamda yaşamaya hazır, gelişim aşamalarını tamamlamış bebek doğumla beraber yeni hayatına başlar. Yaşamın ilk dakikaları bebeğin dış ortama uyumu için çok önemli anlardır. Gebelik dönemini sorunsuz geçiren ve doğum öncesi izlemlerinde sorun saptanmayan bebek ve anne sağlıklı bir doğuma adaydır. Ancak tüm doğumların %10’unda dış yaşama uyum sorunu ile karşılaşılabilir. Bu durum her zaman öngörülemeyebilir. Bu nedenle doğum anında bebeklere yardım amacıyla tüm doğumlarda gerekli alet donanımı ve bu yardımı sağlayacak yeterli bilgiyle donatılmış ve deneyimli iki sağlık personeli (doktor, hemşire) hazır olmalıdır. Doğum sonrası ilk dakikalarda gerektiğinde uygulanan bu yardım resusitasyon (canlandırma) olarak isimlendirilir. Ülkemizde son 10 yılda sayıları onbinlere varan sağlık personeli (doktor, hemşire, sağlık teknisyeni) profesyonel ekipler tarafından eğitilmiştir, ve eğitilmeye devam etmektedir. Anne babalara bu konuda düşen görev, doğum yapacakları hastanede bu ekipman ve personelin varlığını sorgulamaktır. Doğumla beraber bebekte beklenen en önemli değişiklik bebeğin gereksinimi olan oksijeni nefes alıp vererek kendi akciğerleriyle sağlaması ve bunu kalp ve damarlarıyla tüm vücuduna aktarmasıdır. Bebeğin bu aşamayı başararak yeni yaşamına uyum sağladığının en önemli göstergesi de tüm cildin parmak uçlarına kadar pembe renge dönüşmesidir. Bebek anne vücudundan ayrıldığında tüm vücudu mor renklidir ve ilerleyen birkaç dakika içerisinde kalp ve akciğerlerinin uyumlu çalışması sonucu oksijen vücudun her noktasına ulaşır ve pembeleşir....

Devamı…

Üst solunum yolu

Üst solunum yolu neresidir? Ağız ve burundan başlayarak gırtlak (ses telleri) bölgesine kadar devam eden solunum yolu bölgesine üst solunum yolları denir. Bu bölgede burun, boğaz(farinks), bademcikler, sinüsler ve gırtlak ile bunlara indirekt olarak bağlı olan orta kulak bölgesi birleşik kaplar gibidir. Tüm solunum yolu boyunca iç yüzeyi kaplayan ve solunum yolu salgılarının düzenli akışını sağlamak üzere dalgalanma benzeri hareketler yapan silia adı verilen çıkıntılar vardır. Bunlar yan yana dizildiklerinde mikroskopik ortamda tüylü bir halı görüntüsü verir ve salgılarla dalganırlar. Bu hareket devamlı bir yapım atım dengesi ile solunum yolunun temizliğini sağlar. Üst solunum yolu enfeksiyonu neden olur? Çocukluk çağında en sık görülen enfeksiyon hastalıkları üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE)dır. Büyük çoğunluğunu virüs enfeksiyonları oluşturur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında bahsedilen anatomik bölgenin bir ya da birkaç kısmı virüs ya da bakteriler tarafından istila edilir ve oluşan ödem, damarlarda dolgunluk artışı, salgılarda artış ve silia dalgalanmalarında bozulma birbirini takip eder. Üretilen bol salgı yeterli derecede atılamadığından tıkanıklıklar oluşur. Salgının göllendiği bölgelerde ikincil bakteri enfeksiyonları komplikasyon olarak görülebilir (orta kulak iltihabı, sinüzit, abseler). Üst solunum yolu enfeksiyonu nasıl bulaşır? Bulaşma genellikle hasta kişilerin hapşırık, aksırık ile attığı virus ve bakterilerin havada asılı kalması ve sağlıklı kişilerin solunum yoluna alınması ile olur. Direkt salgılarla temas, öpüşme, sarılma ile de sağlam kişiye bulaşır. Bu nedenle kalabalık ortamlarda, kreş ve bakım evlerinde, okullarda bulaşma kolaydır. Sigara içen ebeveynlerin boğaz florasında hastalık yapabilecek virüs ve...

Devamı…

İdrar yolu enfeksiyonu

İdrar yolu enfeksiyonu nedir? Böbrek ve idrar yollarının bakterilerle oluşan iltihabıdır. İdrar yolu enfeksiyonu neden ve nasıl gelişir? İdrar yolu enfeksiyonları idrar yollarına mikrop girmesi ile oluşur. Mikrop vücuda ya idrar yapılan yerden (üretra; kız çocuklarda vajenin hemen yukarısında, erkek çocuklarda penisin ucunda) ya da kan yolu ile bulaşır. Mikrop üretradan idrar torbasına (mesane), idrar yollarına (üreterler) ve böbreğe ilerleyebilir. Hijyen kurallarına dikkat edilmemesi, genital bölgenin kirliliği, parazit enfeksiyonları, bez kullanımı, kakalı bezlerin hemen değiştirilmemesi, ishal, pişik gibi durumlarda mikropların idrar yollarına girişi kolaylaşır. Yenidoğan bebeklerde ve küçük çocuklarda kan yolu ile mikroplar doğrudan böbreğe ulaşabilir. İdrar yolu enfeksiyonu tanısı nasıl konur? Ateş, idrar yaparken acı olması ya da idrar yaparken ağlama, sık idrar çıkma, idrar kaçırma, idrarın renk ve kokusunda değişiklik olması, bel ağrısı, yan ağrısı çocuğun idrar yolu enfeksiyonu olduğunu düşündürebilecek bulgulardır. Ancak özellikle küçük çocuklarda kusma, iştahsızlık, karın ağrısı, tartı alamama, popoda pişik gibi belirtiler varlığında da idrar yolu enfeksiyonundan şüphe etmek ve idrar tahlili ve idrar kültürü yapmak gerekir. Çocuğuma idrar yolu enfeksiyonu tanısı konduğunda nelere dikkat etmeliyim? Doktorun önerileri doğrultusunda uygun antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Tedavi 10 gün sürdürülmelidir. Antibiyotik şurup serin yerde ya da buzdolabında saklanmalıdır. İlaç kavanozu kullanmadan önce mutlaka çalkalanmalıdır. Ölçekli kaşıkların kullanılması ile doğru dozun verildiğine emin olunmalıdır. Bazen çocuğun durumuna göre iğne tedavisi gerekli olur. Bu tedavi çocuğun durumuna göre evde ya da hastanede uygulanır. İlaca başlandıktan sonra çocuk kendini...

Devamı…

Dünya Çocuk Kitapları Haftası

Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı 21-27 Kasım 2011 tarihleri arasında İstanbul’daki Halk ve Çocuk kütüphaneleri’nde gerçekleştireceği bir dizi etkinliklerle kutluyor. “Kitaplarla Yelken Açın” temasıyla kutlanacak Dünya Çocuk Kitapları Haftası ile çocukların kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesine öncülük etmek, çocukları kütüphane kullanmaya teşvik etmek, İstanbul’da var olan kütüphaneler ile çocukları tanıştırmak, çocuklarda kütüphane konusunda algı ve farkındalık kazandırmak, çocuk-ebeveyn-kütüphane ilişkisi kurmak ve çocuklara kütüphane bilgi kaynaklarını tanıtmak amaçlanıyor. Etkinlik Programı için...

Devamı…

Fincanda Kek

Malzemeler: 2 çay bardağı un, 1 çay bardağı toz şeker, 1 çay bardağı süt, 1 yumurta, 2 yemek kaşığı kakao, vanilya, kabartma tozu ve sevginiz. sandalyesi aşçı Aras’ı bekliyo! yumurta…(ilki yere aktı :)) 2. yumurta tozşeker… şeker ve yumurta karıştırılır…çırp çırp çırp… kakao… en keyifli anı 🙁 ” çikolatalı mı yapıcaaaaaz,anneee?” dedi.. çırp çırp.. az az un… tadına bak istersen dedim… demez olaydım 🙂 hııım çok güzel olmuş anneeee! az daha aliiiim. bu son… tencereye fincanlar dizilir ve içleri sıvıyağla yağlanır, yarım yarım doldurulur,  fincanların yarısına kadar su konur, üstü bezle örtülür, kapak kapatılır ve kaynayınca altı kısılır. sadece...

Devamı…