Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Turgut Uyar'la Göğe Bakma Durağı

İkinci Yeni şiir akımının şairlerinden Turgut Uyar, özel bir etkinlikle İstanbul Modern’de YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı’nın ilk projesi “Göğe Bakma Durağı”nda bu akşam anılıyor. Ücretsiz olan etkinlik 18.00’da başlıyor. Turgut Uyar’ın yakınları ve şiirleri üzerine uzun yıllar çalışmış olan edebiyat ve sanat uzmanlarının  katılacağı program konuşma, paylaşım ve şiir dinletilerinden oluşuyor. Konuşmacılar: Sevince Bayrak, İsa Çelik, Oral Göktaş, Yelda Karataş, Mario Levi, Bedirhan Toprak ve şairin oğlu H. Turgut...

Devamı…

Patronlardan yeni talimat: 'Kadın işçi almayın'

AKP hükümetinin üzerinde çalıştığı çalışan kadına çocuk teşviki, şimdiden patronları korkuttu. Çalışan kadınların çok çocuk yapmasını teşvik etmek amacıyla hazırlanan taslak daha netleşmeden patronlar ‘yeni işçiler kadın olmasın’ talimatı vermeye başladı. Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, kadın çalışanların istihdam şartlarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlandığı söylenen taslağın iş dünyasında endişe yarattığını belirterek, “ASO üyesi bir sanayicimiz düzenlemeden duyduğu kaygıyla bundan sonra fabrikasına kadın işçi almayacağını bana söyledi. Taslak bu haliyle yasalaşırsa, kadın işçi çalıştıran işletmelerin istihdam maliyetleri artacağından, yöneticilerine kadın yerine erkek işçi alınması talimatı vermiş” dedi. Özdebir, ismini açıklamadığı fabrikada 40’ı kadın olmak...

Devamı…

"Azınlık Okulları için diyalog çok, çözüm yok"

Tarih Vakfı’nın “Geçmişten Günümüze Azınlık Okulları Sorunlar ve Çözüm Önerileri” raporu üç cilt halinde kitaplaştı. Raporun yazarları Somel ve Kaya ile Paylan ve Vasiliadis sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. Gökçeada’da yıllardan sonra dört öğrencili bir Rum okulunun açılması umutları arttırsa da azınlık okullarının sorunları tüm ağırlığıyla devam ediyor. Bu durumu Tarih Vakfı’ndan Gürel Tüzün, “Son yıllardaki adımları görmezden gelemeyiz. Ancak diyalog çok, çözüm yok” sözleriyle açıklıyor. Okul sayısı 6437’den 23’e düştü Şu anda Gökçeada’daki okulla birlikte 23 azınlık okulu var. 16’sı Ermeni 6’sı Rum, biri de Musevi okulu. Gökçeada dışındakilerin hepsi İstanbul’da. Bu okullarda 3137 Ermeni, 230 Rum ve...

Devamı…

Okul Sütü Programı ikinci dönemde başlayacak

Milli Eğitim Bakanlığı kararıyla okullarda öğrencilere süt dağıtımını amaçlayan Okul Sütü Programı 2013-2014 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde uygulanacak. Bugün Resmi Gazete’de yayımlanan Okul Sütü Programı Uygulama Tebliği’ne göre ikinci dönemde bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı ve ilkokul öğrencilerine pazartesi, çarşamba ve cuma günleri olmak üzere haftada üç gün süt dağıtımı yapılacak. Okul Sütü Projesi ilk uygulandığı yıl dağıtılan sütler, öğrencilerin rahatsızlanmasına yol açtığı için tepki toplamıştı. Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın okul sütü ile ilgili fikirleri için buraya tıklayınız.  ...

Devamı…

İskele için çay içmeye davet

Abbasağa Parkı Forumu düzenleyeceği çay içme eylemi ile Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin satılma planlarına karşı çıkacak. “Çaylarımızı demleyelim, İskelemize gidelim” başlığı ile yayımlanan çağrı metninde, AKP’nin doğayı ve kentleri sermaye lehine talan etme politikalarının bir örneğini yaşadığımız ifade edilirken, Kadıköy-Beşiktaş vapur seferlerinin yapıldığı iskelenin İstanbullular açısından önemine dikkat çekildi. “Başbakan Dolmabahçe’yi ofis olarak kullanmaya başladığı zaman, bir anda Akaretler durağı yok oldu. Ardından sahilimize bizlerin kullanamayacağı lüks bir otel diktiler. Tayyip Erdoğan, misafirlerini yanı başında ağırlasın diye belki de. Şimdi de iskelemize göz diktiler. Sahil yolu, durak ve iskele bölgesinde ilginç bir ‘dönüşüm’ yaşandı: ‘Tayyip Erdoğan’ın ofisi, oteli,...

Devamı…

"Sen balık değilsin ki…"

Farklı disiplinlerden alternatif bakış açılarına sahip dansçıların 2003 yılında bir araya gelerek kurulan bir proje topluluğu olan Çıplak Ayaklar Kumpanyası’ndan Mihran Tomasyan, Oktay Rifat’ın “Ahmet” isimli şiirinden esinlenerek tasarladığı “Sen balık değilsin ki” adlı performansını, YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı’nın ilk geçici yapısı “Göğe Bakma Durağı” için bu akşam yeniden yorumluyor. Ücretsiz olan etkinlik 19.30’da başlıyor. Konsept / Uygulama / Performans: Mihran Tomasyan Tasarım: Cem Yılmazer Şiir: Oktay Rifat “Ahmet” Müzik: Neva Hicaz Gazel / Mahmut Celalettin, Bzdig Navag (Küçük kayık) – Rouben Hakhverdian Flyer: Ezgi Kaplan Süre:...

Devamı…

Okul yolu düz gider!

“Okul yolu düz gider”di evet ama eskiden. Ben mesela, okulumun yolu düzdü, yürüye yürüye gider giderdim. Sadece ilk gün götürdü annem okula; sonraki gidip gelmeler hep bana ait. Abim de dahildi tabii bu sisteme. Ben ve abim kreşe ya da anaokuluna da gitmedik. Bodoslama ilkokula başladık sonra ortaokul sonra lise sonra üniversite. Servis de olmadı hayatımızda dediğim gibi. Mesele şuydu ki evine en yakın okula giderdin, bu böyleydi. Okulumuz şahaneydi, Ankara Kurtuluş İlkokulu… Çok acayip anılarım var elbet, bu da başka bir yazının konusu olsun. Şimdiki konumuz Pavuryalar’ın ilk okul, ilk haftası ve bu haftayı takiben 16 Eylül’de başlayan normal anaokulu hayatları. Efenim; bugüne kadar hiç kreşe gitmedi Pavuryalar ve iki ay önce dört yaşlarını doldurdular. Doktorumuzun da tavsiyesiyle dayanabildiğimiz yere kadar okulsuz dayandık; zira dünya iyisi bir bakıcımız var bizim. İki aylıktan bu güne kadar (ki hala bırakmadık birbirimizi) sadece o baktı. Yatılı değil. Sabah 08:30 akşam 19:00 arası hafta içi her gün bizimle. Hafta sonu ve tatillerde de sadece biz Pavuryalar ile beraberiz. Parklar, yakın dostlar, arkadaşlar, tatlı olan akrabalar, yolculuklar, yollar, köy evimiz, Ali İlyas, Poyraz, Çınar, Derin, Öykü ve diğer şahane arkadaşları onlar için bugüne kadar hayat okulu kıvamında çok güzel günler yaşamasını sağladılar, bence tabii… Hala da devam elbet… Şimdi; 9 Eylül 2013 Pazartesi günü, Pavuryalar için ilk anaokul okul günü oldu. Biraz erken gittik. İyi ki öyle yapmışız. Şiddetle tavsiye ediyorum. Seneye okula...

Devamı…

Şeker konusunda annelere ve babalara uyarılar

Üreticileri her ne kadar “gıda” başlığı altında sınıflasa da şeker aslında bir gıda maddesi değildir. Gıdayı tatlandırmak için kullanılır. Çocuklar ise tat duyusunun uyarılması nedeniyle şekeri özellikle severler. Bu durum, erişkinler için de geçerlidir; şekeri daha çok bir “mutluluk katkısı” olarak algılarlar. Bu haz uyarısı elbette nedensiz değildir, çünkü şeker duygu durumunu değiştiren etkilere neden olur. Örneğin, kapalı havalarda şekerli gıda tüketimi artar, bunlar gıda otomatlarından alınan dolaylı bilgilerdir. Aslına bakarsanız, gıdaya baharat dışında konan bütün sentetik maddeler sağlık açısından zararlıdır. Katkının rafine edilmiş olması, özellikle sakıncalıdır. Dolayısıyla tatlandırma mümkünse pekmez gibi doğal şuruplarla yapılmalıdır. Son yıllarda gündeme gelen...

Devamı…

Polis sekiz yaşındaki çocuğu hastanelik edene kadar dövdü

Şevket Sümer Mahallesi’nde polis merkezi önünde oyun oynayan sekiz yaşındaki D.Ö, “arkadaşına vur” diyen polis memurunun isteğini kabul etmeyince feci şekilde dövüldü. Dayaktan baygınlık geçirince karakolda eli yüzü yıkanan çocuk hastane yerine evine gönderildi. İç organları zarar gören D.Ö, iç kanama riskiyle bir haftadır hastanede tedavi görüyor. Olayı doğrulayan Mersin Emniyet Müdürlüğü ise adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Mersin’in Şevket Sümer Mahallesi’nde yaşayan sekiz yaşındaki D.Ö. (8), 11 Eylül’de evlerinin karşısında bulunan Siteler Polis Merkezi önünde bir arkadaşıyla birlikte oyun oynuyordu. Cumhuriyet gazetesinden Abidin Yağmur’un haberine göre, o gün polis merkezi önünde konuşlanan çevik kuvvet ekibinde yer alan O....

Devamı…

"Oğlumun ölümünden okul sorumlu"

Elektrik direğinden çıkan kablolardaki akıma kapılarak yaşamını yitiren 13 yaşındaki işitme engelli Yunus Eser’in davasında Eker’in ailesi “çocuklarına sahip çıkılmadığı” için okul müdüründen ve nöbetçi öğretmenlerden şikayetçi oldu. Sakarya-Akyazı Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davayı izleyen Gündem Çocuk Derneği’nin verdiği bilgilere göre, dün gerçekleştirilen duruşmada söz alan Yunus’un babası Yakup Eser, oğlunun okul yetkililerinin gerekli önlemleri almayarak kaçak elektriğe sebebiyet vermelerinden dolayı öldüğünü ifade etti. “Oğlum işitme engelli olduğu için özellikle Karamürsel İşitme Engelli İlköğretim Okulu’na verdik ancak okul yetkililerinin oğluma sahip çıkmadığını düşünüyorum.” Yakup Eser’in avukatı Şahin Antakyalıoğlu da müdür ve öğretmenler için suç duyurusu talebinde bulundu. “Okuldaki öğretmenler ve...

Devamı…