Hamilelik günlüğü no. 5
25. haftayı geride bıraktık. Göbeğim aldı başını gidiyor, ilkinden görüntü olarak daha hamileyim. Yokuş ve merdiven şimdiden zorlamaya başladı. Hele İlyas’ın şımarıklığı tutup beş saat oynayabileceği parka üç adım atması onu “yorunca” ve yerlere yatınca ve ben taşımak zorunda kalınca… buraya bir uzun hava koyalım. Geçen hafta şeker testi yaptırdım. Testte bir saat sonraki sonuç normalden biraz yüksek çıktığı için önlem olsun diye 2. defa bu sefer 3 saatlik şeker yüklemesi yapıldı. Hem aç ve susuz hem de şeker yüklenmiş olmak saçma bir şekilde yorucu bir şeymiş. Üstelik çok da uykusuzdum, çünkü gece karaciğerim oyulduğu için tepinip durmuştum. Ya sahi başladı ne yazık ki. Daha önce yazmıştım. Ne olduğu bir muamma olan (hemen söyleyeyim asabi olmayan) şiddeti değişen bir acı oluyor karaciğerimde zaman zaman ve eğer çok ise gerçekten çok oluyor ki ben dirayetli biriyimdir. Ne kadar çok şöyle söyleyeyim. O süre boyunca rahatlamak için kaburgalarımı söküp, karaciğerime ince ve soğuk bir şeyler saplamak istiyorum, sonra gün ağarmasına yakın sızıp kalıyorum. Gebelikle konu kapanıyor neyse ki. Arada bir sızlıyor filan o kadar… Neyse teste dönelim, bittiğine dünyayı yedim galiba, sonra da uyudum biraz ve ancak kendime gelebildim. Şükür bir şey çıkmadı, zira şimdiye kadar hayatım boyunca diyet yapmam gereken bir durumla karşılaşmadım ve zor bir şey olduğu belli, sıkıcı olduğu ise kesin. Ben ise şimdi bir tatlı yeme şımarıklığı içerisindeyim. Test de yüksek çıkmadığına göre bu şımarıklığı sürdürebilirim! Gerçi...
Devamı…


