Ateş çocukluk yaş döneminin en sık görülen yakınmalarından biridir. Doğal olarak hemen hemen hiçbir enfeksiyon etkeni tanımadan dünyaya gelen bebek, özellikle toplum içine girdikten sonra geçirdiği enfeksiyonlar nedeniyle sık sık ateşlenir. Bu grup enfeksiyonlar çoğunlukla viral etkenlere bağlıdır, sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu olmakla beraber barsak enfeksiyonu, döküntülü hastalıklar ve alt solunum yolları enfeksiyonu nedeni de olabilir.
Ateş vücudumuzun enfeksiyon etkenine karşı verdiği bir yanıttır. Enfeksiyon etkeninin kendisi veya salgıladığı maddeler beynimizdeki merkezi uyararak vücut ısısının yükselmesine neden olurlar. Beyinden çıkan uyarılarla vücut kaslarımız kasılarak ısı üretir ve vücut sıcaklığı artar, bazen bu kasılmalar aniden ve yaygın bir şekilde başlarsa tüm vücudumuz titrer ve yer yer morarmalar görürüz. Titreme vücut kaslarımızın kasılması nedeniyle, morarmalar da geçici olarak ciltte kan dolaşımının azalmasına bağlıdır. Titreme bir süre sonra durur ve tüm vücudumuzun ısındığını hissederiz.
Enfeksiyonların neden olduğu ateş ortalama 3-4 gün sürer, çoğunluğu kendiliğinden geçer. Sık olmayarak ateş, bu seneki influenza salgınında olduğu gibi 6-7 güne kadar uzayabilir.Yüksek ateşte solunum sayısının ve kalp atım hızının artması nedeniyle halsizlik, kusma, ağlama, hayaller görme sık görülen durumlardır. Ateşle ilgili bu bulguların geçirilen enfeksiyon hastalığıyla ilgisi yoktur, ve ateş düşünce kendiliğinden geçer. Yüksek ateş sırasında metabolizma hızı arttığından çok miktarda ısı kaybı olur.
Ateş aynı zamanda enfeksiyon etkenlerine karşı koruma mekanizmasıdır. Bu nedenle her koşulda düşürülmemelidir. Prensip olarak ateş çocuğunuzun genel durumunu bozmadıkça ilaç kullanmamaya çalışın. Bu süreçte en önemlisi yüksek ateş nedeniyle gelişecek su kaybını önlemeye çalışın. Sık sık ve az az su vermeye çalışın, çocuğunuzun idrar miktarı azalmadıkça yeterli su alıyor demektir. Vücüt ısısı koltuk altndan 38 C, kulaktan 38.5 C’yi geçiyorsa tüm kıyafetlerini çıkarın, buna rağmen yükseliyorsa soğuk duş ve soğuk tatbikatla ateşi düşürmeye çalışın. Beş dakikalık soğuk duş veya çıplak cilde uygulanan soğuk uygulama etkili olacaktır.
İlaç uygulaması dışı önlemlere rağmen ateş yükseliyorsa veya çocuğunuzun halsizliği artıyorsa, su içmiyorsa ateş düşürücü kullanılabilir. Parasetamol ve ibuprofen en çok kullanılan ateş düşürücülerdir. Bu grup ilaçlar toksik dozlar aşıldığında karaciğer ve böbreğe zarar verirler. Bu nedenle ilaç dışı önlemler kullanılarak, ilaçların mümkün olduğunca az kullanılmasına çalışılmalıdır. Ateş düşürücülerin 4-6 saatten sık kullanılmasının hiçbir anlamı yoktur, ama ilaçların toksik etkilerinin görülme sıklığını artıracaktır.
Yüksek ateşte, en çok havale geçirme olasılığından korkulur. Beş ay ile beş yaş arasında havale geçirme sıklığı yaklaşık %10 civarındadır. Aile öyküsünde havale varlığında bu sıklık artar. Yüksek ateşe bağlı havalerde korkulduğu gibi kalıcı zarar riski yoktur. Sadece havale sürecinde çocuğunuzun morarması, tüm vücudunun kasılması gerçekten rahatsız edici olabilir. Havaleyi siz durduramazsınız. Bu durumda panik olmadan en yakındaki hastaneye ulaşmak en doğru davranıştır. Ateşli havale çoğunlukla kendiliğinden veya hastanede ilaçla geçecektir. Korunmak için yapılması gereken ateş süresince bol sıvı almaya çalışmak ve ateş düşürücü önlemleri sakin olarak uygulamaya çalışmak olmalıdır.
Sayın Hocam,
Çocuğun ateşi 38 C nin üzerindeyse ve düşmüyorsa soğuk duş aldırın diyorsunuz,ben daha önce hep soğuk suyun çocuğun ateşini yükselteceğini,ılık su uygulanması gerektiğini okumuştum.Acaba yanlış mı yorumladım?
soğuk su hiçbir koşulda vücut ısınızın yükselmesine neden olmaz, bebeğinizin itiraz etmeyeceği kadar soğuk duşun sakıncası yok