Geniz eti ve bademcikler solunum yolunun ağız ve burundan başlayan giriş kapısının filtre görevi gören bekçileri gibidir. Adenoid adı verilen geniz eti burun arkasında, yumuşak damağın üzerinde, her iki kulağı boğaza bağlayan Östaki borularının boşaldığı bölgede orta hat üzerinde bulunur. Ağızdan bakılınca görülmez. Her çocukta doğduğunda vardır, 3. bir bademcik gibi kabul edilebilir. Tonsil adı verilen bademcikler ise dilin gerisinde ve her iki yanda bulunur, ağız açıkken kolaylıkla görülebilir.
Tonsil ve adenoidler bir tür lenf dokusundan oluşur ve üst solunum yolundaki enfeksiyonlarla savaşırken büyüyüp genişleyebilirler. Genellikle ilk 2 yaşta adenoid büyümesi problemi olmaz. 3-7 yaş aralığında adenoid en büyük hacmine ulaşır ve sonra küçülmeye başlar. Tonsiller ise 4 yaşa kadar büyür, sonra enfeksiyon uyarısı yoksa büyüme durur. Çocuk büyüdükçe burun ve boğaz boşlukları da genişlediğinden bu dokuların varlığı normalde tıkanıklık yapmaz. Ancak oyun çocukluğu döneminde sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak lenf dokusunda büyüme ile tonsil ve adenoidler solunum yolunda tıkayıcı etki yapabilirler.
Geniz eti büyük olan çocuklar karşımıza genellikle burun tıkanıklığı, burundan konuşma, geceleri horlama, tekrarlayan boğaz ağrısı, boyunda lenf bezi büyümesi, öksürük şikâyetleriyle gelirler. Adenoid büyümesi burun solunumunu engeller. Hasta özellikle geceleri ve hareket halinde iken ağız solunumu yapar. İri tonsiller dili öne iterek ağız solunumunu rahatlatırken zaman içinde çocuğun çene ve diş yapısının bozulmasına da yolaçar. Ön dişler seyrekleşir, alt çene ileri doğru çıkar ve tıkanıklık sebebi ile işlevsizleşen burun basık, yüz düz bir görünüm alabilir. Özellikle üst dudak geri çekilmiştir. Hastada kuru öksürük olabilir. Bu çocuklarda bilişsel ve fiziksel gelişmede gerilik, çevre ilişkilerinde uyum yetersizliği ve uyku bozuklukları, devamlı yorgunluk ve isteksizlik, geceleri altına kaçırma görülebilir. Tıkayıcı boyuttaki adenoid sadece solunum yolunu tıkamakla kalmaz aynı zamanda burun salgılarının boğaza geçmesini de engeller. Biriken salgılar enfeksiyona zemin hazırlar. Bu hastalarda tedaviye dirençli sinüzit sık görülür.
Her çocukta adenoid dokunun doğal olarak var olduğu bilinmelidir. Önemli olan burunda tıkanıklık yapacak büyüklükte olup olmadığının saptanmasıdır. Küçük çocuklarda burun içinden endoskopla veya ağızdan ayna ile muayene çok güç olduğundan yan pozisyonda alınmış bir baş-boyun filmi (nasofarinks yan grafisi) tıkanıklığın derecesini gösterebilir. Akut hastalık yokken havayolunu kritik olarak daraltan geniz eti varlığı, uyku apnesi, sık tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle orta kulak iltihapları ve işitme kayıpları ile birlikte ise geniz etinin cerrahi yolla alınması gerekebilir. Orta kulakta sıvı birikimi ya da işitme kaybı gibi durumlarda ameliyat esnasında kulak zarına tüp de yerleştirilebilir. Tüpler orta kulağın yeterli havalanmasını sağlayarak enfeksiyonların tekrarlamasını engeller. Geniz eti büyümeleri solunum yolu alerjileri olan çocuklarda da görülebildiği için tedavi planı yapılırken alerjik açıdan da çocuk değerlendirilmelidir. Alerjik çocuklarda geniz etinin alınmasına rağmen devam eden solunum yolu sorunlarına rastlanabilmektedir.
Bademciklerde büyüme ve buna bağlı sık enfeksiyon/tıkanma yaşayan çocuklarda iştahsızlık ve beslenme bozuklukları olabilir. Enfeksiyon ve varsa alerji tedavilerine rağmen sorun gerilemiyorsa yine cerrahi sözkonusu olabilir. Bakteriyel tonsillit (bademcik iltihabı) ataklarını 2 yıl üstüste olmak şartıyla yılda en az 6 defa geçiren bir çocuk ameliyata adaydır. Bunun dışında uyku apnesi ve tedaviye cevapsız periyodik ateş sendromlarında (PFAPA sendromu gibi) da bademciklerin alınması gerekebilir.