Laboratuvar sonuçlarının güvenilirliği sadece analizlerin çalışılması esnasında (analitik faz) her şeyin doğru yapılmasıyla sağlanamaz. Yapılan araştırmalara göre yanlış raporlanan sonuçların %60 sebebi analiz öncesi (preanalitik faz) safhalarda yapılan hatalardan kaynaklanmaktadır.

Sonuçların doğru ve güvenilir olabilmesi için örnek alımı öncesi hastanın uygun şekilde hazırlanması, örneğin uygun şartlarda alınması ve saklanması oldukça önemlidir.

Analiz sonuçlarını etkileyen faktörler şu şekilde özetlenebilir:
A) Değişmeyen faktörler
Cinsiyet, Irk, Kalıtım.
B) Değişen faktörler
Yaş, Beslenme, Alkol, Vücut ağırlığı, Kas kitlesi, Vücut aktivitesi, Alınan ilaçlar, Günlük ritim, Gebelik.

Laboratuvar testlerindeki değerleri etkileyen preanalitik faktörlere bazı örnekler:

Orta yoğunlukta yapılan egzersiz, kandaki glukoz konsantrasyonunda artışa neden olur, bu da insülin salınımını uyarır. Ayrıca serum kolesterolünde ve trigliserit konsantrasyonlarında etkisi birkaç gün sürebilecek, hafif azalmaya neden olur. Vücut sıvılarındaki maddelerin çoğu, gün boyunca döngüsel veya sirkadyen değişiklikler gösterir. Örneğin, serumdaki demirin konsantrasyonu saat 8’den 14’e kadar %50 oranında; kortizol ise saat 8 ile 16 arasında benzer miktarda değişebilir. Kortizol benzeri steroidler kortikotropin salınımı yanında duruştan, ışık/karanlıktan ve stresten de etkilenir. Kortizol konsantrasyonları, sabah 6 ile 8 arasında en yüksek değerlerdedir ve gece 12’de gözlenen değerin iki katı kadar olabilir.

Bireylerin beslenme tarzı, plazmanın bileşimi üzerinde, dikkate değer etki gösterir. Normal öğünlerden sonra, bazı plazma bileşenlerinin konsantrasyonları etkilenir. Serumda glukoz, demir, total lipitler ve alkalen fosfataz en fazla artış gösteren analitlerdir. Lipemi serum bileşenlerinin ölçümünde yararlanılan bazı analitik yöntemleri etkiler.

Orta derecede tek ölçü alkol almak, laboratuvar testlerini çok az etkilemektedir. Alkol alımından sonra aynı zamanda, belirgin hipertrigliseridemi oluşur ve alkol, yağdan zengin yemekle beraber alındığında en belirgin durumdadır; bu etki 12 saatten uzun bir süre devam edebilir. Artmış GGT aktivitesi, pratikte genellikle, sürekli içki içmenin göstergesi olarak kabul edilir. Alkol alımı, serum HDL kolesterol ve total kolesterol konsantrasyonunu da dikkate değer derecede etkilemektedir.

Kaynak: TİETZ Fundamentals of Clinical Chemistry