Yenimoda.com alışveriş sitesinin kurucu ortağı, fikir annesi ve web girişimcisi. 1977 İstanbul doğumlu. 1996 yılında giriş yaptığı internet aleminde, 11 yıl süresince idefix.com’da, sonra Doğan Online’da uzun yıllar yöneticilik yaptı. 2011 senesinde Gittigidiyor.com eski sahipleri ile bir araya gelerek Yenimoda.com alışveriş sitesini kurdu.
Yenimoda.com’dan kalan zamanını kızı Ece Nur’a harcıyor. Yenimoda’yı kızı gibi büyütmeye çalışıyor.
Kaç yaşında anne oldunuz? Planlı mıydı?
26 yaşında anne oldum. Evliliğimizin 2. yılının sonunda çocuğumuz olsun istemiştik. Çok fazla planlamadık ama istediğimiz bir dönemde Ece’yi kucağımıza aldık.
Öğrendiğinizde ne hissettiniz, yakınlarınıza ne zaman, nasıl söylediniz?
En başta annem öğrendi, çünkü evde test yaptığım gün bizdeydi. Anneme söylediğimde inanmadı, “Hadi gidelim bir test daha alalım.” dedi. Hattâ zorla kardeşimi arayıp ondan açık eczane bulup (bayram tatiliydi) test almasını istedi. 2. test de yapıldı, sonuç pozitifti… Çok sevinmiştik. Eşim akşam eve geldiğinde televizyon izlerken sessizce kulağına eğilip söylediğimde, çok sevinip, “inanamıyorum” diye bağırmıştı. Sonra diğer aile fertlerini gördükçe söyledik.
Hamilelik nasıldı?
İlk 4 ay boyunca sürekli kusuyordum. Sabah mide bulantısı vardı. En ufak yemek kokusuna tahammül edemiyordum.
Şubat ayında karpuza aşerdim! Aşermek bana kapris gibi geliyordu. Ama 1 gece uykumda karpuz yediğimi gördüm, 2. gece gördüm artık dedim 3 gece de karpuz yemenin anlamı yok. Eşime söyledim. Beyoğlu’nda bulmuştu.
Hamilelik döneminde de çalıştığım için, bunun da yorgunluğunu yaşadım. Kısacası çok mutlu, rahat bir hamilelik geçirmedim.
Onu ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?
Hamileliğin sonlarına doğru, “Acaba nasıl olacak yüzü? Sağlıklı bir şekilde kucağıma alır mıyım?” diye düşünüyor insan. Onu ilk gördüğümde “Evet bu benim kızım. Tam düşündüğüm gibi.” diye aklımdan geçirdim. Ve o bana Rabbimin en güzel hediyesiydi. Allah’ıma sükür ettim o pespembe yanaklı kızımı bize verdiği için…
Evde altları kim değiştirirdi?
Her ikimiz de değiştirdik. Birimiz tek görevli olmadı. Ama en çok kim dersek sanırım annemdir. İlk torun olmak bence büyük sans. Ayrıca eşimin değiştirmesini de çok istemezdim, çünkü alt değiştirme malzemesini yanına almadan değiştirmeye başladığından, “Bana krem getirir misin, yok ıslak mendil getirir misin, yok kirli bezi alır mısın?” deyip duruyordu. Yani alt değiştiren oydu, malzemeleri getir götür yapan bendim.
İsme nasıl karar verdiniz? Ne oldu?
İsme ben karar verdim. Ece ismini çok beğeniyordum. Tam doğuma giderken doktorum, “Ne olacak isim? diye sordu. “Ece” dedim. O da “Ece tek olmasın Ece Nur olsun mu?” dedi. Ben de “Sağlıklı bir şekilde çocuğumu bana ver, olur. Ece Nur da olur” dedim.
İş ve sosyal hayatınız nasıl etkilendi?
Olabildiğince tüm yasal izinlerimi kullandım. Ece’ye 9 ay baktıktan sonra işe başladım. Verdiğim en doğru kararlardan biriymiş, hemen çalışmaya başlamamak.
Tabii ki işe dönmek demek, her şeye yeniden başlamak demekti. Döndüğümde her şey değişmişti, sıfırdan yeniden başladım.
Sosyal hayatımda çok büyük değişiklik olmadı. Öncesinde de çok sosyal değildim. Arkadaşlarımla görüşmek istediğimde kızımla gittim veya kısa süreli görüşmelerimi yine yaptım. Gerçi öyle bir dönem ki aklınız hep onunla, vicdan azabı çekiyor insan. “Şu an kızımla olmalıydım.” diye düşünüp sinemadan çıktığım olmuştur.
Nasıl bir anne olacağınızı düşünüyordunuz? Öyle de oldunuz mu?
Nasıl bir anne olmalıyım, diye hiç düşünmedim. Sadece kızım bana güvensin, onu her koşulda sevdiğimi bilsin. Bunu ona hissettirebilirsem ne mutlu bana. Kızımı anlamaya, onu daha çok dinlemeye, onunla birşeyleri paylaşmaya özellikle gayret ediyorum.
Eş-dosttan giysi/oyuncak aldınız mı?
Etrafımızda Ece’den büyük çocuk olmadığı için bu konuda pek faydalanamadık. Ayrıca çalışan anne psikolojisiyle abartarak alışveriş yapıyordum. Neyse ki artık kendi istediklerini alıyor ve alışverişte benden çok daha dikkatli, özenli… İhtiyacı kadarını alan bir çocuğum var.
Bebeğinizin bakımına kimler yardım etti?
Bakımla ilgili çok büyük sıkıntım olmadı. Ailedeki herkes Ece’yle ilgileniyordu. İlk torun faktörü çok önemli, herkes destek olmak, ilgilenmek istiyordu. Her zaman bakmaya hazır ve nazırlardı. İşte olduğum sürece annem ilgileniyordu. Akşamları ve haftasonları ise eşimle birlikte ilgilendik.
İşten gelip, Ece’yi aldığımda, onun akşam yemeğini de alıyordum. Annem yapmış oluyordu. Şanslıydım gerçekten…
Kendi tarifiniz bebek/çocuk yemekleri varsa anlatsanıza.
Kendi tarifim özel bir yemek yok ama Ece’nin favorisi, yoğurtlu çorba (ayran çorbası) çok iyi yaparım. O da zaten kolay ve tarifi her yerde var.
Çocukla beraber hayatınızda ve sizde neler değişti?
Ece’den önce zaman yetmiyor dediklerinde, nasıl yani diye düşünüyordum. Ece’den sonra zamanımı en dolu en faydalı şekilde yani efektif kullanmayı öğrendim.
Sabırlı olmayı öğreniyorsun. Her şeyin başı sağlık, cümlesinin ne kadar doğru olduğunu öğreniyorsun. Onun sağlıklı olmasının ne büyük nimet olduğunu anlıyorsun.
Çocuğunuzla beraber neleri yapmaktan zevk alıyorsunuz?
Her dönem ayrı birşeylerden zevk alıyoruz. Şimdilerde dans ediyoruz, müzik dinliyoruz ve de uzun yürüyüşler yapmaktan hoşlanıyoruz. En büyük zevkimiz pazar günü öğleden sonra 1 saat miskince evde birlikte yatmak.
Çocuğunuzun sevmediğiniz huyu?
Dağınıklığı çok fazla, bir de oldukça rahat, her sabah servisi mutlaka bir şekilde bekletiyoruz. Erken kalksak hazır olsak bile mutlaka gecikecek bir şey buluyor.
Deneyimlerinize dayanarak annelere ve adaylarına önerileriniz var mı?
Olabildiğinde çocuklarınıza vakit geçirin derim. Hiçbir şey paylaşmasanız bile yanınızda olduğu hissetsin. Zamanla her şey oluyor, kariyerinizi de sıfırdan yapabilirsiniz, sosyal çevrenizi de tekrar oluşturusunuz ama çocuğunuzun büyümesini bir daha göremezsiniz. Onunla olduğunuz her an çok değerli, kıymetini bilmek lazım.
Annelik neymiş?
Hayatın anlamıymış…