Başka türlü olmasını beklemiyorduk zaten. TOKİ devasa ve çok iyi çalışan bir ekip. Şehirleri alt üst eden, bir örnek evlerde bir örnek hayatlar yaşamamızı talep eden kalabalık ve hırslı bir ekip TOKİ. Samsun’da dere yatağına yaptığı konutlarda 5 kişinin ölümüne zemin hazırlayıp, sorumluluğu tanrıya yükleyen son derece mantıklı bir ekip aynı zamanda…
Samsun’daki can kayıpları, TOKİ’yi neden sorgulamamız gerektiğini ortaya koyan sebepleri bir kez daha ölümcül bir aciliyetle önümüze serdi. TOKİ yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda konutları oraya dikmelerini çok tuhaf bir şekilde meşrulaştırmaya çalıştılar: “O konutlar, o bölgedeki 2500 gecekondunun yerine yapıldı.” Yani yer seçimini TOKİ değil, gecekonducular yapmıştı… Madem seçimi gecekonducular yapmıştı, TOKİ’ye neden gerek vardı ki?! TOKİ’nin kenti planlamaktan, planlı şehirden anladığı şey sağlıksız olmaları dolayısıyla onca küfredilen gecekonduları üst üste sıkıştırmak mıydı yani!.. Aynı yere, aynı riskleri göze alarak, üstelik Canik Belediyesi’nin “buraya bodrum katı yapmayın” uyarısına rağmen konutları dikip bodrum katının sağlayacağı kârdan da vazgeçmeyen TOKİ, şimdi sorumluluktan kaçmaya çalışıyor.
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf TOKİ adı verilen enerjik ekibin “yaşam”dan ne anladığını, nasıl bir “yaşam” tahayyül ettiğini ve dahası deprem ya da istimlak korkusuyla bloklara tıkıştırdığı insanlara nasıl bir “yaşam” vaat ettiğini başka hiçbir yoruma gerek duymaksızın özetliyor. Varın bir de siz bakın… Aman ha güvenlikli sitelere, size şehirden uzak sakin bir hayat vaat eden konut reklamlarına, kira öder gibi taksit ödeyeceğiniz ve sonunda kendi mülkünüze kavuşacağınız evlere dair planlar yaparken bir kez daha düşünün…