Solunum yollarına gıda sıvı veya yabancı cisim kaçması günlük yaşamda sık görülebilen ve oldukça tahlikeli bir durumdur. Çoğunlukla yoğun bir öksürük nöbetiyle yabancı cisim dışarı atılr. Ancak çocukluk döneminde özellikle süt çocuklarında yeterli öksürük eforu sağlanamaz ve hızla yardım gerekir; aksi takdirde tam tıkanmalarda dakiklalar içinde ölüm olabilir. Ancak çocukluk yaş döneminde  yabancı cisim çoğunlukla alt solunum yollarına kaçar; ölüm tehlikesi ortadan kalkar. Bu gurup çocuklar günler bazen haftalar sonra geçmeyen öksürük nöbetleri, hırıltılı solunum ve solunum sıkıntısıyla doktora başvururlar. Ayrıntılı bir öykü ve dikkatli bir muayene ile tanı konabilir. Aksi takdirde   çocuk gereksiz yere  uzun süre ilaç alabilir; laboratuar tetkikleri yapılabilir.

Üst solunum yollarını tam tıkayan yabancı cisimler dakikalar içinde ölüme neden olabilir. Hastaneye gidilecek kadar zaman yoktur. Yapılması gereken saniyeler içerisinde yabancı cismi çıkarmaktır. Ağız içi ve boğazda ulaşılabilecek mesafedeki yabancı cisim tereddüt etmeden parmakla dikkatle çıkarılmaya çalışılmalıdır. Ağız içinden ulaşılamadığında dışarıdan göğüs içi basıncını artıracak manevralarla yabancı cisim çıkarılmaya çalışılır. Hasta güçlü öksürebildiği sürece göğüs içi basıncını artırabiliyor demektir ve kendisinin çıkarmasına izin verilmelidir.

Çocuklarda  solunum yollarına yabancı cisim kaçması en sık bir yaş altında görülmesine rağmen; beş yaşa kadar bu konuda dikkatli olunmalıdır. Çocuklar bu dönemde tehlikeyi öngöremezler. Özellikle iki yaş altı çocuklar etraflarındaki her türlü objeyi ağızlarına götürürler. Aynı anda yaşadıkları bir heyecan, seninç veya korku cismin solunum yollarına kaçmasına neden olabilir. Bu yaş gurubunda yapılması gereken tehlikeli olabilecek yabancı cisimleri onlardan uzak tutmak veya elinde böyle bir obje mutlaka olması gerekiyorsa asla yanından ayrılmamaktır. Ağız içine girebilecek ve özellikle ağız içinde ezilemeyen, her türlü obje veya gıda tehlikeli olabilir. Çiğnemesi için ağzına verilen taneli gıdalar ufak olmalı, kaşıkla verilenler ise küçük hacimli olmalıdır.