Oğlum doğmadan birkaç ay önce, o zaman iki yaşına yaklaşmakta olan kızımı, bir kardeşi olacağı gerçeğine nasıl hazırlamam gerektiğini araştırıyordum. O dönemde okuduğum kitap ya da makalelerden birinde, “yeni bebek doğduğunda büyük çocuğunuzla özel vakit geçirmeyi ihmal etmeyin, sizinle birlikte kağıt bebekler için elbiseler kesmek bile kendisini ihmal edilmiş hissetmesini önleyecektir.” gibi bir cümle okumuştum.
Doğumu takip eden ve henüz dışarı çıkamadığım o en yoğun günlerde bile, bebeği uyutur uyutmaz kızımla oturup elişi yapmaya başladık. O zamanlar kızım henüz makas kullanamıyordu. En sevdiği kitap Gece Bahçesi idi ve Upsy Daisy ile Maka Paka’ya bayılıyordu.
Aklıma gelen ilk fikir, bu karakterlerin kartondan kuklalarını yapıp kızıma oynatmak olmuştu. Kızım bu kuklaları yaparken beklediğimin çok ötesinde sevinip mutlu oldu. Kuklaları hazırlama süreci o kadar çok ilgisini çekti ki, ilk denemeden itibaren yaşından beklenmeyecek şekilde uzun bir süre boyunca kukla yapımına odaklanabildi.
Doğum iznim bitene kadar geçen altı ay içinde, kızımın sevdiği kitaplara yenileri eklendi ve yaptığımız kukla karakterlerin sayısı giderek çoğalmaya başladı. Kızım benimle geçirdiği bu özel zamanlardan gerçekten çok keyif alıyor, elişi saatinin gelmesini iple çekiyordu. Karton, hamur, dal, taş, ne bulursak kullanmaya başladık. Bir süre sonra bu küçük elişi faaliyetlerinin sayısız yararı olduğunu fark ettim.
Elişlerimize mutlaka bir kitap eşlik ettiği için, Ekin okumaktan daha çok keyif almaya, kuklaları canlandırıp konuşturarak kitap kahramanlarının dünyasına girmeye başladı. Karton kuklalar bu sayede dil becerilerinin ve hayal gücünün gelişmesine katkı sağladı.
Kestiğim parçaları kendi başına bir araya getirip yapıştırdıkça, problemleri çözebilmenin ve bir şeyler üretebilmenin keyfine varır oldu. Zamanla el becerileri gelişti. Sabırlı olmayı, sürecin keyfini yaşamayı, sonuç aldıkça başarmanın hazzını yaşamayı öğrendi. Yaptığımız işlere kıymet verdi, onları sergiledi, özenle sakladı, biriktirdi.
Şimdi Devrim’in de büyüyüp, 2 yaşına gelip bize katılmasıyla beraber üç kişilik bir ekip haline geldik. Gün içinde kardeş çekişmesi olmadan, birlikte sakin ve mutlu vakit geçirebildiğimiz en güzel zaman dilimi elişi saatleri.