Dürüst olalım, bir bebekle aynı evde yaşamak libidonuzu yerle bir eder. Ama çocuk saat 7.00’de yatağa görebileceğiniz yaşı geçtiyse, gece tek başına tuvaleti kullanabiliyorsa ve daha da fenası bu işlerden biraz anlamaya başladıysa işiniz zor.

Arılar ve kuşlar hakkında her şeyi bilseler de, gecenin bir saatinde annesiyle babasını “o işi” yaparken görmesini istemeyiz çocukların. Diyelim gördüler, ne yapmalı, ne söylemeli?

Tam da işin orta yerinde kapıdan sizi izleyen bir çocuğun varlığını fark etmek -orada değilse de bundan endişe etmek- kadar berbat bir şey olabilir mi? Olanca romantizm tuzla buz olur. Ebeveynliğin hakkında pek konuşmamakla birlikte, en çok kafamızı karıştıran hikayelerinden biri de budur. Çocuklarla birlikte, “izlenme” endişesi de büyür.

Ne söylemeli?

Gözünüz kapıya takıldı ve çocuğunuzun kapıda durmuş sizi izlemekte olduğunu gördünüz. İlk söyleyeceğiniz şey ne olmalı? Evvela sinirlenmemeye çalışın. Sakin bir sesle, odasına gitmesini, birazdan yanına gideceğinizi söyleyin. Zor olacak ama iki dakika nefeslenip yanına gidin ve ona bir kez daha anne ile babanın odasını izlemek bir yana, kapı kapalı olduğunda çalmadan içeri girmek konusundaki kuralları hatırlatın. Ayrıca anne-baba arasındaki özel anların dokunulmazlığı konusunda bir kez daha uyarın. Aile danışmanı Maureen Clancy bu konuda soğukkanlı olmanın önemine değiniyor: “Kimi ebeveynler durumu olduğu gibi görmezden gelir, kimisi ise korkudan birlikte yatağa giremez. Çocuğu görmezden gelmek onun cinsel eğitimi kadar, sizinle arasındaki güven ilişkisi açısından da yararlı sonuçlar doğurmaz. Çünkü çocuğunuz da sizden utanacak ya da korkacaktır. Bunun yerine onunla konuşmayı, iletişim kurmayı denemelisiniz.”

Ne kadar detay?

Dr. Richard Horowitz, anne ve babanın birbirlerine olan sevgilerini çocukların önünde ifade etmelerinin, çocuklara ailenin geleceği konusunda güven verdiğine dikkat çekiyor. Ancak tabii bu ifadelerin cinsellik dozunun da iyi ayarlanmış olması gerekiyor. Dr. Horowitz, çocuk bu konuda sorular sormaya başladığı zaman iki ebeveynin de katılımıyla küçük bir aile oturumu düzenlemenin iyi fikir olduğu görüşünde. Bu oturumda çocuğa ne kadar detay verilmesi gerektiği konusu ise ayrı bir mesele. Clancy’nin önerisi şu:

“Daha küçük çocuklara ‘yanlış bir şey yapmadın, ama orada bulunmaman gerekiyordu. Çünkü yalnızca bize ait özel bir şey yapıyorduk’ anlamına gelen cümleler kullanmaya çalışın. Sonra da ona tam olarak ne gördüğünü sorun. Aldığınız cevaba göre, ona ne anlatacağınızı da belirleyebilirsiniz. Böylece kafasının ne kadar karışık olduğunu da anlar ve vereceğiniz detayları buna göre belirlersiniz.”

Sonrası

Aslında böyle bir kaza, çocuğa aile bireyleri arasındaki mahrem sınırlar konusunda bir şeyler söylemek için iyi bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Clancy de “Konuşmanın sonunda bir daha böyle bir kazanın gerçekleşmemesi için gereken kurallar bir kez daha gözden geçirilebilir ve hatta belki bir iki yeni kural da eklenebilir” diyor. Buna karşılık örneğin anne-baba da çocuğun odasına kapıyı vurmadan girmemeyi taahhüt edebilir.

Sherri Kuhn, sheknows.com