Güzel kızım Şeker, bana geldiğinde uçaktan yeni inmişti. Kutusunun içerisinde tüyleri diken diken, ağzını açabildiği kadar açarak miyavlayan, elimden az küçük, bembeyaz, bir gözü mavi bir gözü yeşil bir Ankara kedisiydi. İlk an aşkıydı benimkisi. Bu aşk 18,5 yıldır keyifle sürüyor. Bu aralar biraz hasta ama iyileşecek diye umuyorum.
18,5 yıl bir kediyle yaşayınca ve kedimin çiftleşip doğurmasına izin verince, kısaca evden 12 tane yavru kedi yıllar içinde doğup, büyüyüp, gidince, kedilerin her birinin ayrı bir kişiliği olduğunu anladım.
Kızım, tümüyle başına buyruk, bağımsız, özgüvenli, ukala, dediğim dedik ama sevgi dolu, sokulmayı seven, pati atarken tırnaklarını çıkarmayan, seven, sevdiren ve çocuklardan bucak bucak kaçan bir kedi.
Bir kedi alacaksanız:
- Unutmayın o bir eşya değil. Canınız sıkıldığında atamazsınız. Atarsınız da kedi sefil olur, hiç bir canlıyı böyle üzmeyi istemeyiz.
- Evinizin her yerinde tüylerin olacağını, tüy toplayıcıların evin baş eşyası haline geleceğini bilin.
- Kedinizin aşılarını düzenli olarak yaptırdığınızda, çiğ et, tavuk vermediğinizde tüyleri kist yapmaz, dertlenmeyin.
- Kedinizin her dediğinizi yapmayacağını unutmayın. Kediler, köpeklerden farklı olarak sürü içerisinde değil, bir topluluk içerisinde yaşarlar ve sürü başı bilmezler. Topluluğun bireyleridir, yani ailenizin bir parçasıdır. Köpekler gibi bir kişiyi sürü başı bilip, onun dediğinden çıkmamazlık etmezler. Kediler, sizin onlarla yaşamanıza izin verirler.
- Küçük bebeğiniz varsa, kedinizin bebeğinize nasıl davrandığını izleyin. Kedi ile bebeğinizi yalnız bırakmamaya özen gösterin. Ne olur ne olmaz.
- Uzun tatillere giden bir aileyseniz, kedinizi emanet edebileceğiniz insanlarınızın var olup olmadığından emin olun.
- Küçük de olsa kediniz için bir bütçe ayırmayı unutmayın.
- Kedinize kendini iyi hissedeceği bir yer ayırmaya çalışın (siz ayırmasanız da o bir yeri kendine ayırır ve burası muhtemelen sizin en sevdiğiniz koltuğunuz olur..:)))
- Kendi başına dışarıya çıkabilen bir kediyse mutlaka tasmasına ismini, isminizi ve telefonunuzu yazın. Ne olur ne olmaz. Aşk meşk derdine uzaklara gidebilir..:)
- Evde çok zaman geçiremiyorsanız kedi almayın. Ya da iki kedi alın birbirlerini oyalasınlar. Tek başına bırakılan kediler, sıkılır ve huysuzlaşabilir.
- Her zaman bir miktar kuru mamayı ve suyu ortada bırakın. Devamlı maması olduğunu gören kediniz hırsızlık yapmayacaktır.
- Siz yemek yemeden önce ona yemeğini verin. Kendi sofranızdan asla yemek vermeyin. Sofranız onun yeri değildir.
- Kediniz bir şeyi yapmamasını söylediğiniz halde yapıyorsa onun dikkatini çekecek gürültüler çıkartıp, komutunuzu tekrarlayın. İki tencere kapağı bu işte pek güzel işe yarıyor.
- Kedinize gece yarısı miyavlıyor diye mama vermeyin. O da sabahı bekleyecek. Yoksa alışkanlık yapar ve her zaman ister.
Kısacası, zor iştir bir kediyle yaşamak. İyi düşünün. Çok seviyorsanız çok keyifli ve çok güzeldir. Sevginizi kat kat geri alırsınız. Kedili günler diliyorum…