Çocuklar ve evcil dostlarımız, iki farklı tür olmalarına rağmen bir çok ortak özelliklere sahiptirler. Her canlı çevresini oluşturan fauna ve florasıyla bir enerji alışverişi içindedir.  Çocuklar da tüm canlılar gibi fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimleri sırasında dış çevrelerini oluşturan bu canlı ortamla enerji  transferine katılırlar. Çocukların gelişiminde, doğanın ve hayvanların sanıldığından daha önemli olduğunu bilmenizi isterim.

İki farklı türün karşılaşması

İki farklı türün ilk karşılaşması çok önemlidir;  Gelişim döneminin ilk 3 ayında bebekler,  gözleriyle hareket eden şekilleri takip edebilirler. Bu dönemdeyken bile çevrelerinde farklı bir türün varlığını keşfederek onu gözleriyle takip ettiklerini ve heyecanlandıklarını görmekteyiz. 3-6 aylık bebeklerin büyük bir istekle onlara uzanmaya çalıştığını ve dokunmak istediğini görürüz. 6- 12. aylarında emekleyerek ve adımlayarak peşlerinden gitmek ve korkusuzca temas etmek isterler. Çocukların çoğu bu yaşlarda hayvanlara karşı korkusuzdur.  Hiç tereddüt etmeden merakla yaklaşarak onları sevmek istemeleri sıkça rastlanılan bir durumdur. Korkusuz olmaları korkunun sonradan öğrenilen bir duygu olmasından kaynaklanır. İşte bu yüzden hayvanlarla ilk temas çok önemlidir. Anne ve  baba olarak farklı bir türü çocuğunuza ilk sunumunuz algıyı etkileyeceğinden, mümkün olduğu kadar dikkatli olmanız gerekmektedir. Bu teması sağlarken, çocuklardaki hayvan sevgisi veya hayvan fobisinin oluşumunda ve pekiştirilmesinde kilit noktada yer aldığınızı unutmamalısınız.

Sevgili kızım Sheba (Boxer ırkı köpeğim) ile yürüyüşe çıktığımda çocuklu ailelerin yaklaşımları her zaman dikkatimi çekmektedir. Hayvan sevgisinden yoksun anne ve babalar 20 metre kala bizi gördüklerinde, bize ilgiyle bakan çocuklarına “Aman Köpek..!  Isırır “ ifadesini kullanarak yollarını değiştirirler ve savunmaya geçerler. Hayvan sevgisini ve bilgisini almış ebeveynler ise  bizi gördüklerinde çocuklarının Sheba’yı sevip sevemeyeceğini sorarlar ve bu ilk temas sırasında çocuklarına “Ne kadar Güzel  Köpek” ifadesini kullanırlar. Bu durum bana, toplumumuzda hayvan sevgisinin oluşumunda ailenin tutumunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Her iki  farklı yaklaşım sonrası çocukların algısı olumlu veya olumsuz yönde etkilenerek, ufacık  beyinlerinde köpekler hakkında hayatları boyunca taşıyacakları bir tanımlama oluşacaktır. Bu tanımlama sonrası oluşan fobi, sevgili dostlarımız köpeklerle aralarına mesafe koymalarına neden olacaktır.

“İnsanoğlu bilmediği şeyleri doğru tanımlayamaz ve tanımlayamadığı şeylerden korkar”

Halbuki köpeklerle geçmişte paylaşımı olan ebeveynler, onlar hakkında doğru bilgilere sahip olduklarından, hangi köpeğin tehlikeli olabileceğini rahatlıkla algılayabilir. Bu bilgiyi sevgi olarak bir sonraki  jenerasyonuna  aktarabilir.

Evcil bir dost edinmek

Çocuk yetiştirmek büyük bir sanattır. Bazı anne ve babalar sanatlarını icra ederken yardımcı olması için evcil bir dost edinmek isterler. Doğru zamanlamayla, doğru yaşta, doğru seçimlerle oluşan birliktelikler çocuğunuzun gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Öncelikle zamanlamanın doğru yapılması çok önemlidir. Doktorunuzun bu konudaki profesyonel görüşünü aldıktan sonra, doğru bir seçim yapabilmeniz için biz veteriner hekimlere danışmanız gerekmektedir. Yaşam tarzınıza, evinizin fiziksel koşullarına uygun agresif olmayan bir tür seçimi yapılmalıdır. Evinizin yeni ferdinin sağlık muayenesi, parazit tedavileri, aşıları veteriner hekiminiz tarafından düzenli olarak takip edilmelidir. Sosyalleşme döneminde minik dostumuza evin kuralları öğretilmeli ve çocuğunuzla olan ilişkileri kontrol altında geliştirilmelidir. Çocuklar da farklı türlerle olan sosyalleşme sırasında eğitilmeli ve yönlendirilmelidir. 3-4 yaş altındaki çocuklar gözetim altında bir araya getirilebilir ancak çekiştirildiklerinde veya vurduklarında onların da canının yanabileceği ve tepki verebilecekleri öğretilmelidir. 5 yaş ve üzeri çocuklar dostlarının beslenme ve bakımlarıyla ilgili sorumluluklarını alabilir, bu  paylaşımlar sırasında sevgiyi, korumayı, korkularını yenmeyi öğrenebilirler. Bu sayede doğaya ve hayvanlara olan bakışları gelişerek yaşama saygı oluşur.

Çocuklar pozitif enerjiyle yüklenip sevgiyle büyütüldüklerinde,  sağlıklı bir sosyal gelişim sağlayarak toplumda önemli bir yer edinirler. Çocuklar bu süreci yaşarken, sevgiyi tanımasında sevimli dostlarımızın da önemli bir rolü olacaktır. Onlarla olan birliktelikleri sırasında sevgiyi en doğal haliyle yaşar ve daha sonra hayatlarında buna yer verirler. Sevgi dolu ve her zaman pozitif olan bir kişi çevresine yaydığı bu pozitif enerjiyle olumlu bir etki oluşturarak daha sağlam dostluklar kurabilmektedir. Hayvan sevgisiyle büyüyen çocuklar zamanla sorumluluk almayı ve paylaşmayı da öğrenirler. Şu anda sizin bu yazıyı okurken yaptığınız gibi.