‘Çalışan Anne’
Nedir bu anneliğe eklenen sıfat?
‘Çalışan Baba’ diye bir tanım var mı?
Doğumdan 8 hafta sonra miniğimize doyamamışken; işe geri dönmenin hüznünü yaşayan annelerdenim. Çalışan anne olmayı seçtim ; evde bebekle kalamayıp , onun ilklerle dolu günlerinin tadını çıkartamamak üzücü olsada ; aylar geçtikçe onunla verimli zaman geçirmeyi öğrendim.
Şanslıydım, annem acemiliklerimizle dolu ilk 6 ayımızı bizimle geçirdi. Ufaklık ele avuca biraz daha gelsin diye benden daha çok yoruldu… Ve bir bakıcı bulmamızın ciddiyeti artıp görüşme günleri gelip çatınca, boğaza düğümlenen hıçkırıklarla anne olduğumu tekrar tekrar hissettim. Ben ne zaman büyümüştüm ki ?
İşte o zaman en zor soruya cevap verme zamanı tekrar geldi :
‘Anne’ mi olmak istiyordum yoksa ‘çalışan anne ‘ mi ?
İnternet sayfalarına verilen ilanlardan sonra , evimizde bakmasını istediğimiz bakıcı adaylarını görüşmeye çağırıp elemek kadar zor bir şey yoktu. Bu böyle olmayacak en iyisi kreş yaşına kadar ben bakayım dediğim anda, çok tatlı bir ablamız oldu. Evde bir yabancıyla ilk günlerimiz tedirgin geçse de o artık ailemizden oldu bile. Bir yaşını birkaç gün önce tamamlayan oğlumun ilklerini ablası gördü, yaşadı…ama bizimle anında paylaştı.
Evimle işim çok yakın olduğu için her yenilikte izin alıp o mutluluğa dahil olmayı başardım. Birkaç istinai gün haricinde her öğlen eve gittim; kucağıma alıp uyutmaya çalışmak , öğle yemeklerine eşlik etmek ve oyun saatinde evde olmak gibisi yok. Kıskançlıklarım da oldu…Ablasıyla benden daha çok zaman geçirdiğini düşündüğümde kendime kızdığım zamanlarımda…
Okuduğum sayısız yazı ve kitaptan sonra; oğlumun mutlu bir bebek olduğunu biliyorum. Bunu büyümeye devam ettiği her yeni günde yüzündeki gülümsemelerden anlıyorum. Bana sarılışından…Eve döndüğümde heyecanla kucağa alınmayı bekleyişlerinden… Yemek yerken mızmızlık yaptığında : ‘Hadi kaşığı sen tut , tutabilirsin‘ dediğimde ağzına yarım yamalak kaşığını götüren küçük adamı gördüğümde hissediyorum…
Her akşam eve gittiğimde günümü anlatıp; cevap alamayacağımı bildiğim halde, gününün nasıl geçtiğini sorduğum miniğimin çalışan annesiyim: Ama her zaman, onun için önce annesiyim…
Anne ,çalışan anne ayrımına bir de şanslı çalışan anne sıfatı eklenmeli galiba. Mesela siz çalışan bir annesiniz ama eviniz yakın olduğu için diğer çalışan annelerden farklı pek çok güzellik de yaşamışsınız. Ben de çalışan bir anneyim ve benim d eşanslı olduğum noktalar var. Doğum iznim bitip işe döndüğüm ilk gün servisten inip masama oturduğumda ‘ çok şükür bu kadar çok sevdiğim ve sevildiğim insanların olduğu bir işte çalışıyorum’ demiştim, çok iyi hatırlıyorum. Böyle bir ortamda ve sevdiği bir işle uğraşırken insan daha olumlu bakabiliyor galiba olaylara.Daha önceleri bir kaç kişiden duyduğum ‘işe döndüğüm ilk gün ağlamakla geçmişti ya da bir hafta boyunca sürekli ağladım’ gibi olaylarım olamdı çok şükür. Günlük kullanmam gereken süt izinlerimi de birleştirip haftada bir gün süt izni kullanmama izin vermişlerdi ayrıca. Bu günü de herkesden farklı olarak cuma değil de pazartesi olarak seçmiştim. Yani bu süre zarfında hiç pazartesi sendromum olmadı:).Başka bir şanslı yanımda bebeğime annemin bakmasıydı.Tanımadığınız bir insana bırakmakla kendinden çok güvendiğin birine bırakıp gitmenin ayrıcalığı hiç bir şeyle ölçülemez sanırım. O yüzden çok da şikayet ettiğim yanları olmadı çalışan bir anne olmamın. Bunun için allaha şükrediyor çalışan bir anne olmak isteyip şartları uymadığı için mecburen çocuğuna kendi bakan ya da daha zor şartlarda çalışan anneliği yaşayan annelere kolaylıklar diliyorum…