Aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında yaşayan Bosna Hersek, geleneklerinin çoğunu Osmanlılardan almış. Fakat, bu arada zamanla halk arasında birçok başa gelmişlikten ve sebepten kendi kendine yayılan adetler de olmuş.
Her kültürde olduğu gibi pek çok farklılık olsa da gerek batıl, gerek dini, gerekse alışkanlıktan doğan nedenlerden Bosna Hersek’te de geçmişten bugüne gelen gelenekler çok.
• Öncelikle bebek, hastaneden eve aileden bir kadın (teyze, hala, büyükanne) tarafından getirilir. Bebeği, yaşayacağı eve ailenin yaşça en büyük erkek ferdi sokar. Aynı kişi çocuğun güçlü olması için çocuğun alnına para koyar, bu da altın veya gümüş paradır. Aynı gün pilav ve tavuk yapılıp servis edilir.
• Kız çocuğu için bir, erkek çocuğu için iki kurban kesilir. Gelen gidene Türkiye’deki gibi şerbet ve baklava ikram edilir. Gelen misafirler bebeğin yastığının altına para koyarlar. Bebeğin dışarı çıkması için aynı Türkiye’deki gibi kırk gününü doldurmasını, başka bir deyişle kırkının çıkması beklenir.
• Bebek kırkını doldurunca herhangi birinin evine ilk kez girdiğinde şekerlerle donatılır veya çocuğun yüzüne un serpilir. Evden çıkarken yumurta hediye edilir. Yumurta sayısı da cinsiyete göre değişir. Bazı bölgelerde yumurta koltuk altına koyulur. Yumurtanın bereket getirdiğine inanılır.
• Bebeğin yastığının altına nazara karşı ‘kilitli’ olması adına anahtar koyulur. Bazıları sivri bir alet, çoğunlukla makas koyar. Nazara karşı misafirler geleceği zaman alnına siyah pastel boya sürülür (eskiden kömür veya kül sürülürmüş) veya da bileğine kırmızı ip bağlanır.
• Emziren kadına arpadan yapılmış kahve verilir. Sütün bollaşması adına çok yararlı olduğuna inanılır.
• Çocuk, ilk adımlarını attığında hurmacık tatlısı yapılır ve çocuk hurmacıkların bulunduğu tepsinin üzerinden geçer. Ayrıca bir yaşında saçından ilk tutam kesilir ve bunu da genellikle anne babanın en yakın erkek dostu yapar ve bu kişi nikah şahidi kadar üstün tutulur.
• Bebek çamaşırlarının karanlığa karşı kurutulmaması gerektiğine, çünkü çamaşırların ‘güneşle parlaması’ gerektiğine inanılır, bundan dolayı gün batımından evvel çamaşırlar ipten indirilir.
• Bebek iyi gelişmiyorsa doğduğunda verilen isim değiştirilir. Bu merasim için sabah ezanından sonra bebek kapının önüne çıkarılır. İlk sokaktan geçen er kişi, bebeğin yeni ismini belirleyerek değiştirir.
• Doğu Hersek Bölgesi’nde erkek çocuğun yanında ‘kurbağa’ kelimesi sarf edilmez, hatta kurbağanın sesini duymasına bile izin verilmez. Kurbağanın herhangi olumsuz bir tarafını düşünemediysem de araştırınca bu inancın kaynağının nereden geldiği ve nedeninin bilinmediğini de öğrenmiş bulundum.
Bosna Hersek’te derler ki: ”Köyü yok edebilirsiniz ama örf ve adetleri asla”
***
Bu yazı, gebeliğin 6. ayında yazılmıştır.