Eşim ve ben çok farklı şekilde büyüdük. Aramızda sadece on beş kilometre mesafe bulunsa da ailelerimizin yaşam tarzları iki farklı kutup gibiydi. Ben bir devlet okuluna gittim, o ise evde eğitim gördü. Onun anne ve babası halen evliyken, benim annem ve babam ben daha dört yaşındayken boşanmıştı. O bir çiftlikte büyüdü, ben ise bir kasabada. Bunların dışında ailelerimizin birbirinden tamamen farklı ebeveynlik anlayışları da vardı.
Yetiştirilmemizdeki bu fark nasıl “doğru” bir ebeveyn olacağımız konusunda çelişmemize neden oldu. Neyse ki çoğu konuda anlaşabildik ama eğitim ve disiplin gibi konularda anlaşabilmekte halen güçlük çekiyoruz.
Bu gibi pürüzleri ortadan kaldırmamız için de bir ekip olarak birlikte çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Bu sebeple ben de bize uzlaşma sağlayacak bazı metotlar araştırmaya başladım ve araştırmamın sonucunda uygulanabilir birkaç strateji oluşturdum.
İşte ebeveynliğe dair birkaç ipucu:
Birbirinize destek olun. Ailenizde yalnızca bir ebeveyn disiplinden sorumlu olsun. Anne, “Baban eve gelene kadar bekle!” dediğinde çocuk annenin sözünü ciddiye alabilsin.
Çocukların önünde kavga etmeyin. Çocuklar ebeveynlerinin kavga ettiğini görmekten rahatsızlık duyar. Soğukkanlılığınızı koruyun ve çocukların önünde herhangi bir çatışmadan kaçının.
Ebeveynlik meselelerini sakin bir zamanda tartışın. Sakin olmak iletişimin kolaylaşmasına yardımcı olacaktır. Eşinizin yaptıklarına karşı açık fikirli ve anlayışlı olmaya çalışın. Bu tartışmalar güzel bir akşam yemeğinde daha rahat konuşulabilir.
Eşinizi çocuğunuz karşısında haksız duruma düşürmeyin. Çocuklarınızla empati kurmak önemlidir ama eşinizi bu yolda harcamayın.
Eşinizin ailesinin geçmişine, hikayesine aşina olun. Bu, ebeveynlik konusunda eşinizi anlamanıza yardımcı olacaktır.
Sadece dinleyin. Bir ebeveyn olarak eşinizin isteklerini dinlemek için birkaç dakikanızı ayırın. Eşinizle gergin bir şekilde konuşmayın.