Beslenme yaşamımızın her döneminde önemli olmakla beraber; büyüme ve gelişme sürecinin hızlı olduğu dönemlerde özellikle dikkat gerektirir. Gebelik ve yaşamın özellikle ilk 3 yılında besinlerle aldığımız her türlü madde vücut organlarımızın büyümesinde yapı taşı olarak kullanılır. Bu nedenle besin olarak tükettiğimiz gıdaların içeriği özel önem taşır.
Tüm dünyada nüfus arttıkça gıda üretiminin artması gerekliliği doğaldır. Ancak bu artışı sağlamanın yolları bazen önemli sakıncaları beraberinde getirebilir. Bunun en önemli örneklerinden biri de gıda içeriklerinde koruyucu veya üretimi arttırıcı amaçlı zorunlu düzenlemelerdir. Ancak bu değişiklikler bireylerde örneğin allerji gibi bildiğimiz veya bilemediğimiz başka istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sakıncalar özellikle bebeğinizin büyümesinin hızlı olduğu gebelik ve yaşamın ilk 3 yılında daha önemli olabilir.
Yaşamın ilk altı ayında sadece anne sütü kullanımı bebeği bu tür sakıncalardan koruyan en doğal yöntemdir. Anne göğsünün doğal filtre mekanizması bebeğini tehlikelerden önemli oranda koruyacaktır. Ancak annenin de bu dönemde beslenmesine dikkat etmesi olası sakıncaları azaltacaktır. Yaşamın ilk iki yılında çocuğumuza herşeyi tattırma çabası da bu nedenle doğru değildir. Torunlarını çok seven anneanne ve babaannenin gençliklerinde tükettikleri gıdaları çok özlüyoruz ama bugünkü durum oldukça farklı. Kullanılan gübreler, toprağın kirliliği, ilaç uygulamaları vb. nedenler sebze meyve ve tahılların içeriğinde değişikliklere neden olabiliyor. Ayrıca özellikle ilk iki yılda bebek barsak duvarlarının besinlere karşı geçirgenliğinin fazla olması nedeniyle olası zararlı maddeler daha kolay emilerek bu durumu olumsuz etkileyebilir.
Bu nedenlerle yaşamın altı ayından sonra ek gıdalara geçiş döneminde hedef, olabildiğince doğal içerikli gıdaları kullanmak ve bu konuda çok acele hareket etmemek olmalıdır. Bu konuda yapabileceğimiz mevsim sebze ve meyvelerini tüketmek, raf ömrünü uzatmak amacıyla katkı maddeleri ilave edilmiş gıdaları her ne kadar hijyenik olsalar da tüketmemeye çalışmak, allerjen olması muhtemel gıdalardan ilk iki yılda kaçınmaya çalışmak olabilir.
Kurtlanmış bir meyve, karıncaların tercih ettiği bal, hepsi fabrikadan çıkmış gibi aynı boy ve şekilde olmayan sebze ve meyveler, güvelenen bakliyat biliyoruz ki daha doğaldır. Bu nedenle çocuklarımıza özellikle büyüme döneminde her konuda olduğu gibi beslenmelerinde de göstereceğimiz hassasiyet onlara sağlıklı bir ömür sağlama konusunda önemli bir adım olacaktır.