Tian Yu, haftanın altı günü, günde 12 saatten fazla çalışıyordu. Fazla mesai yapabilmek için öğünleri atlamak zorunda kalıyordu. Sonra kendini dördüncü katın penceresinden attı.
17 mart 2010’da saat sabah 08.00’da Tian Yu, kendini Çin’in güneyindeki Şenzhen kentindeki çalıştığı fabrikanın yatakhanesinin 4. katından aşağı attı.
Genç kız son aylarda Apple Iphone ve iPad üreten montaj hattında çalışıyordu. Smartphone ve tabletlerin üretiminin yapıldığı Foxconn şirketinin Longhua yerleşkesinde çalışan diğer 400bin işçinin yaptığı da bu: Samsung, Sony ya da Dell tarafından satılan ve İngiliz ya da Amerikan evlerinde bulunan smartphone ya da iphone’ları üretmek.
Çin’in bu en büyük fabrikası her şeyden önce Apple düzeneklerini üretiyor. Bir numaralı tedarikçisi olmadan bu Cupertino devinin zenginliği mümkün bile olamazdı; çünkü 2001’de Longhua işçileri günde 137 bin iPhone üretmişlerdi. Bir başka deyişle dakikada 90 adet.
Foxconn’un tesislerinde aynı sene içerisinde hiçbiri 25 yaşını aşmamış 18 işçi intihara teşebbüs etti. Bunlardan 14’ü hayatını kaybetti. Tian Yu şanslılardandı. 12 gün komada kaldıktan sonra omurga ve kaburgalarında kırıklarla ve belden aşağısı felçli olarak hastaneden çıkarıldığında 17 yaşındaydı.
Ardarda gelen intihar haberleri üzerine gazeteciler Apple’ın tedarikçi zincirindeki sorunun ne olduğunu bulmak için birbirleriyle yarıştılar. Şirketin güvenlik ağının dışında fotoğraflar çekildi, işçilerle yapılan röportajlar durumun vehametini ortaya koyuyordu. Bazıları Foxconn’daki ölümlerin alışılmadık bir durum olduğunu söyleyerek geçiştiriyor ve bunun Çin’deki genel intihar değerleriyle alakalı olduğunu iddia ediyorlardı. Ancak, bu iddia Kaliforniya’da ve Şenzen’de vicdanları ne kadar rahatlatırsa rahatlatsın, görmezden geldikleri şey Çin’deki istatistiki intiharlarda hayatını kaybedenlerin kaderlerini ellerine almak amacıyla şehirlere taşınan gençler değil, kasabalardaki kadınlar yada daha yaşlı insanlar olduklarıydı.
O zamandan bugüne geçen 3 senede tartışmalar bu noktada tıkandı. Şirketlerin toplumsal sorumlulukları ve aktivistlerin iPad ve İphone üreticilerinin hala “çalışma kampı” koşullarında ter döktüğü karşı iddiaları arasında, Foxconn’da çalışanların detaylı ve kendi bakış açılarına göre konuştukları pek duyulmuyor. Tian Yu gibilerin.
Yu, 3 sene boyunca Hong Kong merkezli bir hukuk savunucuları grubundan Jenny Çan ve Sacom ile röportajlar yaptı. Şenzen’deki hastanede nekahat döneminden ailesinin evine tekrar dönene kadar Çan Yu ile yaptığı röportajları Yeni Teknoloji, İş ve İşçilik (New Technology, Work and Employement) adı altındaki akademik bir gazetede yayınladı. Sonuç, büyük elektronik şirketlerin insan çiftliği sistemine nasıl bel bağladıklarını ortaya koyuyordu: Çin köylerinden genç, yoksul göçmenleri işe almak, onları büyük atölyelere ve kalabalık yatakhanelere istiflemek, sonra da uyum sağlamakta zorlananları tükürüp atmak.
Yu, 2010 senesinin Şubat ayında merkez Çin’de yaşadığı kasabadaki ailesinin müstakil evinden para kazanmak ve güçten düşmüş ailesine destek olabilmek için ayrıldı. Babası da yanına 500 Yen’i (50 sterlin) ve ikinci el bir cep telefonu verdi. Yu, neredeyse 1126 km’lik bir yolculuktan sonra Foxconn’da işe başladı.
Çalışanlara verilen el kitabındaki yazı şuydu: “Muhteşem bir hayata ulaşmak için hayallerinin peşinden koş”.
Yu, günlük rutinin içinde herhangi bir muhteşemlik hatırlamıyor; idareciler, her sabah vardiyaya “nasılsınız?” sorusunu sorarak başlıyorlardı. Çalışanlar, “iyiyiz, çok iyiyiz, çok çok iyiyiz” demeye mecburlardı. Ardından sessizliğe bırakılıyorlardı.
Haftada 6 gün, günde 12 saat çalışıyordu. Sabahları erkenden çağrıldığı toplantılar iş saatinden sayılmıyor ve mesai yapabilmek için öğle yemeklerini atlıyordu. İhtiyaç molaları kısıtlıydı, hata yaptığında azarlanıyordu ve tabiki eğitimden geçmemişlerdi.
Çalışmaya başladığı ilk ayda Yu 14 gün ardarda çalıştırılmıştı. Yabancı gazetecilere gösterilen Longhua kampüsündeki Olimpik havuza, alışveriş merkezine gidebilecek gücü yoktu. Gündüz gece vardiyaları arasında gidip geliyor, 8 kişilik yatakhanedeki kişilerin isimlerini ancak öğrenebiliyordu.
Ailesinden kilometrelerce uzakta, doğru dürüst uyku alamadan, arkadaş edinme şansı olmadan geçen günlerin ardından, idarenin düzgün çalışmaması nedeniyle işçilere aylarca paralarını vermemesi sonucu Yu bir kırılma yaşamış. O umutsuzluk içinde kendini camdan atmıştı. Alacağı olan para 140 Sterlinmiş, yani bir iPhone 5’in ¼ fiyatı.
Yu’nun yaşadıkları bırakın Apple’ı, Foxconn’un kendi kurallarıyla da çelişiyor. Fakat, elbette bu, Foxonn’un Apple için ürettiklerinden çok az kar elde edebildiği ve bu yüzden de çalışanları daha da çok çalışmaya zorladığı bir sistemin yan etkisi.
Foxconn’un Apple ürünlerinde küçük marjlarla çalışıp, işçileri daha fazla çalıştırmaya yönelik sistemi artık çöküşte.
Apple CEO’su Tim Cook artan intihar teşebbüsleri üzerine Apple CEO’su Tim Cook, Foxconn’u arayıp çalışma koşullarını düzeltmesini istemiş. Ancak Apple’ın daha fazla para vereceğine ya da Foxconn’a dayattığı acımasız anlaşma şartlarında değişiklik yapacağına dair hiçbir kayıt yok.Dün aradığımda Apple’ın haber ofisinden verilen cevap, bu tür konuları konuşmadıklarını söyleyerek bana “Tedarikçilerin Sorumluluk Raporu” göndermeleri oldu. Kuşe kağıda basılı olan raporun “Çalışanları geliştirmek ve güçlendirmek için şunları yapıyoruz” cümlesi ile açılıyor ve altında çalışanların nasıl yükselebileceği anlatılıyor
İntihar girişiminin ardından Yu’ya 180 bin Yenlik yani 18 bin Sterlinlik insani yardım verildi. Babası “Sanki bir şey alıp satıyor gibi” diyor. Geçen sene Tim Cook, Apple’ın CEO’su, 4 Milyon dolar aldı. 2011’de cebine inenden çok düşük bir meblağ.