Çok zor bir durumu çözdüm! Anne olunca anladıklarım’a bir yenisi daha eklendi.
Çocuğu olmayanlar, gayet normal şeylerin anne-baba arkadaşlarınız tarafından sanki atomu bulmuşçasına bir edayla “bizim çocuk yaptııııı” şeklindeki mutluluklarına sıkça denk gelmişsinizdir. Bu denk gelmelerin kimi hakikaten şaşırtıcı olabilirken (3 yaşında bir düdüğümüz evrim teorisini anlatıyordu), çoğu da gayet normal, sıradan ve söyleyen ebeveyni tuhaf gösteren durumlar (Bir arkadaşımız 6 yaşındaki kızının bilgisayarı açıp kapatabildiğiyle övünüyordu) oluyor genellikle kabul ediyorum.
Peki noluyor da bu aslında bebek öncesi makul olan insanlar birden abuklaşıyor işte bunu çözdüm! Hayır hayır, yine o normal insanların gaza, sümüğe sevinmelerinden bahsetmeyeceğim. O çok anlaşılır, bebek rahatlıyor, acısı yok oluyor aile seviniyor. Bu dediğim başka.
– Bizim kız süper! Kulağının nerede olduğunu biliyor.
– Bizim oğlan koltuğa çıkabiliyor!!
– “Getir” deyince getirdi, aman Allah’ım!
– Çalsın sazlar, “anne” dedi…
Gibi gayet gelişimsel ve normal aşamalardan bahsediyorum. Mevzu şuymuş; o gelişmeleri insan bilimsel, o güne kadar ki yaklaşık gerçekleşme yaşı/ayı’ndan bağımsız sadece bebeğin bir öncesi ile kıyaslayarak yorumluyormuş! Yani on binlerce yıldır insan evladının ortalama 13. ayda yürümesi normal olabilir. Fakat çocuğu daha bir ay önce bir süre oturduktan sonra sağa ya da sola devrilen bir annenin bu olağanüstü gelişmeye şaşmaması pek mümkün değil. Ya da “Birazdan aşıya gideceğiz bebeğim, doktor amca sen hasta olma diye sana iğne yapacak” dediğinizde suratınıza kahkaha atarak bakan laftan anlamazın, “Burun, burun” diyerek burnunu göstermesi mucizevi gelebiliyor. Dediğim gibi bu olan bitenin normal sürecin parçası oluşunun önemi yok. Benim çocuğumun dün ne yaptığıyla ilgisi var. Daha dün önündeki yemeği yere saçan bebeğim, az evvel yere düşen ekmeği kaldırıp getirdi bana. Şimdi bir günde bu gelişmeyi gösteren canlı dahi değil de nedir söyleyin bana!!!
Son dönem ise bir de şöyle bir gerçek var; hamileyken aldığımız folk asitler, vitaminler, omega 3′ler, hiçbiri yoksa yediğimiz onca hormonlu gıda vs sebebiyle çocuklarımız bir önceki nesle göre biraz daha gelişkin. Artık bebeler doğdukları gün kafalarını kaldırabiliyorlar ki ben doğduğum zaman böyle bir hareket yapsam annem düşer bayılır, ahali ayaklanır, “Yeni bir sakallı bebek vakası!” başlığıyla Güneş gazetesine manşet olurdum.
Konumuza dönersek, işte bizim daha çok karşılaştığımız daha doğrusu muhattap olduğumuz bebek-çocuklar, biz çocukken karşılaştıklarımız olduğundan, geçmiş nesil ile şimdiki nesli de kıyaslayıp daha bir şaşıyoruz “olağanüstü” çocuklarımıza.
Üzgünüm bunu söylediğim için ama aramızda kalsın; Çocuklarımız aslında sıradan. Daha doğrusu cin gibiler de artık tüm bebeler cin gibi olduğundan, bu cin gibilik olağanüstü bir durum değil. Üzülmeyin. Yapacak bir şey yok, neticede her şeye rağmen sizin evladınız. (Buraya gülümseme işareti koymazsam geyik yaptığımı anlamayıp bana laf sokmaya çalışacak çok insan olacak gibi geliyor:)