Karne günü bazı evlerde sevinç, bazılarında hüzün yaşanıyor. Evden kaçan veya yaşamına son vermeyi düşünen çocuklar ile öfkesini kontrol edemeyerek şiddete yönelen anne baba örneklerine ise ne yazık ki sık rastlanıyor. Karne döneminde çocuğa yaklaşımın onun psikolojik yapısı üzerinde çok önemli bir etki yarattığını belirten Psikolog Ferahim Yeşilyurt, ebeveynlerin karne sürecini sağlıklı şekilde değerlendirmesinin önemine dikkat çekiyor.

Her başarısızlığın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yeşilyurt, “Bu değerlendirme de eksiklerinizi görmenizi, eksikleri gidermek için yeni planlamalar ve çalışmalar yapmanızı sağlayarak sonuçta başarıya ulaşmanızı sağlar. Eğer eksiklerimizi göremezsek, tekrar aynı durumla karşılaşabiliriz” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Ancak pes ettiğinizde yenilmişsiniz demektir. Başarı kadar başarısızlıklar da doğaldır. Bu durumu kabul ettiğinizde sorunlara daha uygun çözümler bulabilir, daha uygun önlemler alabilirsiniz. Her başarısızlık daha sonraki başarılar için bir yol göstericidir, bir uyarıdır. Öğrencinin kendine kızması, ders başarısındaki düşmenin sorumluluğunu kendi dışındaki nedenlere bağlaması ve olumsuz duygulara kapılması fayda sağlamayan yaklaşımlardır. Başarısızlıklar karşısında olumsuz duygulara kapılıp pes ettiğinizde, sonraki yenilgiler de kaçınılmaz olacaktır.”

Peki, başarısızlık durumunda çözüme nasıl gidilmeli? Psikolog Yeşilyurt’un değerlendirmesi ve önerileri: “Sorun üzerinde vakit kaybetmektense çözüm üzerinde odaklaşmaya çalışın. Ders başarısındaki düşme nedeniyle kendinize kızmak, kendi dışınızdaki nedenler bulmak ve bunun bir ceza olduğunu düşünmek yerine şu anki durumu nasıl istediğiniz hale çevirebilirsiniz sorusuna yanıt aramaya çalışın. Kendi kendinizin en iyi dostu olun. Derslerinde istediği başarıyı gösteremeyen bir öğrenci ‘çok aptalca hatalar yaptım, derslerimi başaramadım, ben başarısız bir öğrenciyim’ gibi kendisini kötü hissetmesine neden olabilecek ifadeler yerine ‘bazı hatalar yaptım ve bunları düzelteceğim, bu dönem istediğim başarıyı gösterememiş olmam benim başarısız bir öğrenci olduğumu göstermez’ gibi daha umut dolu ifadeleri kullanabilirler.

Sorumluluğu üzerinize alın. Sorgulama yapmak için ilk yapılması gereken, sorumluluğu üzerinize almaktır. Derslerinde başarılı olan öğrenciler ile başarısız olan öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmada başarılı öğrencilerin başarılarından dolayı kendilerini sorumlu hissettikleri, başarısız olan öğrencilerin ise sorumluluğu kendi dışlarında aradıkları bulunmuştur.
İyi bir sorgulama ile derslere hazırlık döneminde hangi alanlarda eksiklerinizin olduğunu tespit edebilir ve bu eksiklerinizi gidererek başarılı olabilirsiniz.”

ZAYIF KARNE KARŞISINDA NE YAPILMALI?

Ferahim Yeşilyurt’a göre, öncelikle dönem sonunda alınan karnenin, çocuğun karnesi olmasının yanı sıra, ailenin ve eğitim sisteminin de karnesi olduğu unutulmamalı. Çünkü öğrencinin başarısında ailenin de önemli bir yeri var. Aile içi ilişkilerin sağlıklı olduğu, çocuğun kişiliğine saygıda bulunulan ve çocuğun kendini geliştirmesinin desteklendiği bir ailede başarının da o oranda yüksek olması bekleniyor. Notlar düşükse genellikle bu durumdan öğrenci sorumlu tutuluyor, eleştirilip, suçlanıyor. Oysa yapılması gerekenin, karnedeki düşük notların nedenlerinin ana-baba-çocuk üçgeninde değerlendirilmesi olduğunu belirten Psikolog Ferahim Yeşilyurt’un önerileri ise şöyle:

“Öncelikle anne-babalar şu soruları kendilerine sorabilirler:

Mahmut Hoca, Hababam Sınıfı'ndaki o ünlü veli toplantısında şöyle der: Kötü öğrenci yoktur, kötü anne baba vardır. Kötü öğretmen, kötü eğitim sistemi vardır...

a) Acaba çocuğuma kitap okuma konusunda iyi bir model olabildim mi? (Unutmayın, çocuklar nasihatten ziyade gördüklerini öğrenirler.)
b) Ona ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi? (Yoksa çocuğun yapılmayan ödevini ondan daha çok kaygılanıp biz mi yaptık?)
c) Ona aile içinde yoğun kavga ve çatışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı yaratabildik mi?
d) Ara sınavlardan düşük not aldığında onu eleştirip, yargıladık mı? (Yoksa birlikte konuşup, konuyu çözmeye mi çalıştık?)
e) Onun özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi? (Yoksa sürekli eleştirip, azarladık mı?)

“İLETİŞİM İYİYSE ÇÖZÜM KOLAY OLUR”

Bu değerlendirmeler anne-baba arasında yapılabilir. Diğer taraftan çocukla bu sonuçların nedenleri üzerinde konuşulabilir. Eğer aile-çocuk iletişimi iyiyse, çocuk bu sonucun alınmasındaki kendi rolünü görüp, değerlendirmesini yaparak gerekli sorumluluklarını alacaktır. Unutulmaması gereken bir nokta; alınan karne notlarının telafisinin her zaman mümkün olduğu, gelecek dönemlerde yükseltebileceği olmalıdır. Karne çocuğun tüm performansını yansıtmaz. Yani notları çok yüksek bir çocuğa, hayatta çok başarılı olacağı söylenemez. Notlara göre aileler bazen çok katı cezalar verebiliyorlar ya da çocuk sınıfı geçti diye çok büyük ödüller alabiliyorlar. Notlar değerlendirilebilir ancak çok fazla abartılmamalıdır. Karnesi kötü olsa da çocuğunuza her durumda yanında olacağınızı hissettirmelisiniz. Çocuğunuzla ilişkinizi iyi tutarak karne sonrası oluşabilecek bir krizi önleyebilirsiniz.”