Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Beyoğlu Sahaf Festivali yaklaşırken, ucuz, eski ve mis kokulu kitaplara kavuşma hayali ile yanıp tutuşan okurlar için de heyecanlı bekleyiş sürüyor.

Bugün 6. Beyoğlu Sahaf Festivali’nin üzerinden tam bir yıl geçmiş…

Kitap dedik, sahaf dedik, tabii ki maziden söz etmemek olmaz, ama biz önce yakın maziden söze girelim: Geçen sene sahaftan aldığımız kitaplarla soluğu Beşiktaş’taki Kambur’un Bahçesi’nde almıştık, bu sene Kambur’un Bahçesi’nin yerinde yeller esiyor.

Yine geçen sene sevdiğimize sahaftan kitaplar hediye etmiştik, bu sene ise sevdiğimize küstük… Yani zaman geçmekle kalmıyor, geçerken de bir şeyleri değiştiriyor. Her şeye rağmen zamana direnen kitaplar ise yeni okurlarını ve koleksiyonerlerini bekliyor…

Söz konusu sahaflar olunca, çocuk edebiyatının en eski, en güzel ve bazen en acayip örnekleriyle yollarımızın kesişmesi de kaçınılmaz oluyor. Eski çocuk kitaplarına baktığımızda hem Türkiye’deki hem de dünyanın farklı ülkelerindeki çocukların kütüphanelerini ve hayallerini hangi kitapların süslediğini görüyor, bazen o kitaplardaki küçük bir notun peşine düşüyor, bazen karşımıza çıkan bir çocuk şiiriyle dehşete düşüyor, bilhassa kitapların çocukluğuna inmek istiyoruz…

Mesela, geçen yılki Sahaf Festivali dönüşü kütüphanemize misafir olan Mark Twain’in Doğan Kardeş Yayınları’ndan çıkmış 1955 basımı “Çalınan Taç” kitabı, ilk sayfasına yazılmış notuyla, başka bir hikâyenin kapılarını aralıyor:

Mirella, bugünkü muvaffakiyetinin ömrünce devamını temenni ederim. – Meral Berkay, 29.06.1957

Twain’in, o zamanlar “Samuel Clemens” takma adıyla yazdığı da gözümüzden kaçmasın. Bu arada anneannesinin adı Mirella olan ve Özel Kalamış İlkokulu’nda okumuş olan gençlere de seslenelim:

“Anneannenize, öğretmeninin hediye armağan ettiği çocuk kitabı elimizde. Eğer hala bu ülkede yaşıyorsanız, lütfen bize ulaşın!”

Çocuk edebiyatına dair sahaflarda karşınıza çıkabilecek örneklerden biri olarak Sabri Cemil Yalkut imzalı “Resimli Çocuk Şiirleri” kitabına göz atarken birazcık dehşete düşmüyor değiliz. Eski çocuk şiirlerinde konumuzun uzmanlarından Güven Gürkan Öztan’ın “Türkiye’de Çocukluğun Politik İnşası” kitabında genişçe yer verdiği “Cumhuriyet Çocuğunun Militer Hasletleri”ne sıkça rastlıyoruz.

“Şiirlerle Çocuk Terbiyesi” alt başlığını taşımaya aday kitabımızda yer alan “Asker Olacaksın!” başlıklı şiirdeki “Yavrum bir gün olacaksın sen asker/ Çünkü vatan senin gibi er ister/ Bilirsin ki seni sever çok baban/ Fakat senden de kutsaldır şu vatan!” dizelerini okuduktan sonra söyleyecek söz bulamıyoruz ama buradan yine o şiirleri okuyarak büyümek zorunda kalanlara kısacık sesleniyoruz: “Savaşmayın artık, yeter…”

Sahaflara dair bugüne kadar çözülememiş en büyük gizemlerden biri olan “Bu kitap buraya nasıl gelmiş?” sorusuna karşılık veremeyen ancak bu soruyu pekiştirmek için örnek olabilecek bir diğer kitap ise 1963 basımı bir çocuk kitabı “Follow your nose/Burnunu takip et”.

Geçtiğimiz yıl Amerikalı bir kütüphane kullanıcısının 10 yıl önce ödünç aldığı ve teslim etmeyi unuttuğu kitabın içine “özür niyetine” 100 dolar koyarak kütüphaneye gönderdiği haberini okuyanların da bildiği gibi kitaplar yolculuk etmeye meyillidirler ve isterlerse evlerine geri dönebilirler… Bu yüzden de Paul Showers’ın eğlenceli anlatımı ve Paul Galdone’ın muhteşem çizimlerinin yer aldığı, bir çocuğa burnunun ne işe yaradığını anlatan kitabımızın arkasındaki “Forest Lake ilkokulu Kütüphanesi/ South Carolina” damgasını görüp de buradan yetkililere seslenmezsek ayıp olur diye düşünüyoruz:

“Sayın Forest Lake İlkokulu Kütüphanesi Yetkilileri, kitabınız bizde. Polisi ararsanız kitabı bir daha göremezsiniz. Tabii biz de…”

Bu yıl kitap koklayanlardan ilk sayfasında bir “ithaf” arayanlara, basım tarihine bakanlardan fiyatlara göz atanlara kadar her cinsten kitapseverin ziyaret edeceği 7. Beyoğlu Kitap Festivali’nde “İşte bunlar hep yaşanmışlık…” diyerek kaç kitaba sarılacağız, orası bilinmez… Tek bildiğimiz bu sarılışımızın nedeninin arkasında bir değil, iki kuş olduğu ve kuşların her sonbahar başka yerlere göç ettiği.

Tıpkı kitaplar gibi…